21) KATIKSIZ MAL

62 31 17
                                    

Bölüm şarkısı: Model-Mey
"Bakması ne zormuş ah o güzel yüzüne. Toplamış yine bütün güneşi üstüne...
Aşkmış adı nereden bileyim. Böyle zulüm olur mu gözünü seveyim. Adımı sorsan söyleyemem yemin ederim..."

BARIŞ

Kumsal'ın söylediklerine takıldı aklım. Ben o lafı hakedecek bir şey yaptığımı düşünmüyorum.
Ya da belki de haklıdır. Ayaz'a zarar veren bendim. Onun hislerini anlamaya çalışmayan bir bencil aynı zamanda karşısına çıkamayacak kadar da cesaretsiz biriyim belki de. Ama aynı zamanda da onu seven biri...

Sözleri karşısında ne diyeceğimi bilemeyip kapıya yöneldim ancak kilitli olduğunu unutmuşum. Bir kenara çekilip Başak'ın gelmesini beklemekten başka çarem yok. Salona geçip köşedeki mavi koltuğa oturdum.
-Barış gerçekten öyle demek istemedim.
-Tamam Kumsal. Bu konuyu konuşmak istemiyorum şu an. Hem anahtarın yok mu senin?
-Var ama şu an böyle ayrılmanı istemiyorum. Belki de bir daha karşılaşmayacağız.
-Merak etme göreceksin beni. Ya da... Görmek zorunda kalacaksın. Çünkü aynı üniversitenin aynı bölümündeyiz. Şimdi kapıyı aç da daha fazla rahatsızlık vermeyeyim.
-Peki. Eğer gerçekten öyle istiyorsan açarım.

KUMSAL

Söylediklerim kırmıştı onu. Ama o an düşünemedim. Gerçi biraz da hak etmişti. Odama gittim ve anahtarlarımı aradım. Normalde kapının yanındaki çivide asılı olması lazım. Tabii ya Başak bunu düşünecek kadar zeki bir kız. Onu beklemekten başka çaremiz yok sanırım.
-Barış anahtarlar yok. Başak almış olmalı.
-Tamam. Ben mesaj attım birazdan gelir.
-Barış...
Kapı açıldı ve Başak içeri girdi.
-Hallettiniz mi bakalım ?
Barış, Başak'ın sorusunu duymazdan gelerek hızla dışarı çıktı. Ben de odama girip kapıyı kilitledim. Başak'ı şu an görmek istemiyordum.

BAŞAK

Aralarının bozulması beni üzmüştü. Kumsal'ın kapısının önüne giderek:
-Kumsal anlatmak ister misin?
-Hayır. Neden söylemedin bana?
-Demek öğrendin. Söyleyemezdim Kumsal. Sana Barış'ı hatırlatamazdım.
Evet belki bu konuşmaları iyi geçmemişti ama elbet bir gün barışacaklar. O günü heyecanla bekliyorum ve bunun için elimden gelen her şeyi yapacağım.

BARIŞ

Kapıdan çıkar çıkmaz deniz kenarına gittim. Banka oturduğumda kulaklıklarımı taktım ve şarkı sözlerinin ağırlığı altında kayboldum.

"...Unuturum sandım zamana bırakınca, seni nasıl sevdiğimi ama bugün yine söylüyorum hep aynı, hep aynı şeyi. Dön bana yeniden n'olur. Sev beni yeniden n'olur. Al beni yanına n'olur. Dön bana yeniden n'olur. N'olur, n'olur..."

KUMSAL

Her şeye rağmen onu görmek bana gerçekten iyi gelmişti. Gözlerine bir kez daha bakmak, kokusunu hissetmek, sesini duymak... Yıllar sonra, ona olan sevgimi biraz daha güçlendirdi sanki.

Barış ile aynı bölümde olduğumuzu öğrendiğimde nasıl bir tepki vereceğimi bilemesem de içten içe sevinmiştim. Ama onu kırmış olmak... Ne olursa olsun bu sefer özür dileme sırasının bende olduğunu hissediyordum. Şimdi kendi kırgınlık ve kızgınlığımı bir kenara bırakıp kendimi affettirmeliyim.

Kendimi bu düşüncelerden kurtarıp derin bir uykuya daldım.

BAŞAK

Vee işte o gün, hukuk fakültesindeki ikinci yılımın başladığı o gün.
-Kumsal, üniversiteli kuzenim benim. Hadi uyan bakalım yeni hayatına.
Kapı açıldı ve Kumsal odasından dağınık bir saç ve turuncu pijamalarıyla dışarı çıktı.
-Saat daha altı be Başak. Ne istedin uykumdan? Ayrıca altıda hayat mı var ya?
-Söylenme de elini yüzünü yıka. Ben de sana kıyafet seçeyim.
-Kıyafetlerimi sana seçtirirsem beni kapıdan geri yollarlar Başak.
-Aa niye öyle diyorsun canım? Tamam tamam uygun bir şeyler seçeceğim merak etme.
-Hadi hayırlısı bakalım.
Eveeeet. Bakalım dolapta neler varmış.

Bir Bahar Akşamı #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin