Bir Bahar Akşamı #wattys2019

30) BİR BAHAR AKŞAMI

Bölüm Şarkısı: Yalın - Bir Bahar Akşamı
"Bir bahar akşamı aşk fani bir rüzgardı. Durmadı, kalmadı, bir nefesim kadardı. Senden sonrası mı vardı, senden sonrası?
Hani bu dağların ardından güneş doğmayacaktı? Hani bundan başka şehirde barış olmayacaktı? Sana sarıldığım an yağmur duracaktı...
Bir bahar akşamı sen diye öldüm ben...
Aşk diye öldüm ben..."

BAŞAK

- Doğukan benim acilen okula gitmem lazım.
- Tamam bak vapur da zaten karaya yanaşmak üzere. Bundan sonrası 5 dakika ya sürer ya sürmez, dedikten sonra onu başımla onayladım ve aşağıya inip arabaya bindik. Yolda giderken Burak hocanın söylediklerini geçiriyordum aklımdan. Doğukan ile dedikodumuz nasıl çıkmış olabilirdi ki? Doğukan bu düşünceli halimi fark etmiş olacak ki:
- Başak bir şey mi oldu? Bir sıkıntı varsa bana anlatabilirsin, biliyorsun değil mi?
- Biliyorum. Burak hocanın telefonda söylediklerine takıldı kafam.
- Beklediğinden çok kızmış anlaşılan.
- Hayır, öyle değil. Aksine pek kızmadı. Sadece... Söylediği başka bir şeye takılıyor benim kafam.
- Ciddi bir şey mi var?
- Yok. Ya da bilmiyorum belki de var. Doğukan okulda dedikodumuz dönüyormuş.
- Daha bugüne kadar aramızda net bir şey yoktu ki bizim. Ne dedikodusuymuş bu?
- Bilmiyorum. Ben de şaşkınım zaten.
- Neyse yakında çıkar kokusu. Bu arada gelmiş bulunmaktayız. İşlerini halledince ara beni. Belki sana bir sürprizim olabilir, dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Ama olmuyor böyle yaaa... Beni her öptüğünde aklım başımdan gidiyor.

KUMSAL

Merdivende beklemek yerine dışarı çıkmaya karar verdim ve apartman girişine doğru yöneldim. Ancak içeri kapıyı sert bir şekilde çarparak Barış girdi:
- Herife bak yaa! Gözümün önünde sevgilime aşkını ilan ediyor. Delireceğim!!
- Aşkım gel dışarıda konuşalım. Komşular bize bakıyor, dedkiten sonra çıktık.
- Ama sen merak etme. Bundan sonra asla karşına çıkmayacak! Asla!
- Barış, bir saniye sakin olur musun?
- Bu durumda sakin olmamı nasıl bekleyebiliyorsun?!
- Tamam haklısın. Çok haklısın. Yaptığı şey çok yanlıştı.
- Nasıl yani? Olay karşısındaki tepkin bu mu? "Yaptığı şey çok yanlıştı." Bu kadar mı yani?
- Ne dememi bekliyorsun? Gidip yumruk mu atsaydım?

Bu son söylediğim Barış'ı gerçekten çok kırmıştı. Bunu gözlerinden okuyabiliyordum. Yalnızca hayal kırıklığı vardı. Kocaman bir hayal kırıklığı...

- Sana inanamıyorum. Sana gerçekten inanamıyorum. Bu konuyu da oraya getirdin ya... Artık diyecek hiçbir şeyim yok.
- Barış... Offfff... Ben öyle demek istemedim.
- Ben senin ne demek istediğini gayet iyi anladım. Hiç merak etme. Yalnız farkında mısın? Bizim şu ana kadar ettiğimiz tüm kavgalar o koruduğun adam yüzünden.
- Onu koruduğumu nereden çıkardın?!
- Korumuyor musun? O halde normalde ağzının payını çok iyi verebilecekken neden susmayı tercih ettin? Eğer onu korumuyorsan ben de seni bugüne kadar hiç tanımamışım. Nerede lafını esirgemeyen dobra Kumsal? Nerede benim aşık olduğum kız?
- Özür dilerim yaa. Gerçekten özür dilerim. Ben düşünmeden bir tane laf ettim diye bambaşka biri oldum herhalde. Git ara şimdi aşık olduğun kızı. Gerçi bundan sonra biraz zor bulursun.

BAŞAK

Burak hocanın odasına geldiğimde kapıyı tıklattım ve içeri girdim.
- Hocam tekrardan çok özür dilerim.
- Bak bir daha özür dilersen işte bu sefer gerçekten kızacağım. Olur ara sıra böyle şeyler. Hepimiz insanız. Unutabiliriz. Neyse ben şu dosyalara bakmaya başlamıştım. Gel şimdi beraber devam edelim.
- Tabii hocam.

...

Çalışmamız bittiğinde saat epey ilerlemişti. Doğukan'ı arayıp işimin bittiğini söyledim ve dışarıya çıkıp onu beklemeye başladım. Derken bir çift kolun bana arkadan sarılmasıyla sağ kaval kemiğine indirdim tekmeyi. Ardından bir hamle daha yapacaktım ki... Doğukannnn...
- Ya Doğukannn ben sen olduğunu nereden bileyim amaa?! Uffff çok mu acıyor?
- Başak yaa sen hiç mi görmedin filmlerde falan? Bir kız vardır. Sonra sevgilisi gelir ona arkadan sarılır. Kız hem şaşkın hem de çok mutludur. Romantik bir an yaşarlar.
- Gördüm gördüm de... Ne bileyim refleks işte.
- Neyse tamam. Üzerimde denemek istediğin başka bir dövüş hareketi yoksa gel gidelim.
- Gerçekten özür dilerim, deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Ardından o da elimden tuttu ve arabaya doğru yürümeye başladık.