bad ass manoban!

398 34 25
                                    

Lalisa uyandığında yanında sevgilisi yoktu.

Mutfağa inmedi,ayakkabılarını giyip evden çıktı.

Biliyordu. Sevgilisi onu asla aldatmazdı. Ona olan sonsuz güveni ölümsüzdü. Ölürse

dirilirdi.

Hızlı adımları Jimin'in arabasının yedek anahtarını tutan elinden gelen ses ile durmuştu. Arabaya bindi.

Yolda sürmeye başladığında kararlı bir savaşçı olduğunu tekrarlıyordu kendine.

"Bunu çözeceksin. Jennie seni aldatmaz. Bunu çözeceksin. Sen güçlüsün. Çöz bunu!"

Ayağını bir an için çekmediği gaz pedalını büyük logoyu görünce durdurdu.

Pijamaları ile geldiği şirket umrunda bile değildi. Umrunda olan tek şey, aklını kemiren tek düşünce, uykularına giren tek isim vardı.

Nayeon.

Güvenliğe Jennie'nin cüzdanından çıkarttığı kartı gösterirken gözlerindeki kararlılık bir an için sönmemişti.

Tavşanlı pijamaları ve gözlerinde alev ile Chanel'ın koridorlarında yürüyordu.

Tıklayarak açtı kapıyı.

"Ben Lalisa.Konuşmamız gerek."

Deri koltuklardan birine oturuken gerginliği bir saniyeliğine bile azalmamış,aksine artmıştı.

Koltuğunda sallanan kız yüzündeki gülümseme bir an eksik olmadan konuşuyordu.

"Sen Jennie'nin sevgilisi olmalısın."

Kafamı olumlu anlamda salladım. Tanıyorsan neden sorma gereği duydun ki?

"Evet öyleyim."

Lalisa dirseklerini dizlerine yasladı.

"Sevgilim ile yattın mı?"

Naeyon ağzındaki çayın tamamını püskürtürken Lalisa'nın suratında mimik oynamamıştı.

Sonuna kadar açılmış gözleri Lalisa'nın oynamayan mimiklerine takılı kalmıştı.

"Yatmadık. Öpüştük. Öpüşmeyi sevişmek sanan üç yaşındaki çocuklardan değilsin umarım?"

"Nasıl oldu?"

Lalisa bir an için bile bozmadığı istifini korumaya devam ediyordu. İçine saplanan bıçakları,kalbine batan kırık kadeh parçalarını görmezden gelerek savaşçı ve soğukkanlı Ares misali döndü konuşmaya.

Nayeon ayaklarını önündeki masaya uzattı,ve çayından bir yudum aldı.

"Şirketçe yemeğe çıktığımız gün."

Lalisa tamamladı cümlesini.

"Ayın on dokuzu."

"Evet ayın on dokuzunda. Yemeklerimizi yemiş ve içkilerimizi yudumluyorduk. Ben yemeğe gitmeden önce de içmiştim. İçtiğim içki çok güzeldi. Belki de kafamdaki isim çok güzeldi."

"Jennie tuvalete gitmesi gerektiğini söyleyerek masadan kalktığında bende izin isteyerek peşine takıldım. Lavaboda kimse yoktu. Jennie telefonunu çıkartmış ve mesaj yerinden birine mesaj atmak için yazı kısmına tıklamıştı."

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin