18) YETER

74 35 40
                                    

Bölüm Şarkısı: Pera-Öyle Çok
"Ama gidince sen, solar gülüşlerim..."

KUMSAL

- Barış ne yapıyorsun sen?! Kendine gel! Nasıl böyle bir şey yaparsın?!
Benim bunu dememle Ayaz da gelip tam Barış'a yumruğu indirecekken onun kolunu sıkıca kavradım ve vurmasına engel oldum:
- Ayaz lütfen yapma! Benim için. Lütfen...
- Şimdi karşıma geçmiş sana bu sözleri söyleyen herifi mi koruyorsun bana?
- Hayır tabii ki.
Ancak nafile... İlk defa Ayaz bana sırtını dönmüştü. Hem de Barış yüzünden! Çok sinirliydim. Eğer sözcüklerin dilimden dökülmesine izin verirsem Barış'ın kalbini çok kıracaktım. Bu nedenle yalnızca gitmeyi tercih ettim. Ancak arkamdan gelen şu sözler beni kararımdan caydırdı:

- Barışcığım iyi misin 'hayatım'? Bir şeyin yok değil mi?

Hayatım?!

Arkamı döndüm ve ikisine de keskin birer bakış atıp yalnızca boğazıma düğümlenen kelimelerden şunları söyleyebildim:

- Bir daha ikiniz de sakın karşıma çıkmayın!

BARIŞ

Kumsal'ın son sözleri aklımdan çıkmak bilmiyordu. Nasıl yani? Her şey bitti mi şimdi? Ben bunları düşünürken Melis'in elini omzumda hissettim.
- İyi misin Huysuz Prens?
- Melis, yalnız kalmaya ihtiyacım var.
- Beraber yalnız kalsak?
- Melis saçmalama... Hâlâ mı?
- Evet hâlâ. Seni aklımdan çıkarabildim mi sanıyorsun? Barış, gözlerime bak. Senin de hâlâ beni sevdiğini biliyorum. Sen benden vazgeçemezsin ki...
- Melis yeter! Benim için yalnızca Kumsal var tamam mı? Seninle aramızdaki her şey uzun süre önce bitti. Ben Kumsal'ı seviyorum, deyip çekip gittim.

Daha doğrucası çekip gitmeye yeltendim. Ancak müdür yardımcımız Ferhat hoca beni odasına aldı.

KUMSAL

Ayaz'ın peşinden gittim:
- Ayaz, ne olur dinle beni! Onu korumak için söylemediğimi biliyorsun.
- Neyi biliyorum Kumsal, neyi? Bu dediğine sen bile inanmıyorsun şu an. Adamın söylediklerine bak! Beni geçtim, sana söylediklerine bir dön de bak! Senin sevdiğin çocuk bu mu gerçekten? Şu halimize bak. Daha önce bu kadar büyük bir kavga ettiğimizi hatırlıyor musun? Aramıza kimin girdiğinin farkında mısın, dedikten sonra yanımdan ayrıldı.

BARIŞ

Ferhat hoca beklediğimin aksine çok büyük bir ceza vermemişti. Sadece okul çıkışı kalıp 9. sınıf şubelerini temizleyecektim. 3 şubeden ne olabilirdi ki?

Çok şey olabileceğini fark etmem uzun sürmedi. Çünkü Ayaz da benden hemen sonra Ferhat hocanın odasına girdi. Büyük ihtimalle aynı cezayı alacaktık.

KUMSAL

Günün geri kalanı gerçekten çok kötü geçti. Aslında olanlardan sonra okulda bir dakika bile kalmak istemiyordum ama annemi de arayıp onu meraklandırmak pek iyi bir fikir olmazdı. Ayaz ile her seferinde konuşmaya çalıştım ancak beni dinlemedi. Beni görür görmez yolunu değiştiriyordu. Barış... Şu anda onu düşünecek durumda değildim. Üstelik olanlardan sonra gelip bir kez olsun özür dilememişken...

...

Eve varmamla kendimi yatağıma atmam bir oldu. Hiçbir şeyi, hiç kimseyi düşünmek istemiyordum. Elime kitabımı aldım ve okumaya başladım. Ama odaklanamıyordum, olmuyordu işte. Ödev yapmanın daha iyi bir fikir olacağını düşünüp masama geçtim. Matematikten bu sefer hayret edilecek kadar az ödevimiz vardı. Onları bitirdikten sonra aldım elime defterimi, başladım yazmaya. Yazmak benim en büyük hobimdi. Bir sıkıntım olduğunda beni rahatlatacak tek şey bu defterim oluyordu. Kalemimden şu satırlar döküldü:

Bir Bahar Akşamı #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin