my happy place

378 33 4
                                    



Jennie işe başladığından beri evde kendi kendine yapılacak aktiviteler arayan Lalisa eğlenecek birkaç aktivite bulmasına rağmen tam olarak kafası meşgul sayılmazdı.

Evdeki tüm kitapları bitirmiş,ezberleyebildiği tüm kareografileri ezberlemiş ama şimdi yapılacak altivite kalmamıştı.

Onun sıkkın hallerini fark eden Jennie ise onu Seoul'un ünlü klüplerinden biri olan "The Wave" e götürmeye karar vermişti. Burası onların karşılaştıkları klüp değildi. Daha büyük ve daha pahalıydı. Çok elit bir yere benziyordu zaten.

Lalisa hazırlanıp odasından çıkınca Jennie'nin irisleri Lalisa'nın bacağından başlayıp tüm vücudunu boyamış ve bu boyadan yudumlar almıştı.Böyle kutsalca karşısında dikilen kıza doğru adımlar atıp
sürdüğü ruju parmaklarına bulaştırdı. Kendi dudaklarına sürdü. Dudaklarını mühürlemişti. Dudakları dudaklarınındı. Evden çıktıklarında topuklu ayakkabı sesleri zeminde yırtıcı tıkırtılar bıraktı.

Klübe girdiklerinde çarpıcı alkol kokusu suratlarına çarpmış ve bu sallanmalı ortamı geçmek için kalabalığın arasına girmişlerdi.

Etrafta her çeşitten insan vardı,herkes çalan şarkıda anlamsızca anlamlaştırdıkları zıplıyor ve dans ediyordu. Ellerindeki alkoller her zıpladıklarında biraz yere dökülüyordu.

Lalisa'nın alkolü yere dökülmüyordu.

Lalisa kalabalıktan tek yönergesi olan Jennie'yi takip ederken anında buldukları boş alan ve koltuklar ile Lalisa şaşırmış ve Jennie'nin yanına oturmuştu.

Şarkılar çalarken kalkıp dans ediyorlar ve Lalisa öğrendiği dansları Jennie'ye gösterebilme fırsatı bulduğundan deliler gibi dans ediyordu

Jennie ise sadece büyüleniyordu.
Yorum yapmaya kalksa boğazı düğümleniyordu.

Koltukta genellikle yaşlı adamların oturması Lalisa'nın dikkatını çekse de konu hakkında Jennie'ye herhangi bir şey sormamıştı. Yaşlı muhabbeti yapacak havasında değildi. Dördüncü bira bardağını yere atıp tekrar piste çıktığında tek yudum içmeyen Jennie onu izletip sarhoş oluyordu.

Lalisa kendini dansa kaptırıp dans ile bir bütün olmuştu. Müziğin yönlendirmesi ile vücudundaki kıvrımlar şekilleniyor ve tekrar eski hallerine dönüyordu. Fazla içkiden dolayı başı döndüğünden arada sendeliyordu ama düşmüyordu. Sendelediği anda Jennie bir refleks ile ayağa kalksada O gülerek dansına devam ediyordu.

Lalisa şarkıya kendini verip bedenini sallarken hissettiği şey ile anında durdu. Kanı dondu. Vücudu haraket etmeyi bırakmıştı ve suratında tek mimik oynamıyordu. Arkasındaki beden sıkmayı bıraktığı kalçasına bir şaplak atıp Lalisa'nın sırtına yasladığı bıçağı haraket ettirdi.

"Dans et güzelim. Çünkü bu konuda çok iyisin."

Lalisa ilk başta aldığı komuta yanıt vermeden Jennie'nin endişeli bakışlarına sığınmaya çalışsa da arkasındaki basınç artınca dans etmeye devam etti.
Kalabalıktan Jennie onu bile zor görüyordu ve bir anda yüz ifadesinin değişmesi onu endişelendirmişti.
Çantasını alıp Lalisa'nın yanına ilerledi.

Adımlarını parçalar gibi attığı parkeye vuruyor ve azimli adımlar ile ortaya ilerlemeyi başarıyordu.

Gördüğü sahne ile gözleri döndü,beynindeki sinir hücreleri şaha kalktı,gözü döndü. Kan beynine fışkırdı. Elleri titredi. Temkinli olmalıydı. Sinirlerine hakim olmalıydı. Yapacağı ters bir harakette bıçak

saplanırdı

Jennie bedenini ritime göre sallandırarak yaşlı bedenin arkasına ilerledi. Kolundan tuttuğu anda bıçağı adamın kendi boğazına yaklaştırdı ve anında yere çöken Lalisa'ya baktı. Jennie adamın kolundaki bıçağa tekme attığında bıçağın yere düşme sesi duran müziğin yerine geçmiş gibiydi. Jennie ayakkabısını çıkarıp topuğu ile adamın kafasına vurduğunda ise...

Adam kanlar içinde yere uzanmıştı.

Jennie,Lalisa'nın yanına gitti. Onu savunmasız gördü. Gardını indirmiş gördü. O Lalisa'nın kalkanı sanki onun kalbine saplanmıştı şimdi. Nefesi titreyerek bedeni titreyen kızı kucağına almış ve klüpten çıkmıştı.Klüpten çıktığında elinde kanlı ayakkabıları ve Lalisa vardı. Lalisa yıldızlı gecenin altında tir tir titriyordu. Jennie onu sakin bir banka kadar taşıdı ve banka yatırdı ince bedeni.

Zayıftı lalisa. Güçlü falan değildi. Bir adamın ona dokunması ile sanki kafasına kurşun yemiş gibi olmuştu.

Jennie titreyen bedenin dizlerindeki saçlarını ellerine aldı.

"Lalisa,ben burada olduğum sürece,sen hep güvende olacaksın."

Lalisa titrek nefesleri arasından konuştu.

"J-Jennie ben çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim."

Jennie altında titreyen kızın ellerini ellerine kenetledi. Sıkmaktan avuçlarında tırnak izi olmuştu. Hepsini teker teker öptü Jennie. İyileştirdi yaralarını. Onun Jennie'yi iyileştirdiği gibi.

"Sen benim bu evrendeki en değer verdiğim kişisin. Benim tanrımsın sen. Tanrıma zarar gelse benim inanacak kimim olur? Kime taparım ben Lalisa?"

"Biz birlikteyken asla korkma. Ayrı olmayız ki biz. Fiziksel olarak ayrı olsak da birdir kalplerimiz. Bu yüzden hep korkusuz olmanı istiyorum Lalisa."

"Orada o adamı öldürecektim biliyor musun?
Yapmadım çünkü bana sonrasında ne kadar kızacağını biliyordum. Yapmamam gerektiğini söyleyecektin. Sen böylesin işte Lalisa. O adama bile yaşlı olduğu için acıyabilecek bir kalbe sahipsin.
Ben ise o kalbin sahibiyim. Ne kadar kutsal bir ünvan değil mi bebeğim?"

Lalisa ve Jennie o gün belki eğlenmediler ve üstüne  bir adet chanel ayakkabı kirlettiler.
Lalisa çok korkmuştu.
Ama bilmesi gereken tek şey Jennie'nin onun yanında olduğuydu.
Jennie yanında ise sorunlar çözülürdü. Jennie onun mutlu alanıydı.
Aynı zamanda onun gözü dönmüş şevhet durağıydı.

"dünya üzerinden göçüp gitsek nerede buluşurduk acaba Lalisa? Benim cennetim de cehennemim de burada çünkü."


Merhabalar
Biraz clup  havası katmak istedim ben çok seviyorum açıkçası.
bu aradaaa
Barda Lalisa;

yorumlarınız değerli!!görüşürüzzz💞💞🧜‍♀️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yorumlarınız değerli!!
görüşürüzzz💞💞🧜‍♀️

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin