16) MELİS

63 33 18
                                    

Bölüm Şarkısı: Mor ve Ötesi-Küçük Sevgilim
"Benim küçük sevgilim sen bana neler yaptın? Böldün parça parça, onlar bilmez onlar bilmez..."

icsudeme nin kitaplarına bakmalısınız😜

KUMSAL

Ahhh, bugün perşembe. Kim bilir hangi sendromun kucağına düştüm bugün? Durumu şöyle izah edeyim, pazartesi sendromu zaten herkes tarafından bilinen bir şey. Ama sonra ben de dedim ki diğer günlerin başı kel mi? Onlara da bir şeyler bulayım. Hal böyle olunca da şu sonuçlar ortaya çıktı:

Pazartesi: Pazartesi Sendromu
Salı: İlk Ders İngilizce Sendromu
Çarşamba: Etüt Sendromu
Perşembe: İlk İki Ders Edebiyat Sendromu
Cuma: Allaha Şükür Tatile Giriyoruz Sendrom Yok😊

Hayıııırrrr! Bugün "İlk İki Ders Edebiyat Sendromu" varmııış. Asiye hoca yine yığacak ödevleri. Neyse, Allahtan bu en kötüsü değil. Bence en berbat sendrom salı günkü. Bizim öyle bir ingilizce hocamız var ki... Onu teneffüslerde gördüğüm anda yolumu değiştiriyorum. Yok anam yok, hoca bana takmış. Ama gerçekten takmış. Laf olsun diye söylemiyorum. Resmen derste bana kızacak yer arıyor. Normalde İngilizce derslerini severim ama Esma hoca... Olacak iş değil...

Neyse, bu düşüncelerden sıyrılıp giyindikten sonra kahvaltımı yapıp evden hemen çıktım. Okula vardığımda gözlerim istemsizce Barış'ı aradı.
Aradı.
Bir daha aradı.
Ama yoktu. Acaba bugün okula gelmeyecek mi? Hasta mı oldu? Beni niye aramadı? Yoksa başka biri mi vaaarrr😣?

"Yavaş gel Kumsal yavaş gel. Ergenlik başına vurdu vallahi senin. Git de sınıfa bak, oradadır. Biraz mantıklı ol."

Bu iç sesimle benim halim ne olacak?!

BARIŞ

Dün akşam ne konuştular acaba? Bu adı lazım değil şahsiyet yine benim sevgilime mi yürüdü? Allah! Saat çok geç olmuş ve ben hâlâ kahvaltı yapıyorum! Hemen çıkmam lazım yoksa kafamdaki bu düşünceler yetmiyormuş gibi bir de Asiye hocanın azarıyla uğraşacağım!

KUMSAL

Bak iç sesim gördün mü? Ben demiştim. Ben hislerimde yanılmam. Barış gelmemiş işte. En iyisi ben onu bir arayayım.
Çalıyor.
Bir daha çalıyor.
Ee, neden açmıyor?

"Deli misin kızım? Daha iki kere çaldı telefon. Hemen abartma."

- Sen bir sus!

Bunu sesli söylediğimin, hatta bağırarak söylediğimin farkında değildim. Ve daha da kötüsü tam Barış telefonu açtığında bağırdığımın...

Hızlıca sınıftan büyük bir utanç içinde çıktım ve Barış'la aslında başlamadığım konuşmamıza başladım:
- Sevgilim, gerçekten ben onu sana söylemedim.
- Bana söylemediysen kime söyledin? Kalbimi kırdın.
- Yaa gerçekten sana söylemedim. Vallahi billahi.
- Tamam tamam. Dalga geçiyorum. Ama gerçekten kime söylediğini merak ettim. Kim kızdırdı bakayım benim sevgilimi?
- Boşver, oralara girmeyelim.
- Bir sıkıntı mı var?
- Hayır hayır, yok. Sadece...
- Sadece ne?
- Konuşmasak...
- Tamam tamam, zorlamıyorum. Belli ki önemli bir şey yok. Ancak önemli veya senin canını sıkacak bir durum olduğunda lütfen haber ver sevgilim.
- Tamam canım. Sen nerelerdesin?
- Okula varmak üzereyim.
- Peki. Bekliyorum seni. Hadi öptüm.
- Ben de.
Artık 'hadi öptüm' dediğim için sıkıntı duymama gerek yoktu😉. Sonuçta artık sevgiliyiz. Ay vallahi sevgiliyiz. Tam tamına 5 gündür. Öyle deyince az geliyor ama aşk öyle bir duygu ki... Sanki onunla çok daha öncesinden tanışmış ve uzun süredir sevgiliymişim gibi... Çok seviyorum onu, çok.

Bir Bahar Akşamı #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin