baby

705 44 14
                                    

Jennie yanında değildi Lalisa'nın.
Panikle ayağa kalkmaya çalıştı Lalisa.
Dionysos neredeydi? Neden yanında değildi?
Gözleri endişe ateşi ile yanarken odanın her yerine bakmıştı ama yoktu işte.

Gitmişti.
Yanında değildi. Kendini yarım hissediyordu.
Hiç bir bakımdan tam değildi.
Ateşi çıkacak gibi hissetti. Odada kimse
yoktu,ağlamaya başladı. Çaresizdi

Jennie'nin gittiğini düşünmüştü,gidip gelmeyeceğini
düşünmüştü.

Odadan içeri giren Jimin Leo'yu zemine bırakıp Lalisa'ya baktığında kızaran gözlerini ve hıçkırdığını görünce gözlerini ayırmadan yanına gitti hızlı adımlar ile.

Endişelenmişti. Endişe ile gitti yanına. Boğazı düğümlenmişti, o kadar acıya dayanan kız nasıl bir şey olmuştu ki ağlamıştı? Nasıl bir acıydı ki bu onun böyle ağlamasını sağlamıştı?

"L-Lalisa ne oldu? Anlat bana. Bana anlatabileceğini
biliyorsun."

Lalisa hissettiği destek ile daha da ağlamaya başladı. Hıçkırıklarının arasından zorla kaçan kelimeler Jimin'in içini titretti,ürperdi Jimin.

"O-O gitmiş Jimin."

Bunun için mi bu kadar ağlamıştı. O kadar kötü gözüküyordu ki. Lalisa'yı hiç ağlarken görmemişti. Günlerce aç kaldığı o yerde bile ağlamadan duruyordu onu bulduklarında,Jennie'nin yokluğu nasıl bir
işkenceydi onun için. Ne kadar da benimsemişti onu Lalisa. Kendinden bir parça gibi görmüştü. Jimin uzun zaman sonra böyle bir sevgiye şahit olmuştu.

Jennie burada olmasa bile Lalisa'nın ona karşı beslediği sevgi Lalisa'nın kendi aurasına karışmış,renklendirmişti orayı. Yeni duygular kazanmıştı sanki. Hayır aşk değil. Bu aralarında olan şeye aşk demek hakaret olurdu.

Jimin temizledi boğazını "Lalisa,Jennie sadece şirkete gitti. Yoongi ile. Korkacak bir şey yok. Birazdan burada olurlar. Lütfen endişelenme."

Jimin aslında anlıyordu Lalisa'yı. Bazen o da Yoongi'ye çok ihtiyaç duyduğu zaman yanında bulamayınca çıldırırdı. Eşyaları yere serer halıyla buluştururdu. Fonksiyonları durur vücudu titrerdi.

Lalisa sakinleşmişti. Jimin sakinleşmesi için
bir kaç müzik açmıştı ve gece boyu nöbet tuttuğu için uykusuzluğun keskin pençesine kendini teslim etmişti.

Leo sahibinin kucağında uyuyordu. Lalisa ise uyuyamıyordu. Jennie bu odaya girmeden onun varlığını kabullenmeyecekti. Onu görene kadar geleceğine inanmayacaktı.

Tetikte olacaktı.

Dakikalar sonra içeri giren beden ile Lalisa derin bir nefes almıştı. Kalbindeki ateşler sönmek yerine daha da alevlenmişti ve onsuzluğun ona yaptığı şeyler onun görmesi onu biraz utandırmıştı. Kafasını aşağıya eğerken az önce görmek için can attığı insanın şimdi yanına gelmesini ve onu bu şekilde görmesini istemiyordu. Ama geldi. Jennie odaya girdiğinde Lalisa'nin ağzından kopan hıçkırık Jennie'yi koşarak Lalisa'nın yanına getirmişti.

Jennie,Lalisa'nın suratını elleri arasına alıp ona bakmasını sağladı.İçi burkulmuştu şimdi. Kalbi çok hızlı atıyordu. Ne olmuştu böyle Lalisa'ya? Onu bu hale ne getirmişti? Jennie,yatağın boş kısmına oturdu ve Lalisa'nın bacaklarını beline sardı. Bu şekilde Lalisa belini dikleştirdiğinde yüz yüze gelmişlerdi.

Ama Lalisa bu ana dayanamayıp kendini tekrar yatağa atınca Jennie kollarını Lalisa'nın kafasının iki yanına koyup üstüne çıkmıştı. Ağırlığını vermiyordu. Üstünde duruyordu sadece. Lalisa ise suratını saklamaya çalışıyordu.

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin