*Ben senin hayatından gittim oğlum
Hadi yerime koy birini koyabilirsen*
Eda'nın Berzan'a cevap vermesi ile dikkatim dağıldı.
"Üst çekmecede aşkım."
Bakışlarımı tekrar Eda'ya çevirdim. Aşkımmış pis şırfıntı kocamı aldın benden. O benimdi benim mutluluğum, aşkım, kocamdı. Bu konakta bebeğiyle kahvaltı yapmak benim hakkımdı. Benim fındığım senin yüzünden babasız kalacaktı. Baba sevgsinden sonsuza dek mahrum kalacaktı. Burada o mutluluğu onun yaşıyor olmasına dayanamıyorum. Berzan'ın sesi ile yeniden ona baktım.
"Hoş geldin."
Soğuk bir ses tonuydu bakışları ise tuhaftı aşık gibi mi yoksa nefret ediyor gibi mi farklı işte.
"Hoş bulduk."
Ben hala ayaktaydım. Hatice o anda
"Hanımım çay koydum size de gelin."
"İçmeyeceğim Hatice sağol."
Berzan aşağı indi. Bana doğru bi iki adım attı sonra durdu.
"Kahvaltıya geçsene."
"Sağol tokum."
"Akşama gelirsin diye düşündüm."
"Şimdi müsait değilsen gideyim akşama kadar turlarım sonra gelirim."
"Öyle mi dedim Eylül ayakta durma en azından otur."
Sedire gittim oturdum. Sanki onların ikisinin arasına giren ben mişim gibi hissettim ne kadar yabancılaş mışım. İki yıl bu konakta yaşamadım sanki. Burada Berzan'la mutluluk dolu anılarım olmadı. İçim acıyordu. Berzan kahvaltı masasına geçti Eda'nın yanağına öpücük kondurdu sonra Doruk'a doğru eğildi.
"Aslan oğlum günaydın."
Doruk'u seviyordu.
"Sen akşam anneyle babayı hiç uyutmadın mı sürekli ağladın mı yaramaz. Ateşi düşmüş değil mi? İlacını içti mi?"
Eda gülümseyerek.
"Düştü babası. Bugün emmek istemedi mama yaptım hemen lacını içireceğim birazdan."
Doruk'u öptü, kokladı içim parçalandı. Benim yavrum bu sevgiden mahrum mu kalacaktı? Onu böyle öpen, koklayan babası olmayacak mıydı yani. Gözlerim doldu boğazıma bir şeyler takıldı. Bir köşede mutlu aile tablosunu izleyen seyirci gibiyim. Bunu hak etmedim dışarıda kalıp bu tabloyu izleyen kişi olmayı hak edecek bir şey yapmadım. Bunu hak eden kişi şuan kocamın yaında olan kişiydi. Telefonum çaldı. Emre arıyordu. Telefonum çalınca Berzan ve Eda bana doğru baktılar. Biranda açmasam mı diye düşünürken o karşımda oynaşıyor ben neden açmayım diye düşündüm ve açtım.
"Efendim canım."
"Nasılsın canım merak ettim mesaj atmışın sadece."
"Evet uçaktan inince abimle konuştuk ilk sanada mesaj attım arayacaktım aslında seni birazdan."
"Bir sorun yok değil mi?"
Sesindeki endişeyi hissedebiliyordum. Berzan yoktu ama benim için endişelenen bir sürü insan vardı. Emre, abim, Buse... Gülümsedim iyi olduğumu ve bir sorun olduğunu düşünmesin diye rahat bir ses tonu ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR.
Teen FictionSevdiğiniz bir adam için neleri göze alabilirdiniz? Hayatınızı bütünüyle değiştirmeyi göze almak aşkın bir parçası mıydı yoksa büyük bir çılgınlık mı? Eylül aşık olduğu adam uğruna ailesinden son kalan abisini yok saymıştı gözünü karartıp aşk için b...