Bir Bahar Akşamı #wattys2019

14) BABA

Bölüm Şarkısı: Bana Bir Masal Anlat Baba - Yeni Türkü
"Anlatırken tut elimi. Uykuya dalıp gitsem bile sakın bırakma beni... Bana bir masal anlat baba..."

KUMSAL

Efendi çocuk tabii ama onun asıl vasfı başka... O benim gönlümün efendisi... Annemle de kaş göz arasında kaynaşıverdi. Annem de pek sevdi keratayı (kerata mıı😆). İyi anlaşmaları benim işime gelir zaten, anneme ilişkimizi açıklamam daha kolay olur. Hatta ben açıklayacağım yaa bugün. Babam Kanada'ya da gitti zaten. Ona bunu söylemediğim için kendimi suçlu hissediyorum. Artık kimseden bir şey saklamak istemiyorum. Bu akşam bu iş bitecek!

BARIŞ

Hale teyze gerçekten çok tatlı bir insan. Aynı Kumsal'ım gibi... Bana gerçekten çok iyi ve sevecen davrandı. O halde Kumsal ile ilişkimizi ona açıklayınca da çok büyük ve olumsuz bir tepki vereceğini düşünmüyorum. Ben bunları düşünürken bir yandan da Hale teyze bana Kumsal'ın çocukluk anılarını anlatıyordu. Aslında Kumsal'ın bu durumdan rahatsız olmasını ve gelip annesine çemkirmesini bekliyordum ama sevgilim şu anda bana tatlı tatlı bakmakla meşguldü. Gidip ona sarılmak istiyordum. Sıkı sıkı sarılmak... Ancak olmazdı işte:( Yapacak bir şey yok... Her ne kadar Kumsal ile göz temasından kaçınmaya çalışıp Hale teyzeye odaklanmaya çalıştıysam da olmuyordu, yapamıyordum. Bana öyle güzel bakıyordu ki... Karşı koymam imkansız...

Derken Hale teyze öncelikle bir Kumsal'a, bir bana imalı imalı baktıktan sonra yine imalı bir şekilde:
- Ne oldu çocuklar? Neden bakışıyorsunuz, dedi. Bu soruyla ikimiz de afallamıştık. Ardından Kumsal'ı da yanımıza çağırdı.
- Çocuklar, şimdi size bir şey soracağım. Ama lütfen bana doğruyu söyleyin, tamam mı?

KUMSAL

Annem anlamış. Vallahi anlamış... E zaten zeki kadındır ama ne bileyim... Anlamasını da beklemiyordum açıkçası. Şimdiden ona yapacağım açıklamayı planlamaya başladım. Kendimden hayret edilecek şekilde çok hızlı düşünmeye başlamıştım. Aklımda dört farklı açıklama vardı ve her zamanki gibi bunlardan işe yarayacak olan sonuncusuydu.

Açıklama 1: Ben sana tam söyleyecekken telefonun çalmıştı. Sonra da unuttum zaten söylemeyi...
(İlk planlarım gerçekten hep saçma olur.)

Açıklama 2: Söyleyecektim aslında, gerçekten. Ama araya hastalığım falan girdi derken unutuverdim...
(Aslında bu o kadar da fena değildi ama çok yeterli de olduğu söylenemez.)

Açıklama 3: Aşığım var mı ya?! Bunun için sorgulanmak istemiyorum...
(Olmaazz, fazla cüretkâr.)

Açıklama 4: Zaten her şey çok yeni daha. Sana da aslında en yakın zamanda söyleyecektim ama açıkçası biraz korktum. Nasıl tepki verirsin falan diye...
(Doğruluk her zaman iyidir.)

Annem gözlerini üzerimizde gezdirip tahminimce kafasında söyleyeceği cümleyi toparlamaya çalışırken ben de açıklamamı kafamdan 4-5 kez geçirdim. Evet, artık her türlü savunmaya hazırdım. Haydi göreyim seni Kumsal!

- Çocuklar, ben size şunu so-
- Anneciğim ben galiba ne soracağını tahmin ediyorum. Ben sana hemen açıklamamı da yapayım. Ben gerçekten sana söyleyecektim ama her şey daha çok yeniydi zaten. Yani ha bugün söylemişim ha yarın. Ne fark eder ki, diye düşündüm. Ancak galiba yanılmışım. Sana ilk başta söylemeliydim. Biraz da korku girince işin içine söyleyemedim. Çok özür dilerim.

Ohh bee. Rahatladım vallahi. Yalnız konuşma hızıma ben bile hayran kalmıştım. Çok iyi iş çıkardın Kumsal!

Ama burada bir sıkıntı var. Niye annem de Barış da bana anlamsız gözlerle bakıyor? Ahhh hayır! Lütfen düşündüğüm şey olmamış olsun. Bize başka bir şey soracaktı ve ben pot mu kırdım yani?! Olamaz! Ama ben aşkımızdan falan bahsetmedim ki açıklamamda. Sonuçta ben bu açıklamayı herhangi başka bir şey için de yapmış olabilirim. Yani... En azından bence öyle:)