Ne böyle senle ne de sensiz yazık yaşanmıyor çaresiz
Ne bir arada ne de ayrı olmak imkansiz hiç sebepsiz
Kafamı kaldırıp Aslı Hanıma baktım. İstemsizce duygulanmıştım yine.
"İşte böyle."
"Baya haksızmış cidden ama tepkin sence de aşırı büyük olmamış mı?"
"Kendimi kontrol edemedim beklide daha sakin olabilirdim ama olmadı. Bizim sorunumuz buydu o ateşken ben su olamıyordum ateşi daha da harlayan bir benzin gibiydim sonrasonda yandık işte tutuştuk ikimizde."
"Genelde böyle misin sinirlendiğinde? Öfke kontrolü yok sanırım.""
"Önceden çok sinirlenmezdim aslında zamanla evlilik yıprattı beni. Abimden uzak kalmak, bilmediğim şehirde olmak, ihtiyacım olduğunda Berzan'ın olmaması. Ben mahvoldum Aslı..."
Aslı demiştim aradaki resmiyeti bırakıp ona istemsizce ismiyle seslendim. Bana bakıp gülümsedi.
"Kendini yapayalnız hissetmek nasıl duygu biliyorum inan anlıyorum seni olduğun yere ait hissedememe duygusu ama en azından seni seven bir adam varmış yanında kavga edip didişseniz bile birbirinize değer vermişsiniz. Sevmişsiniz."
"Sevdik sevmek bizim sonumuz oldu. Berzan'ın bencilliği bitirdi bizi."
"Berzan yüzünden yani öyle mi?"
"Yalnızca onu suçlamak istemiyorum benimde çok çekilmez yanlarım oldu ve o zamanlarda bana karşı hep anlayışlı oldu."
"Karşılıklı sorunlar yüzünden bitti yani sana göre."
"Evliliğin bitmesi öyle belki ama aldatılmayı hak etmiyordum. Kim hak eder ki aldatılmayı?"
"Hiç kimse dünyanın en kötü kadını bile olsan karşına geçip artık seninle olamadığını ve bitirmek istediğini söylemeliydi aldatmak hiçbir zaman bahane değildir. Olamaz ve olmamalı. Bunun için kendini suçlama. Aldatılmanın suçlusu asla sen değilsin."
"Öyle değil mi? Yani mız mız çekilmez olmam aldatılmayı hak ettiğim anlamına gelmez."
"Asla. Kendini bunun için suçlamanı istemiyorum."
"Teşekkür ederim."
"Bugün seni çok yormayacağım iki gün sonra yine görüşelim bu sefer aldatılma olayının başlangıcını konuşuruz."
"Olur."
Aslı ile yeniden bir randeu ayarlayıp kalkmıştım ki odasının kapısı açıldı elinde kedi taşıma kabı ile bir adam girdi içeriye. Yakışıklı bir adamdı resimde yanında olan kişiydi sanırım. Esmer, kahverengi gözlü, kirli sakallı hoş bir adam Berzan'ı andırıyordu gerçi gördüğüm her esmer adamı o sanar oldum bende. Bana bakıp gülümsedikten sonra.
"Özür dilerim hayatım randevunun ortasına mı aldım dışarıda kızlar yoktu bende girdim birden."
"Önemli değil hayatım bitmişti zaten."
Elindeki kaba baktım.
"Kediniz mi?"
Bana döndü eşi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR.
Teen FictionSevdiğiniz bir adam için neleri göze alabilirdiniz? Hayatınızı bütünüyle değiştirmeyi göze almak aşkın bir parçası mıydı yoksa büyük bir çılgınlık mı? Eylül aşık olduğu adam uğruna ailesinden son kalan abisini yok saymıştı gözünü karartıp aşk için b...