AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR BÖLÜM 39

482 15 64
                                    


Aşk kırıntısıyla doymaktansa 

Tek başıma aç kalırım bu hayatta

 Paylaşacak bir şey artık yoksa 

Bir erkekle bir kadın arasında

Dışarı çıktım. Berzan arabaya binmiş tam gidecekti koştum bindim beni görünce şaşırdı. Yüzüne baktım sonra parmağımın ucuyla yanağına dokundum.

"Acıyor mu?"

"Önemli değil Eylül çocuk değilim git hadi arkadaşlarını bekletme. Doğum günün bugün."

Torpidodan peçete aldım.

"Burada olmam gerek."

Burnunu sildim biran geri çekti.

"Çok mu acıyor?"

Kaşını sildim.

"İstersen bi hastaneye gidelim."

"Abartma ölmem iki yumrukla. Hele ki o zibinin yumrukları. Daha beterlerini yedim biliyorsun"

Güldüm Mardin'de pata küte biryle dalaşmış bunun iki katı şiş suratla gelmişti eve doğru.

"Teşekkür ederim. Karşılık vermediğin için."

"Sevgilini dövmemden hoşlanmazdın doğum gününde."

"Seninde bu hale gelmenden hoşlanmadım."

Elimi tuttu.

"Neden geldin peşimden sevgilinin değil benim yanımdasın."

Gülümsedim.

"Sende kocamsın ya her seferinde hatırlatıyorsun. Sen Eylül Evliyaoğlusun ona göre davranacaksın diye."

Oda gülümsedi. Saatime baktım.

"Saat 10 gece yarısına kadar hala doğum günü kızı sayılırım değil mi?"

Kafa salladı.

"O zaman çalıştır arabayı. Gece yarısına kadar aykırı davranabilirim."

Arabayı çalıştırdı. Sürüyordu. Biliyorum yanlış yapıyorum ama birkaç ay sonra ondan sonsuza dek ayrılacağım hem bebeğim için yapıyorum babasını biran olsun hissetsin. Hii kendini kandır sen salak Eylül adama köpek gibi aşıksın hala... Başka kadından çocuğu olduğu halde. Gurursuz aptal. Allah'ım aşk nasıl bir sınavmış böyle insan benliğini, gururunu hiçe sayıp adeta uçuruma koşuyor. Ölüme adım adım yaklaşmak gibi düşeceğini biliyorsun ama düşme hissinin verdiği adrenalini yaşamak istiyorsun sanki öyle bir gözü karalık. Vazgeçemiyorum. Telefonum çaldı. Emre arıyordu. Telefonu kapadım.

"Nereye?"

Nereye? Evet sahiden nereye gidecektik. Biran

"Düğünümüzün olduğu kumsala gidelim."

Şaşırdı ama tepki vermedi. Kumsala geldik arabadan indik. Ayakkabılar ayağımı acıtıyordu artık zor yürüyordum Berzan elini uzattı elini tuttum. Deniz çok dalgalı değildi sakin dingindi. Ay ışığı denize yansıyıp muhteşem bir görüntü yansıtıyordu. Berzan kolumdan tuttu.

"Eylül bak yanlış anlama burada olmaktan çok mutluyum ama neden geldik yani sen demiştin ki."

Parmağımı Berzan'ın dudağına bastırdım.

AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin