⌯ 27

22.3K 2K 1.1K
                                    

Sa üzülmenize daha fazla dayanamadım ve seri bölüm attım umarım şimdi beni seviyosunuzdur:')

•••

Mutfak masasında, sabahın erken saatlerinde Jimin karşısındaki ikiliye bakıyor gözlerini birinden diğerine çeviriyordu. Neler olduğunu bilmiyordu. Jungkook sormasını istemediği için sormamıştı ama o da anlatmak için bir girişimde bulunmamıştı. Jungkook'a nazaran Taehyung daha sakin görünse de diken üstünde oturuyormuş gibiydi. Bu iki salağın arasında her ne oluyorsa artık ben karışmıyorum, diye düşündü Jimin. Kendileri halletsinler.

Jimin sandalyesini yavaşça iterek kalktığında bir çift göz ona döndü. Birkaç gündür Jimin nereye giderse Jungkook da peşine takılıyor Taehyung ile yalnız kalmamak için üstün çaba sergiliyordu. Taehyung ise tam tersine adeta Jungkook'un gözünün içine bakıyor bir laf etmek için bin çaba harcıyordu. Biri çıkıp deseydi ki bu ikisi beden değiştirdi, bir kanıt olmaksızın inanırdı.

"Ben gidiyorum. Buraları siz toplarsınız artık." dedi Jimin, ikisine de bakmadan.

Jungkook henüz ayaklanmıştı ki yerinde kala kaldı. "Nereye?"

"Ne var? Yaşıtlarım gibi dışarı çıkıp gezemez miyim?" diye tersledi. Evdeki gerginlik ona da yansımıştı. Jungkook bunun üstüne konuşmaz sanıyordu fakat küçük olan inatçıydı.

"Ben de seninle geleyim."

"Hayır, Jungkook." Jimin o kadar kesin bir sesle konuşmuştu ki Jungkook kalktığı yerine geri oturdu. "Siz beni beklemeyin akşama kadar gelmem."

Jimin apar topar evden çıktığında mutfağa büyük bir sessizlik hakim oldu. Jungkook göz ucuyla Taehyung'un ona baktığını görebiliyordu. Sessizce yemeğini bitirdiğinde bir şeylerle meşgul olmak adına tabakları topladı. Tam Taehyung'un tabağını kaldırdığı sırada Taehyung onu durdurdu. Elleriyle elinin üstüne kapadığında ister istemez ona baktı Jungkook.

"Ben alırım." dedi Taehyung. Jungkook sıcak ellerinin hissiyatıyla olduğu yerde kalıverdi. Taehyung, elindeki diğer tabakları da alırken ses etmedi. Bu şekilde mi davranacaktı yani?

Jungkook gördüğü rüyanın da öğrendiği gerçeklerin de etkisinden çıkamamıştı. Kendini aptal gibi hissediyordu. Bunca zamandır kendini boşa yıpratmış, üzmüştü. Taehyung'a o kadar sinirliydi ki günlerdir tek kelime dahi konuşmasına izin vermiyordu. Yaptığı şeyin açıklaması olamazdı.

Taehyung bulaşıkları toparlamaya çalışıyordu. Jungkook dayanamayıp araya girdi. "Ben yaparım."

Taehyung'u kolundan hafifçe itekleyip işi devraldığında bir süre mutfaktan çıkmasını bekledi. Böylece Jungkook bulaşıklarla baş başa kalabilir ve biraz olsun sakinleşebilirdi. Fakat Taehyung inat eder gibi gitmemişti. Jungkook konuşmak istediğini biliyordu bu yüzden yüzüne bakmıyor fırsat vermiyordu. Taehyung yerinde kıpırdanmaya başladı. Kollarını göğsünde birleştirdi. Jungkook'un bu tavırlarına bir şey demiyordu çünkü haklı olduğunu biliyordu ama bir kere bile onu dinlememesi artık onu da sinirlendirmişti.

Taehyung nihayet arkasını dönüp kapıya yürüdüğünde Jungkook derin bir nefes aldı. Taehyung'un gittiğini sanmıştı ki duyduğu kilit sesiyle şaşırarak kapıya döndü. Taehyung mutfak kapısını kilitlemiş kilidi de sıkı sıkıya elinde tutuyordu.

"Ne yapıyorsun?" dedi Jungkook. Sesinde bariz bir kızgınlık vardı.

"Konuşana kadar gitmek yok."

Jungkook tabakları bırakıp ona doğru yürüdü. İşte şimdi saçmalıyordu.

"Taehyung aç kapıyı çocuklaşmayalım."

「 boy with luv 」taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin