Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
Ne olur terk etme yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen kadınım
Berzan
İşleri bitirip konağa gelmiştim. Sessiz sedasızdı konak yine. Kos kosa konakta Ben, Eda,Hatice ve Baran kaldı... Üzerimi değiştirmek için odaya geçecektim sonra Eylül'le olan odaya girmek istedim. Kapıyı açtım. Sanki Eylül duştan çıkıp "Geldin mi?" diye boynuma atlayacak gibi. Yokluğuna alışamıyorum. Dün buradaydı bu odada. Kokusu sinmiş odaya. Aynalığın önüne gittim parfümünü kokladım. Yatağa geçtim kafamı yastığa koydum. Eylül'ün yastığına sarıldım. Çok özlüyordum onu. Gözlerimi kapadım. Onunla olduğumuz zamanları düşündüm. Yaptığı delilikleri. Ele avuca sığmaz bir kızdı o. Deliydi zırdeliydi ama aşıktım ben ona. İzmir Güzelim benim beni delirtirken bile güzeldi. İdare edilmesi her zaman zordu onu. Burnunun dikine gitmeye bayılırdı beni ona çekende buydu. Cesurdu. Kendine güveniyordu, zekiydi ama ben onu çok yıprattım üzdüm... Hayatımın kadınını kaybediyorum şimdi. Telefonumdan Tanju Okan'ın "Kadınım" şarkısını açtım adeta durumumu özetliyordu. Şarkının sözleri Eylül'e olan özlemimi arttırmıştı "Eşyalar toplanmış seninle birlikte. Anılar saçılmış odaya her yere. Sevdiğim o koku yok artık bu evde Sen...Kadınım..
Eylül'ü çok özlemiştim sesini duymak için aramak istedim. Telefonu aldım elime. Numarasını çevirdim. İkinci çalışta açtı.
"Efendim Berzan."
Ses tonu mutluydu kızmış gibi değildi. İsmimi onun ağzından duymak bile mutluluk veriyordu.
"Berzan konuşacak mısın?"
"Nasılsın?"
"İyiyim sağ ol. Yine neden aradın?"
"Ben sesini duymak istedim sadece."
"Neden. Bunu yapma artık. Boşanıyoruz farkında mısın?"
"Evet farkındayım haklısın rahatsız ettim."
"Önemli değil."
Telefonu kapadım. Eylül böyleydi işte her zaman böyle soğuk umursamaz evet ben hatalıydım çok büyük bir hata yaptım geri dönüşü olmayan bir hata beklide ama şimdi düşünüyorumda çoğu zaman bu konakta bu evde Eylül sürekli huzursuzluk çıkarıyordu. Evliliğimizin altıncı ayı filandı. Eylül çok fazla konaktan çıkmazdı hatta odadan sırf bu yüzden çoğu zaman kendimi suçlu hissediyordum alışık olmadığı ortam hayat ve buna mecbur gibi alışmaya çalışıyordu. Konağa biraz erken geldim salona geçtim ilk başta babamla annem oturuyorlardı
"Selamün aleyküm..Nasılsınız?"
"Aleyküm selam kuzum iyi babanla sohbet ediyoruz erken geldin."
"Evet öyle oldu Eylül yok mu?"
"Yok o odasından çıkmaz ki bu saatlerde."
"Tamam ben ona bakayım."
"Tamam oğlum."
Odaya girdim. Yatakta uzanmış telefonla uğraşıyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı. Gülümsedim tepki vermedi. Yanına gittim yatağa oturdum bende. Döndü tekrardan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR.
Teen FictionSevdiğiniz bir adam için neleri göze alabilirdiniz? Hayatınızı bütünüyle değiştirmeyi göze almak aşkın bir parçası mıydı yoksa büyük bir çılgınlık mı? Eylül aşık olduğu adam uğruna ailesinden son kalan abisini yok saymıştı gözünü karartıp aşk için b...