24) ANLAMADIN MI?

73 19 41
                                    

Bölüm Şarkısı: Yalın - Deme Bana Yokum
"Deme bana yokum, yokluk yakışmaz bize. De ki bana sonunum, adım yazılır seninle..."

Değerli okurumuz sophietaylorr02 a bize verdiği destekler için çok teşekkür ederiz❤.

KUMSAL

- Of of of. Aşkım şu karşıdaki masaya götürdükleri yemeği gördün müü? Leziz gözüküyor. Acaba bize ne zaman menüyü getirecekler? Açız biz burada.
- İçeri geçip kasanın oradan seçmen gerekiyor canım.
- Yaa sen bunu neden daha önce söylemediiinnn?! Bu arada sen ne yemek istersin?
- Sen ne alırsan ben de ondan alırım. Senin damak zevkine güvenmeyip kiminkine güveneyim😉?
Öpücük atıp hemen yemeklerin yanına koştum.

"Yaa Kumsal öpücük atmak nedir kızım... Sen de hemen şey yapma yani. Yavaş gel biraz."

Ay çok biliyorsun sen. Neyse şimdi seninle uğraşamam, yemekler beni bekler.

- Ne yesem, ne yesem...
Ben böyle deyince usta bana yardımcı olmak üzere hemen geldi:
- Yardımcı olabilirim istersen kızım.
- Vallahi çok iyi olurdu aslında😅. Bana ne önerirsiniz?
- Öncelikle et mi istersin yoksa salata, zeytinyağlı çeşitlerinden falan mı?
- Ayıpsın ustam. Ben etçiyimdir.
- Oo süper süper. Benim hanım da etçidir biliyor musun? Bayılır bayılır ete. Üstelik tam bir gurmedir.
- Vallahi aynı beni tarif ettin şu an ustam. O zaman ben senin hanım en çok hangisinden seviyorsa ondan alayım.
- Tamamdır, hemen ayarlıyoruz kızım.
- İki kişilik olsun lütfen.
- Tabii.

Mezeleri de seçtikten sonra Barış'ın yanına döndüm:
- Aşkım kusura bakma biraz geciktim. Oradaki ustayla falan sohbete dalınca...
- Gördüm gördüm. Baya muhabbet ettiniz ustayla.
- Ettik vallahi. Hoş sohbet biriymiş.
- Bu arada seni yemekten sonra çok güzel bir yere götüreceğim sevgilim.
- Yaa, nereye?
- Orası sürpriz, gidince görürsün.

Biraz sohbet ettikten sonra yemeklerimiz de nihayet geldi ve tabir-i caizse yemeklere 'yumulmaya' başladık. Ama öyle güzeldi ki et... Yerken kendimden geçtim vallahi.

Yemekler bittiğinde ikimiz de tıka basa doymuştuk. Eyvallah, güzeldi ama sanki biraz fazla mı söylemişim ne🙈? Bir müddet daha oturup sohbet ettikten sonra kalktık ve Barış'ın beni götüreceği gizemli yere doğru yürümeye başladık.

...

Geldiğimizde gözlerime inanamadım.
- Barış, burası gerçekten... Çok güzel...
Karşımda mükemmel bir ağaç ev vardı. Doğayla iç içe, şehrin gürültüsünden uzak bu yer beni büyülemişti.
- Gel içeri girelim.
İçeride bir yatak, dolap, lamba, masa ve puflar dışında başka eşya yoktu. Çok huzurlu bir yerdi.
- Peki ya burası neresi?
- Ben daha küçükken ailecek ayda bir kez şehirden uzaklaşmak ve doğayla buluşmak için İstanbul'a gelirdik. Hatta bazen kuzenlerim falan da gelirdi, daha eğlenceli olurdu. Yakınlarda bir evimiz de vardı ama ben burayı çok severdim, o yüzden ara sıra kaçıp gelirdim. Bu ağaç ev benim için gerçekten çok özel. Tüm aile beraber uğraşıp yapmıştık burayı, biliyor musun? Her bir tahtayı nasıl monte ettiğimizi bile hatırlıyorum. E tabii, insan böyle şeyleri yapmaktan uzaklaşınca hatıralarına sığınıyor.

Bunları anlattıktan sonra Barış'ın gözleri dolunca ona sımsıkı sarıldım. Onu çok iyi anlıyordum. Artık ailesi ile bırak vakit geçirmeyi, yüzlerini bile zor gördüğü için eski günlere olan özlemi çok büyüktü. Bir süre öyle kaldıktan sonra:
- Gel sana burada çekildiğimiz fotoğrafları göstereyim, dedi ve puflara oturup fotoğraf albümünü incelemeye başladık.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir Bahar Akşamı #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin