AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR.

AŞK BİLE BİLE TUTSAKLIKTIR BÖLÜM 12

Kapıyı geri örtüyordum izin vermedi ittirip içeri girdi kapıyı örttü.

"Ne işin var burada neden geldin?"

"Neden mi? Senin için geldim Eylül bak dönmen gerek anladın mı kendin, abin ve bizim için."

Dönmezdim buradan anca cesedimi kazırlardı yeniden ona dönmem için bitmişti kurutlmuşken neden kendimi tekrar o hapise göndereyim.

"Bırak peşimi, rahat bırak artık beni seni istemiyorum!"

"İstemiyorum dediğimde kurtulacaksın değil mi ben rahat bıraksam diğerleri bırakmaz."

"Hepsinin canı cehenneme bi boşanalım abim beni kimsenin bulamayacağıbı yere göndercek."

"Öyle mi bulamayacagımı mı sanıyorsun senı cehennemin dibine gitsen yine bulurum."

Bulurdu haklıydı cehennemin dibine gidecek olsam benden önce gider orada bekler "Aaa hoş geldin bende seni bekliyordum der." hatta. Ne yapacaktım nasıl kurtulacaktım şimdi.

"Berzan git istemiyorum, sevmiyorum seni."

"Sevmiyorsun öyle mi?"

Birden kendine çekti. Bedenim kollarının arasındaydı. Dip dibeydik. Kalp atışlarım hızlandı yine. Dudaklarını yüzüme getirdi. Sonra boynumu kokladı. Elleriyle belimi kavradı. İttirmek istedim izin vermedi kafamı uzaklaştırdım ondan. İyice çekti beni ayağına bastım basınca bırakmak zorunda kaldı.. Beni baştan çıkarmaya çalışmalarından nefret ediyordum.

"Beni sevmediğine inanıyor musun?"

"Evet. Şükürler olsun artık Mardin'de değilim seninle o metresinle aynı evde değilim."

"Eylül içinden gelerek söylemiyorsun."

"Odamdan çıkmazsan güvenliği çağırırım."

"Çağır lan kimi çağırıyorsan çağır bırakmıyorum seni bırakamam."

İttim tüm gücümle ittim daha fazlasını yapabilsem keşke ama karşımda fiziki güç olarak benden üstün bir adam vardı ama sadece fiziki güç açısından geri kalan hiçbir şeyde benden üstün olamazdı zayıf karakteri, kötü kalbi ve sadakatsizliğiyle bir hayli aşağılarda kalıyordu.

"Sevgı değil bu esaret. Sen benı aşiret için geri istiyosun olacakları önlemek için. Başın yere eğilecek aşirette boşanma oldu idyecekler tek derdin bu."

"Olacakları önlemeye çalışmam seni sevdiğimden Eylül sana zarar verseler ben ne olurum düşündün mü?"

"Oğlun ve metresinle yaşarsın. Eda'nın hayalindeki mutlu aile tablonuz gerçek olur."

"Eylülll!"

Kapıyı açtım kaşlarımı çatıp elimle dışarıyı gösterdim ona.

"Çık hadi."

O sıra Ozan kapısını açtı

"Eylül neler oluyor?"

"Berzan gelmiş rahat yok dünyanın öteki ucunda bile bas belası."

Ozan öfkeli bakışlarla Berzan'a bakınca Berzan iki katı kötü bakışlarını atıp kafasıyla "Ne diyorsun." Dercesine bir hareket yaptı.