Çaresizlik Jennie'nin ilk defa hissettiği bu duygu öyle zoruna gitmişti ki çığlıklar ile bu duyguyu dışarı atmak istemişti. Ama gitmiyordu. Dakikalar önce huzurla dolup taşan vücudu öyle bir gerilmişti ki kasları kasıldı,başı döndü.
YSL değer verdiği arkadaşlarına gidip borcunu geri istemişti.
Jennie'nin Lalisa'yı vereceklerini biliyorlardı.
•
Jennie hızla ayağa kalktı. Bir an için kimseyi umursamadı. Lalisa'yı bile. Kafasının hızlıca boşlukta kalıp koltuğa çarpması ile Lalisa irkilip uyandı. Gözlerini ovuşturuken odanın içinde volta atan Jennie'yi gördü.
Dakikalar sonra Jimin Lalisa'yı alıp kendi odalarına "film izleme" bahanesi ile götürdüğünde Jennie kocaman bir çığlık kopardı. Onu vermeyecekti. Hele o Chaeyoung denilen canavara asla vermeyecekti. Aklına Lalisa'nın kalbinin o işkencelere nasıl katlandığı geldi.
Chaeyoung doktor falan değildi. Chaeyoung hastaydı. obsesif kompulsif denen bu hastalık mükemmelliyetçilin takıntısını da içinde barındıran geniş çaplı bir hastalıktı. Chaeyoung Lalisa'yı evine taşındığı andan beri mükemmelliyete ulaştırmak için onu günlerce aç bırakıyor,alt kattaki spor salonunda günün altı saati çalışmasını sağlıyordu. Eğer bunları yapmazsa maruz kalacağı şeyleri Jennie hatırladıkça gözleri doluyordu.
Kısacası onu o canavarın eline veremezdi. Evet hastaydı. Fakat lanet olası hastaların tedavi olması gerekirdi. Ayrıca yer altı dünyasından kazandığı paraları "hasta"(!) larından kazandığını söyleyerek Lalisa'nın güvenini kazanmayı başarmıştı. Jennie,Hyuna ve E-Dawn yeraltında birkaç kez karşılaşmışlardı. Ve ikinci karşılaşmalarında Jennie Lalisa'nın vücudundaki yaraları görmüş olayın peşini bırakmamış,evlerine gitmişti.
Ve işte buradalardı. Hayatının aşkı yanındaydı. Ve onu kendi elleri ile o canavara teslim edemezdi. Chanel'ın arkasında durmayacağını biliyordu, Yoongi'nin CEO'su olduğu Cecline'ın ise Yoongi'nin aldığı paraları anlaması an meselesiydi. Sonuç olarak çaresiz haldeydi.
Uyanmasını sağlayan çığlık ile Jennie ayağa fırlamıştı. Kalbindeki kamçılanan atlar koşmaya başlamış kasları çalışmaya hazır bir makine gibi çalışırken Jennie masanın üstünden silahını alıp yan odaya koştu. Bu anıları hatırlamayacağından emindi. O kadar endişe ile haraket etmişti ki sanki anadan doğma gelen bir refleks gibi açık kapıdan içeri girip bağırmıştı. Lalisa ağlıyor Jimin ise onu sakinleştirmeye çalışıyor gibi görünse de onunda endişesi gözlerinden okunuyordu.
"Ne halt ediyorsunuz burada!" dedi Jennie elindeki silahla siyah giyimli iki adamı nişan alarak. "Lalisa Manoban'ı almaya geldik." Jimin bağırdı. "Yaptığınıza insan kaçakçılığı deni-". Koluna yediği kurşun ile keskin bir çığlık koparan Jimin ağlamaya başlamıştı. Koridordan gelen topuk sesleri ile Yoongi odaya girmiş ve kan beynine sıçramıştı. Jimin'i o şekilde görünce gözleri hiç olmadığı kadar sinirli bakıyor,alevler alev olmaktan utanıyordu o bakışlar karşısında. Yoongi iki kurşun ile ayakkabılarının delinmesini sağladığı adamların yanından geçerek Jimin'i kucağına almıştı.
Jennie silahı cebine koyup Lalisa'yı ayağa kaldırmaya çalıştığında titreyen bacaklarından dolayı ayakta duramayan Lalisa yere yığılmıştı. Koridordan gelen ayak sesleri ile beraber Jennie,Lalisa'yı kucağına almış ve otelde yankılanan iki çift ayak sesi ile terk etmişlerdi orayı.
Yoongi'nin arabasına bindiklerinde Jennie hem Lalisa ile hemde Jimin ile ilgilenmeye çalışıyor. Jimin'in omzuna çıkarttığı tişörtünü bastırıyordu. "Sikeyim Jennie nasıl böyle bir şey olabilir!" "B-Ben bilmiyorum Yoongi. Hyuna beni aradı ve sonra-sonra borcumu ödememi söyledi. Daha sonra Lalisa çığlık attı ve-"
"Kes sesini Jennie! Ne bok yiyeceğiz? Jimin'in hastaneye götürülmesi gerek!"
Jennie saçlarını omzunun arkasına atarken bağırdı
"Gidemeyeceğimizi biliyorsun!"
•
Her sorunun cevabı vardır. Cevap olmasaydı soru olmazdı. Ama Lalisa cevap alamıyordu. Kafası çok karışıktı,endişeliydi ve olanları birbiri ile bağlayamamıştı bile. Kalbi sıkışıyordu,Jimin'in kurşununun ölümcül olmadığını biliyordu. Ama endişeliydi işte .
Bu olaydan çok kafasını meşgul eden Jennie ve Yoongi'nin diyaloglarıydı. Jennie anlatacağım demişti ama şimdi sadece susmuş yere bakıyordu.
Lalisa çıldırmak üzereydi. Anlamamıştı ve çözemiyordu. Çözemediği için daha çok sinirleniyordu. O sırada karşısına çıkan görsel ile tüyleri diken diken oldu ve elindeki telefonu sıkmaktan elinde olan kızarıklığı gördü. Jennie onu izlerken göz göze gelmişlerdi ve normalde birbirlerinden beslendikleri,sarhoş oldukları bakışmalarını Lalisa anında kesmiş ve bakışlarını tekrar telefona çevirmişti.
Chae💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geldiğinde en sevdiğin çiçek ile seni bekliyor olacağım. Mükemmelliyetim...
Merhaba! Moda haftasında Jennie ve Lalisa
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
