Derin nefesler alırken nihayet cesaret ederek ekrana baktı. Gönderen kısmında yazan okul adını gördüğünde önce durakladı, sonra tüm yüzü soldu Jungkook'un.
İşte bunu beklemiyordu.
Birkaç kez gözlerini kırpıştırdı. Ekrana hipnotize olmuş gibi bakıyordu. Bir süre olan biteni idrak edemedi. Kendine geldiğindeyse yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. Mutluluktan havaya uçuyordu. Dudaklarından heyecan nidaları dökülüyor; sevindikçe sesi yükseliyor, yükseldikçe dikkatleri topluyordu.
"Jungkook ne yapıyorsun?"
Yan tarafında uyuyan Jimin uykusundan uyanmış anlamsız hareketler sergileyen kardeşine bakıyordu. Kaşlarını çattı. Sabahın bu saatinde bu kadar sevinecek ne yaşamış olabilirdi?
Jungkook hiç istifini bozmadan odadan çıktı ve hemen bitişiğindeki odaya girdi. Büyük olanın gürültüyle açılan kapıya şaşırmasına fırsat bile vermeden üstüne atıldı. Taehyung şaşırarak Jungkook'u kucakladı. Küçüğü kafasını göğsüne gömmüş durmadan bir şeyler mırıldanıyordu. Taehyung tanıdık ismi duyduğunda donakaldı. Jungkook'un yüzünü görebilmek için geriye çekildi. Jungkook gözleri kısılacak kadar gülümsüyordu.
"Sen ciddi misin?" Jungkook başıyla onayladı. "Biz şimdi aynı üniversiteye mi gideceğiz?"
Jungkook tekrar onayladığında bu sefer sıkı sıkıya sarılan Taehyung oldu. Onlar sevinçlerini paylaşırken Jimin kapıdan, tuhaf bir pozisyonda olan ikiliyi izliyordu.
••
Jungkook parmaklarına dolanan eli sarmaladı. Taehyung'un yüzünde kocaman bir tebessüm vardı. Gülüşünün onun üzerinde bıraktığı etkinin farkındaymış gibi görünüyordu. Bedeninin gevşediğini hissetti. Taehyung'a yanında olduğu için teşekkür etmek istedi. Bunun yerine tüm sıcaklığıyla avucunu kaplayan elini sıkmayı tercih etti. Taehyung mesajı almıştı.
Jimin bir anda arkasına dönecek gibi kafasını çevirip bir şeyler söylediğinde hızla çekti elini Taehyung. Jungkook dik dik bakmadan edemedi. İkilinin mutfak görüşmesi sonrası Taehyung'un, Jimin'in yanında daha rahat olacağını düşünmüştü fakat belli ki böyle bir şey olmamıştı. Jungkook bir yandan ona her şeyi anlatmak istiyor bir yandan da akışına bırakmak ve ikisinin halletmesini beklemek istiyordu.
Binanın içinde bir süre daha yürüyüp asansörü kullandılar. Jungkook ön kaydını yaptıralı bir hafta olmuştu. Asıl kaydı yapmalarının uzun süreceğini düşünse de beklediğinden daha kısa sürmüş ve fakülteyi gezmek için Jimin'in peşine düşmüştü. Müzik ve güzel sanatlar bölümü Jimin'in derslerini gördüğü B bloktan uzak olsa da Taehyung'a yakındı hatta birkaç dersliklerinin ortak olduğunu biliyordu çünkü okulun sitesine girdiğinde baktığı ilk şey bu olmuştu. Jungkook bölüm başkanının verdiği listeye baktı. Merakla Taehyung'a döndü.
"Sizde film analizi dersi var mı?"
Taehyung dikkatlice düşündü. "Hayır, yok."
"Peki resim tarihi?"
Taehyung bir kez daha düşündü. Jungkook yüzüne umutla bakıyordu. "İlk sene vardı."
Jungkook'un omuzları düştü. "Hiç ortak dersimiz yok mu bizim?"
"En azından 2. sınıf olsaydın belki olabilirdi. Bir sene geç doğmuşsun." dedi Taehyung alayla.
Jungkook büyük bir abartıyla gözlerini devirdi. Taehyung onun bu üniversiteyi tercih etmesinin en büyük nedeninin verilen imkanlar olduğunu biliyordu fakat kendi payının olup olmadığını merak ediyor sormaya da çekiniyordu. Jungkook hayatında bir sonraki sayfaya geçmiş olmanın hevesiyle okulu inceliyordu. Taehyung onun bu şirin halini yüzünde gülümsemesiyle izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「 boy with luv 」taekook ✓
Fanfictionliseli jungkook üniversiteli taehyung'a aşık olur. #1 vkook