3.bölüm
Kötü gidiyor her şey. " Bundan daha kötüsü olamaz " diyorum, oluyor.
Dilhun istanbul'a taşınalı 4 ay olmuş, küçük bir evi ve kimsesi olmayacak şekilde kurmuş düzenini. Lüks bir lokantada çalışıp hayata 0'dan başlamıştı. Eski şaşalı günleri geride bırakmıştı. Lüks içinde yaşamıyordu artık, özel şöförlü arabalarla değil halk otobüsü ile gidip geliyordu. Telefon bile kullanmıyordu. Kimse ondan haber alamasın, alamasın ki unutabilsin her şeyi diye düşündü.
Unutamadı, unutamadığı gibi acısı her gün daha da arttı. Insan aynı gün içinde hem yârini hem de babasını kaybedince neler hisseder ? Üstelik 28 yıl boyunca baba dediğin hüznünü kederini mutluluğunu paylaştığın kişinin aslında baban olmadığını ve gerçek babanın katili olduğunu öğrenirsen sen neler yapardın ? Aklın almıyor değil mi ? Işte Dilhun 28 yaşında bu acıları tatmış ve tek başına bu acıyı yüklemiştir sırtına.
Çalıştığı mekana her gün onlarca zengin gelir güç gösterisi yapar gibi yemek yemeler, sahte kahkahalar, medyaya mutluyuz imajı verme çabaları. Hepsi yalan, Dilhun bir zamanlar ben de böyleydim dedi içinden. Gerçek bir hayat yaşamıyormuşum, her şey çıkar içinmiş. Çok iyi bir ders aldı bunlardan Dilhun. Yine kalabalık bir akşam servisinde memleketin önemli isimleri yemeklerini yiyip bir yandanda görüşmeler sohbetler ederken Dilhun ise ekmek parası peşinden koşarken mekana oldukça kalabalık bir grubun girdiğini fark etti.
Mekanı basan kişi Zeyrek ve adamlarıydı. Yanında çok fena dayak yemiş bir kadın vardı ve son hızla en arkadaki masaya doğru gittiler . O masada oturan ise Balyoz ve sevgilisiydi. Zeyrek oraya öldürmek için gelmemişti, oraya Balyozun namını bozmak için gitmişti. Balyoz evli ve 3 çocuk babasıydı, ama gözü hep dışarılarda olduğu için karısı durumu öğrendikten sonra ondan derhal boşanacağını söylediği için karısını öldüresiye dövüp, bir ormanın içinde eve hapis etmişti. Zeyrek durumu öğrenip kadını kurtardıktan sonra Balyoz denen karaktersizin herkesin içinde ne mal olduğunu gösterecek ve büyük bir darbe indirecekti. Toprağa gömmek en kolayıydı onun için.
- Napıyosun lan sen Zeyrek ! Bu kadının senin yanında ne işi var ?
Zeyrek yüksek bi sesle.- Lan şerefsiz pezevenk ! Bu kadınla sen git evlen, 3 çocuk yap bu kadın senin her türlü kahrını çeksin evinde seni beklesin sen dışarlarda orospularla eğlen. Adam diye geziyor musun lan bide ?
- Öldün sen Zeyrek, öldün ! Seni ibret-i alem olsun diye 7 parçaya bölüp istanbulun 7 tepesine gömücem lan. Seni tek bir balyozla gebertmicem, senin her bir kemiğini farklı balyozlarla kıracam !
- He toprağam he gömersin. 7 parçamı 7 tepeye gömdükten sonra son bir parçam daha kalıyor geriye onuda sana armağan ediyorum.
Sadece 23 saatin var Balyoz, 23 saat sonra sana yine gelicem ama bu sefer kelleni almak için gelicem, bekle beni Balyozlu piç.Herkes telefonlarıyla olayı çekmiş sosyal medya sitelerine atmaya başlamıştı. Zeyrek mekandan çıkarken bir kız yanına yaklaştı ve ona ;
- Eskiden olsa yaptığına anlam veremez boşver cezasını cehennemde çeker derdim, ama şimdi bu tür insanlara en iyi dersin bu olduğunu çok iyi biliyorum. Sadece sana teşekkür etmek için karşına çıktım, mazlumun yanında olduğun için sana minnettarım.
- Adın ne senin ?
-Ben.. Dilhun.
- Çok mu acı çektin ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DILHUN ILE ZEYREK
Action+18 içerir. Ters köşeleri sever misin ? Hayat hep bir ters köşeden ibarettir. Sen başka şeyler planlarken hayat sana bambaşka hikâyeler yazar. Okurken hikâyenin sonunda " hadi canım " demeye hazır mısın ? Onca kötülüğün içinde aşk temiz kalabilir mi...