aleksetimi

2.4K 122 15
                                    

Kalktığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Chae yanımda uyuyordu. Bembeyaz tenine,gül kurusu saçlarına,ince bileklerine baktım. Chae güzeldi. Leo yanımda uyuyordu. Mutfağa gittim.

Hizmetçiler bana heyecan ile günaydın demişler ve ayaklanmışlardı. Bu olaydan hoşlanmıyordum. Onlara da günaydın dedim ve beraber kahvaltı etmemiz için hep beraber sofrayı hazırlayabileceğimizi söyledim. Gülümsemiş ve kabul etmişlerdi. Kendimi gittkçe daha enerjik hissediyordum.

Müzik açıp kendimi ritmin emin kollarına teslim ederken bir yandan da tabakları masaya yerleştiriyordum. O kadar mutluydum ki sebebini bile bilmiyordum. Sebebini bilmediğimiz mutluluklar daha da hoşumuza giderdi.

Sebepli mutluluklar biterdi. Ama sebepsiz olanlar sonsuza kadar bile sürebilirdi. Ritime kendimi kaptırmıştım.


Müziğin kapanması ile kaşlarım çatılmış telefonumdan çıkan seslerin kaynağına gözüm kaymıştı. Chaeyoung kaşları çatık bir şekilde" Masayı toplayın misafirler gelecek, bu tantana da ne böyle!" diye bağırınca hizmetçilerin yüzündeki utancı gördüm ve kendimden nefret ettim. Onları kötü duruma düşürmüştüm ve bugün misafirin geleceğinden de haberim yoktu açıkçası.

Hemen masayı toplamalarına yardımcı oldum ve işim bitince hizmetçilerin benim için hazırlamış olduğu meyveli yoğurdu aldım. Belli ki elimde olmadan böyle yaptığımı anlamışlardı. Selam verip mutfaktan çıktım. Chae ile konuşmadım. Bu kadar sinirlenmesinin amacını bile anlamamıştım.

Yoğurdumu yerken telefonumun arama motoruna "jennie kim"yazmıştım.Şaşırtıcı bir şekilde normal bir hayatı olduğu ve chanel'ın baş elçisi olduğu yazıyordu. Gözlerimi kocaman açmıştım chanel'ın baş elçisi hergün bizim eve geliyordu ve zaten üstündeki güzel bol chanel ağırlıklı giyiminden anlamalıydım. Alışılmadık bir durumdu çünkü karım katil psikoloji uzmanıydı ve misafirlerimiz dediğim insanlar da katillerdi.

Chae onların psikolojisini düzelterek onlardan para alıyordu. Yasal değildi.Ama iyi para geliyordu. Çıkan sonuçlar ile gülümsedim. Neden gülümsediğimi bile bilmiyordum sadece fotoğrafları çok güzeldi ve anlamadığım bir şekilde onu görünce boğazımdan "şarap tanrıçası." döküldü.

Nedenini bilmiyordum ama o şarap tanrıçasını andırmıştı bana. Şarap rengi dudakları ile çok çekici olduğu su götürmez bir gerçekti. Simsiyah saçları ve siyah gözleri vardı. Ama bu çekici gangstar tavırlarını tombul yanakları bozuyordu. Resimlere o kadar odaklanmışım
ki çalan zil ile irkilip leo'yu yemeği ile alıp odama çekildim. Chae camımı yaptırmıştı. Artık açıp kapayabiliyordum. Mutluluğum kaybolmuştu. Sabahki neşeli tavrımdan haber yoktu karamsarlık bütün vücudumu sararken leo tedirgin olup odadan çıkmak için kapıyı tırmalamaya başlamıştı.

Kapıyı açıp çıkmasını sağladığımda yine benzer koku evi sarmıştı. Aynı ses tonu evin duvarlarında yankılanıyordı. Jennie Kim dedim kendi kendime. Yine gelmişti. Onu görmek istiyordum. Anlamadığım şekilde onu görmek istiyordum. Güzeldi. Bu olay beğendiğiniz bir sanat eserini tekrar tekrar görme tutkusu ile bağdaşabilirdi.

Jennie geleli beş dakika olmuştu ve ayaklarım benden bağımsız bir şekilde dolabıma gidip elbiselerimi bulmuştu. Kırmızı elbisemi giyerken taşlı uzun küpelerimi kulağıma takmış dudağıma renk vermesi için kiraz renginde bir ruj sürmüş ve kahküllerimi taramıştım. Chae'nin bana aldığı Chanel parfümü tenimde gezdirirken aynada kendime bakıp gülümsemiştim. Mutlu olmak istiyordum ve bu evde mutlu hissetmiyordum.

Odadan çıkıp Chae'nin oturduğu masaya gidip "katılabilir miyim?" dedim. Chae kaşlarını yukarı kaldırıp şaşırmıştı. Kafasını olumlu anlamda sallarken gözlerimiz Jennie ile kesişmiş gözlerindeki ifadeyi görmüştüm. Şevhet. Gözleri de şarap gibiydi. baktıkça insanı sarhoş eden çekim gücü ve güzelliği beni derinden etkilemişti.

Gözlerini benden ayırmamıştı. Cesurdu,doğal olarak dedim kendi kendime.Gözlerini daha fazla okumak isterdim ama leo kucağıma çıktığı için dikkatim dağılmıştı.

"Evet devam edelim"
"20 kişi öldürmüşsün. Pek de kötü bir katil sayılmazsın değil mi jennie?"
Jennie rahat değildi. Yanaklarını kaşıdı
"evet öyle de denebilir"
"Seni öldürmeye iten ne?"
Jennie sırıtıp ona yönelttiğim soruya gülmüştü.
"duygu arayışı."

Jennie Kim aleksitimiydi*.





aleksitimi; duygusuzluk hastalığı,insanın duygularını ortaya çıkaramama sorunu

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin