save her!

303 33 24
                                    

Lalisa'nın ruhu denizin tuzlu suyu ile bir oldu.
Artık koca bir denizdi Lalisa Manoban.

O sırada biri onu çekip çıkardı.

Pahalı yatın güverte kısmına koydukları üzerinde sadece saten bir kumaş olan kızı içlerinden sadece biri tanıyordu. Onu sudan çıkarmak için saçlarını görür görmez suya atlamış ve onu yattaki arkadaşlarına uzatmıştı. Kızın ince bedeni bir elden diğerine geçerken dolgun dudaklar kızın dudakları ile buluştu.

Üçten geriye sayıp ağzına nefes üfleyen dolgun dudaklı çocuk kızın aldığı derin nefes ile dudaklarını kızdan ayırmış ve ayaklanmasına yardımcı olmuştu.

Lalisa neredeyse bir kova dolusu su kustuktan sonra düzenli nefes almaya başlamış ve gözlerini açmıştı. Karşısında gördüğü yüz ile gözleri sonuna kadar açılmıştı.

Kim Jisoo

Lalisa şimdi dört kişilik guruba eklenmişti. Ona bir havlu vermişlerdi ve bir saniye için bile Jisoo'nun kollarından ayrılmamıştı.

Dizlerini kendine çekmiş bir şekilde oturuyordu şimdi.

Lalisa Manoban,dirilmiş miydi?

O çok farklı hissetmişti. Sanki ruhu denizin her bir yanına saçılmış ve o deniz olmuştu. Sinir hücreleri uyuşmuştu.

Yaşamanın değerini bildi o zaman. Kendini ağır depresyonun pençesinden saniyeler içinde koparttı ve Jisoo'nun kollarından ayrıldı.

Birinin ateş kırmızısı saçları ona çok yakışırken dolgun dudaklının alnına düşen mor tutamlar onu sanki başka bir adama dönüştürüyordu.

Diğerinin ise güldüğünde ortaya çıkan kocaman gamzeleri vardı ve ellerini bir an için dolgun dudaklının ellerinden ayırmıyordu.

Boğazını temizlerken suyundan bir yudum aldı.
Karşısındakilerin isimlerini bilmiyordu ama üç tane oğlan ona meraklı bakışları ile bakmaya devam ediyordu.

"Ben Lalisa Manoban,ve beni az önce ölümden kurtardınız. O an ne kadar bunu arzulasam da şu an hayatta olduğum için size şükranlarımı sunuyorum. Çok teşekkürler."

Hepsi kafasını olumlu anlamda sallarken Lalisa havlusunu omuzlarına daha çok çekerken konuşmaya başladı.

"Uhm,sanırım açıklama yapmam gerekecek. Beni bir yere bırakmaya yeltenmeyin çünkü gidecek bir yerim yok. Aslında evimden kovuldum da diyebiliriz. Yani beni bir otele de-"

Para da almamıştı ki!

"Beni sokağa bırakın!"

Lalisa'nın söylediği şey ile hepsi gülmüştü. Ortaö ne kadar dramatik olsa ve beş dakika öncesine kadar Lalisa'nın kalbi çalışmayı bırakmış olsa da yeniden atan bir kalbe sahip olmak onu çok mutlu etmiş ve mutluluğunu istemeden de olsa etrafa saçmıştı.

Jisoo şortunun cebinden çıkarttığı sigarayı yakarken denize dikmişti gözlerini.

"Elbette seni bir yere bırakmayacağım Lalisa. Sen benim dostumsun. İstediğin kadar evimde konaklamana müsaade edeceğim."

Lalisa'nın Jisoo'ya sarılması ile birlikte herkes gülmüştü.

Ortam nasıl böyle mutlu olabilirdi?

Lalisa bundan şikayetçi değildi. Gülmek ve eğlenmek onu aklından uzakta tutuyor ve bu şekilde ruh sağlığı güzel bir şekilde çalışabiliyordu.

Yoksa Jennie Lalisa'ya en başından beri zarar mı veriyordu?

Alkolikler kendini kaybedip kötü şeyler yapardı elbet, ama bu alkolü sevmelerine engel değildi.Sebepti.


Önceden de geldiğim eve adımımı attığımda kendimi çok tuhaf ama aynı zamanda rahatlamış hissediyordum.

Hastaneye gitmek istememiştim çünkü kendimi iyi hissediyordum ve aynı zamanda işlerin bir şekilde düzene girmesi hoşuma gitmişti.

Yanımda hiç bir şeyim yoktu. Sadece üstümdeki saten gecelik ve boynumdaki kolye ile girdim ben Jisoo'nun evine.

Ve o beni reddetmeden yanına aldı.

İlk akşamda Jisoo beni erkenden yatırdı. Yattığım yatak onun yatağı olmalıydı. Yumuşak ve insanı içine çeken bir yapısı vardı. Lalisa iyi geceler dileklerini sevgilisine sunmak için arkasına döndüğünde alıştığı refleksi onu duygulara boğmuştu.

Jennie yanında değildi tabii ki!

Yalnızdı.

Kolyesini öpüp iyi geceler diledi ve uyudu.


Lalisa Manoban çok zor şeyler yaşadı ama ruhu ve kalbi basitliği severdi ve fazla karışık şeylerden zevk almazdı.

Bu yüzden zor şeyler ile karşılaştığında alkole başvururdu. Onlardan kaçmak ve onları görmezden gelmek için.

Ölümden dönmek onu büyük bir şoka sokmamıştı,üzülmemişti aksine hayatta olduğu için sevinmişti. Onu şoka sokan şey evden gitmesinin istendiği dakikalardı.

Açıkçası arkadaşı Jimin'i de özlüyordu. O Lalisa'nın en yakın arkadaşıydı ve doğal olarak vakitlerinin çoğunu beraber geçiriyorlardı.

Ama Lalisa emindi.

Bir gün Jennie onu bulacaktı.

"güvenliğin için."
demişti ona

Güvende olması gerekmeyince onu alacaktı.

Ya da özlemine yenik düşüp aldığı risk ile sevgilisini koruma sorumluluğunun ağır yüklerini sırtında taşıyacaktı.

Jennie kolyesini öptü ve iyi geceler diledi.

Dionysos ve Afrodit o geceyi ayrı geçirdi ama Jennie hep derdi ya, biz hiç ayrı olamayız diye.
Gerçekten kendilerini yalnız hissetmemişlerdi.
Enerjileri ve sevgileri birbirine bağlıydı.
Şarap güzelliği güzellik şarabı getirirdi.

Ve şarap,en çok güzel'in midesine süs olmayı severdi.


merhaba!
umarım lalisa'nın öldüğünü düşünmediniz!
işte kahramanımız kim jisoo!

merhaba!umarım lalisa'nın öldüğünü düşünmediniz!işte kahramanımız kim jisoo!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yorumlarınız benim için değerli bebeklerim!
görüşürüz!

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin