⌯ 1

64.8K 4K 1.4K
                                    

Taehyung parmaklarını hızla konsolda gezdirirken bıkkın bir ses çıkardı.

"Eğer böyle devam edersen ikimiz de öleceğiz."

Jimin ona göre biraz daha rahattı. Sakin bir ses tonuyla "Gerilme bu kadar." dedi. Cümlesini bitirmesiyle dizine şaplak yemesi bir olmuştu.

"Bu son ona göre."

Jimin anında mızmılanmaya başladı. Sesinde ikna edici bir ton vardı. "Bir el daha."

"Ders çalışmamız gerekiyor cidden."

"Buraya gelirken bunu amaçlamadığını ikimiz de biliyoruz."

Gülüştüler. Bu sırada salona giren küçükten habersizlerdi. Bir süre öylece dikildi Jungkook. Kendisini fark etmelerini beklemiyordu; bunun olma olasılığı oldukça düşüktü zaten. Tek istediği sıradan bir tişörtle bile son derece iyi görünen, siyah saçları dalgalanarak alnına düşen ve şimdilerde ense saçına merak salan -doğrusunu söylemek gerekirse bu saçlarına tapıyordu Jungkook- büyüğüne biraz da olsa bakabilmekti.

Kalbinin ağırlaştığını hissetti. Onu neredeyse iki aydır görmemişti. Bundan önce de 3 ay... Onu görebildiği tek yerin burası, evleri, olması bu özlem dolu zamanların sıklığını arttırıyordu.

Sertçe yutkundu. Varlığını belirtmek istercesine birkaç kez öksürdü.

"Ah, gidiyor musun Jungkook?" dedi Jimin, gözlerini ekrandan ayırmadan.

"Evet." dedi kısaca Jungkook. "Birkaç saate gelirim."

"Tamam, geç kalma."

Bu tüm süre boyunca Taehyung'a bakmıştı Jungkook. Eğer olurda küçük bir bakış bile atarsa kaçırmasın diye. Ama bir kez daha hüsrana uğramıştı. Büyüğü ona bir kere bile bakmamıştı.

•••

「 boy with luv 」taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin