• Tapılacak bir tanrı var mıydı yok muydu? İlahi kitapların hepsinde tanrı olduğu ve onu doğal şartlarda görmediğimiz yazardı. Jennie bu bilgiye inanmazdı. Kendi doğrusuna göre tanrı gözle görülebilirdi. Hatta kanıtlayabilirdi. Tam karşısında Leo ile oynuyordu. •
Jennie'nin son iş gününde Lalisa'nın sahile gitmeyi istemesi ile ikisi de bikinilerini giyinip üstlerine ince bir elbise geçirdikten sonra mutfaktan atıştırmalık bir şeyler almak için sepetin ağzını açmışlardı.
Lalisa çok heyecanlı göründüğünden bu halleri Jennie'yi keyiflendiriyordu. Masadaki meyveleri sepete doldururken bir yandan da kutsal dudaklarından dökülen bir şarkıya ev sahipliği yapıyordu.Jennie ise arada poposuna vuruyor ve onunla dans ediyordu.
Kendi dünyalarında öyle mutlulardı ki. Kimse yargılamadan sevgilerini birbirlerine aktıran iki tanrıydı onlar. Lalisa Jennie'ye tanrılardan bir isim koymuştu çünkü aşkının vücut bulmuş hali olan Kim Jennie'ye basit insan duyguları barındıran isimler takmak istememişti.
Ki oysa Jennie'nin tek ihtiyacı basit insan duygularıydı ilk başta. Şimdi ise bu duyguların mide bulandırıcı olduğunu düşünüyordu. Aralarındaki duyguya aşk demek ya da duyguların sadece birini kullanıp isim takmak şahıslarına yapılan en büyük küfürdü.En azından Jennie böyle düşünüyordu.
Sepetin ağzını kapatan Lalisa çantayı koluna takıp diğer eli ile Jennie'nin elini tutunca Jennie'nin eli titredi. Hep tutuyorlardı ellerini,ayırmazlardı hatta. Ama sanki tuttuklarında hep en yeniden geliyordu iki tanrının oluşturduğu aura'nın fiziksel olarak birleşmesi ile.
•
Şimdi kumların üzerinde oturmuş denizi seyrediyorlardı. Dalgaları ve sıvı formu ile denizi hep Jennie'ye benzetiyordu Lalisa. Denizdi Jennie. Bazen dalgaları ile onu uzaklara götürür, Bazen ise sakin hali ile içinde yüzüp eğlenmesine izin verirdi. Bazen ise boğardı onu.
Lalisa'nın anında ayağa kalkıp üstündekileri çıkarması ile Jennie'de aynısını tekrarları ve pek bilinmedik kıyıda denize doğru yürüdüler. Deniz her kuma çarptığında köpükleri bırakarak geri dönüyordu. Jennie gülümsedi. Lalisa'nın köpükleri gibi diye düşündü.
Lalisa ayaklarına çarpan zayıf dalgalar ile denize atladı. Onu takip eden Jennie yanına kadar yüzdü. Yan yanalardı şimdi. Sudan dağılmış saçları ve ıslak vücutları ile. Jennie Lalisa'nın bedenine sardı bacaklarını. Kafasını kafasına yasladı. Burnunu burnuna sürttü. Islak ve biraz soğuktan morlaşmış dudaklarına öpücük kondurdu. Kendini iyice Lalisa'nın bedenine sararken kısa saçları hafif rüzgar ile uçuşuyor,gökyüzünü süslüyordu.
Öyle ne kadar kaldılar bilmiyordu Lalisa. Jennie'nin küçük vücudu kendi vücüduna değerek suyun içinde geçirdiği zamanı bilmiyordu. Ama bilmek bile istemiyordu. Daha sonra ani bir hamle ile dudaklarına yapışan Jennie Lalisa'nın saçlarını geriye atarak öptü onu. Dudaklarını kendi dudakları arasına alıp emdi,parçaladı dişleri arasında. Nefesi tükenene kadar öptü onu. Nefesleri bitince ayrıldılar ve nefes aldılar. Nefes aldıktan iki saniye sonra Jennie ikisini de suyun altına bırakmış ve yine yapışmıştı o dudaklara.Suyun altındalardı ve öpüşüyorlardı.
Su dudakları arasında şarap misali gezerken elleri birbirlerinin vücutlarında mekik dokuyordu. Lalisa'nın elleri sevdiği omuzlarda dolaşırken,zorlanan ciğerleri ile nefes nefese sudan çıktıklarında ikisi de gülmüş ve karaya geri yüzmüşlerdi.
Havlularına sarılıp çıkardıkları meyveleri ısırırken dinledikleri şarkıya eşlik ediyorlardı.
Look what you made me do Bana ne yaptığına bak
I'm with somebody new Yeni biriyleyim
Oh baby baby I'm dancing with a stranger. Oh bebeğim bebeğim bir yabancı ile dans ediyorum.
Güneş batarken ayrılmayan ellerinin kutsallığını süsleyen turuncu ışıklar ile birbirlerinin omuzlarını hapis almıştı kafaları. Dalgalanan denizi izlerken esen hafif rüzgar geçip giderken kokularını da alıp götürüyordu.
Tuzlu sudan yıpranmış saçları karışmış bir şekilde dalgalanırken eve doğru yürüdüler. Terlikleri birbirini takip ederken asfaltta ilerlediler.
• İstedikleri basitlikti. İlişkileri yeterince kutsaldı ve anlaşılmayacak kadar karışıktı zaten yaptıkları basit eylemler ile eşitliyorlardı kutsallığı Chanel'ın hangi mankeni evlerinden beş kilomentre uzak olan sahile yürürdü ki? Hangi manken denize gizlenmeden girerdi? Onlar yaptıkları eylemler yüzünden basit bir çift gibi görünseler de basit değillerdi ve asla basit olmamışlardı. •
Huzurlu havaların kokusu burnunuza geldi değil mi? Alışmayın pek :D
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jennie'yi yatağa atan Lalisa'yı görüyoruz evet şaöİdcöisödğdödşs Yorumlarınız değerli! Görüşürüzz🧜♀️💞
