⌯ 18

26.2K 2.5K 993
                                    


Akşam sekiz gibi aklında binbir düşünceyle eve döndü Jungkook. İlk işi abisini aramak oldu. Odasında yatağına uzanmış keyif çatıyordu, Jungkook'u düşürdüğü durumu bilmeden.

"Neden böyle bir şey yaptın?" Jungkook kızgın çıkmamak için sesini bastırarak konuşmak istemişti ama düşündüğünden daha kızgın geliyordu kulağa.

"Ne yapmışım ki?" dedi Jimin, sesinden muzurluk akıyordu.

"Bizi yalnız bırakmak için eve erkek atma yalanı uydurdun!"

"Vay, 'biz' oldunuz yani. İşe yaradığı için teşekkür etmelisin."

Jungkook, Jimin'e duyduklarına inanamıyormuş gibi baktı. Jimin anında savunmaya geçmişti.

"Bakma öyle. Hem yalan değildi ki."

Jungkook yüzünü buruşturdu. Midesinin bulandığını hissediyordu. Bugün bu odada hiç iyi şeyler olmamıştı yani.

"İğrenç. Bir daha bu odaya girmeyeceğim." arkasını dönüp odadan çıkmaya yeltendi. Bu duydukları yeteri kadar kötüydü.

"Benim odamda yaptığımızı da nerden çıkardın?"

Jungkook'un gözleri salondaki koltuğa kaydı. Midesi az önce bulanmıyorduysa bile şimdi kesinlikle bulanıyordu.

"İğrenç. İğrenç. İğrenç!"

Jimin kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Jungkook gülmeyi kesmesi için bekledi. Yüzünden rahatsız olduğu açıkca anlaşılıyordu. Jimin bir tur da bunun için güldü.

"Neler oldu anlatsana!"

Jungkook bir süreliğine de olsa neler olduğunu unutmuştu gerçekten. Abisinin meraklı yüzünü izlerken bir yandan olanları düşünüyordu. Sorusuna elbette "Hayır." diye cevap vermişti çünkü doğrusu buydu. "Hayır, daha önce hiç erkek arkadaşım olmadı."

"Bir şey olmadı." diye cevapladı abisinin sorusunu. "Takıldık. Konuştuk işte."

Aslında çok şey olmuştu. Jungkook o an bu cesareti nereden bulmuştu bilmiyordu ama resmen Taehyung'a cinsel yönelimini açıklamıştı. Taehyung'un surat ifadesini incelemiş rahatsız olup olmadığını anlamaya çalışmıştı. Ama Taehyung gayet normal karşılamıştı. Zaten Jimin ile arkadaş olması olayı açıklar nitelikteydi.

Jungkook diyeceklerinin bitmesiyle arkasını dönüp odadan çıktı. Eve gelene kadar onu yiyip bitiren o binbir düşünce daha kuvvetli bir şekilde geri dönmüştü.

"Bu arada annem aradı sen yokken! Geri ara istersen!"

Başını sallasa da Jimin onu görmemişti. Zihninin bir yerlerine yatmadan önce onu aramasını not etti Jungkook.

Evet daha önce hiç sevgilisi olmamıştı. Daha önce flörtü bile olmamıştı. Belli olmuyor muydu ki zaten? Ona kendini bir adım dahi yakınlaşmış hissetse gözleri doluyor, minnet dolu gülümsemesi anında yüzünde beliriyordu. Uzun süre gözlerine bakamıyor, her an sanki ağzını açsa içinden binlerce güzel söz dökülecekmiş de kendini ele verecekmiş gibi hissediyordu. Düşünürken bile kalbi titriyordu. Bunların hiçbirini fark etmemiş miydi Taehyung? Zira Jungkook her bir zerresinde hissetmişti ona aşık olduğunu.

Düşünceli bir şekilde odasının kapısını kilitleyip yatağına oturduğunda fark etti Jungkook. "Daha önce hiç sevgilin oldu mu?" tam da birbirlerini tanımakta olan iki insanın sorabileceği basit ve yanlış anlaşılmayacak bir soruydu. Ama bu soru aynı zamanda "Sevgilin var mı?" anlamına da gelebilirdi.

Taehyung belkide bu soruyu sormak istedi ama çok ani buldu. Evet Jungkook'a göre aklını meşgul eden sorunun cevabı buydu: "Taehyung bana bu soruyu neden sordu?"

Şuanda sevgilisi olup olmadığını merak ediyor olması onunla ilgilendiği anlamına gelir miydi? Jungkook şapşal bir şekilde sırıtıyordu ama kendisi farkında bile değildi. Yine umutlara sarılıyordu ama bu umutlar o kadar güzeldi ki elinde değildi. Hayal kurmak ne güzeldi; özellikle de bu gencecik Jungkook için.

Oturduğu yerden yatağına uzandı Jungkook. Bir süre boş boş tavanı izlese de en son hayallere dalarak gözlerini kapattı, rüyalara sarıldı bu sefer.

Annesini araması gerektiğini unutmuştu.

•••

Biraz kaos yaratalım

「 boy with luv 」taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin