changes

378 39 12
                                    

Lalisa değişmişti.
Saçlarını kestirmişti.
Gözlerine lens takmıştı.
Ve yeni görünüşünü beğenmesi için Jenne'yi bekliyordu.

dün akşam
Lalisa ve Jennie paristen dönüp eve geleli bir hafta oluyordu. Chanel Jennie'ye gösterdiği üstün başarıdan ve aldığı oylardan dolayı iki haftalık izin vermişti ve bu izinin her saniyesini değerlendirmek isteyen lalisa sudan çıkmış balık gibi bir yerlere gitmek için çırpınıyordu.

Bazen de sadece evde kalmak,Jennie'nin yanında durmak istiyordu.

O gün evde durma günüydü. Lalisa karşısına çıkan fotoğraf ile şaşırdı ve telefonu Jennie'ye çevirdi.

"Bu kim?"

fotoğrafta kapak çekiminden jennie ve yanında dövmeli , ve aklınıza gelebilecek her türden ek bir kız vardı.

"Sarah. Chanel için iş birliği yapmıştık bir keresinde."

Lalisa saçlarını arkaya attı.

"Sence güzel mi?"

Jennie kendine yönetilen soru ile kalakaldı. Lalisa normalde böyle şeyler sormazdı ve sonuç olarak nasıl cevap verebileceği hakkında bir tecrübesi olmadığından tahmini de yoktu.

"Yani kendine özgü bir stili var. Çirkin değil bence."

Lalisa kafasını onaylar biçimde sağlayıp telefonunda gezinmeye devam etti. Jennie ise bu pop-quiz'in sebebini merak ediyordu.

Yarın jennie leo'yu veterinere götürecekti ve üç saat evde olmayacaktı.

Lalisa kestiği saçlarına baktı. Keserken gülüp makası kaydırdığından bazı yerlerde yamukluklar vardı. Fakat güzel görünmek istemişti. Jennie'nin ondan etkilenmediğini biliyordu ve etkilemek için bir şeyler yapmak istemişti. O sırada kapı çaldı.

Jennie Leo'yu yere bırakıp kafasını kaldırdığında saçları gitmiş ve gözünde lensleri olan kıza bakmıştı.

İrisleri buluşmakta zorlanmıştı lens yüzünden,lensleri yakmak istedi o an Jennie. Sinirlendi. Doğal haline sarhoştu Lalisa'nın o.

Ama hoşuna gitmişti bir yandan da bu görüntü. Saçlarının düzgün kesimi gitmiş yerini yamuk yumuk bir kesime bırakmıştı,yaptığı abartılı makyaj lenslerini gölgeliyor Jennie'nin irislerini parlatıyordu.

Jennie gidip Lalisa'yı kucağına aldı. Yatak odasına götürdü ve üstünü çıkarttı. Saflığını seviyordu onun. Çıplaklığını,sade gibi gözüken şaheser vücudunu seviyordu. Her bölümü ayrı kıvrımlarla süslenmiş vücudunu.
Ona doğru usul adımlar ile ilerledi Jennie. Sanat gibi
olan silületini hapsetti gözlerine. Lalisa'nın gözlerindeki gerginliği ve korkuyu hissetti. Beğenilmeme korkusu. Chaeyoung'tan kalan bir mirastı bu korku ona. Jennie korkuyu yıkmak istiyordu. Lalisa'yı her hali ile beğendiğini,mükemmel olmamasını sevdiğini ve kusurların güzelliğini süsleyen takılar olduğunu bilmesi istiyordu.

Hissettirmek istedi ona bunu. Köprücük kemiklerine dudaklarını bastırdı. Lalisa inlerken Jennie kafasını çekti ve bordo rujun süslediği dudaklarını öptü. Ruju temizlemek istercesine dudakları arasına aldı dudaklarını. Göz kapaklarını öptü. Doğallığına hakaret eden her şeyi silmek,yutmak istedi.

Makyaj çıkarıcıyı aldığında Lalisa ağlayacak konuma gelmişti ve arada hıçkırıyordu. Jennie onun makyajını
silerken ikisi de yatağın üzerinde bağdaş kurmuş aralarındaki mesafeden birbirlerine ulaşıyorlardı.

Jennie son pamuğu da çöpe attıktan sonra baktı sevgilisine. Lensleri çıkmış makyajı temizlenmişti. Saçları ona yakışan tek şey olmuştu. Makyajın yakışmadığını söyleyemezdi Jennie. Hatta sevmişti bile. Ama sanki o Lalisa değilmiş gibi gelmişti ona.

dionysos//jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin