5.bölüm
23üncü saat3.bölümün devamı
Dilhun kendisini kurtardığı için Zeyreğe teşekkür ederek evine gitmek için izin istemişti. Fakat istediği izin çıkmamıştı, Zeyrek tehlikenin hâlâ geçmediğini ve ex babasının yeniden adamlarını peşine takabileceğini söylemişti. Dilhun ona hak vermişti. Daha kötüsü olamaz deyince daha da kötüsü oluyor demiştim ya, işte yine aynısı oluyor. Dilhunu hiç tanımadığı birisi yıllardır tanıdığı ve gerçek olmasa da baba dediği kişiden koruyordu. Insan sırf birisini seviyor diye o kişiyi dünyanın en iyisi gibi görüyor, gerçekleri görmez duymaz oluyor.
23 saate son 5 saat.
- Sen burada bekle beni Dilhun, arkadaşlar evi koruyor. Hiç kimseyi içeri almazlar evelAllah. Balyoza söz vermiştim 23 saat sonra diye, bekletmeyi ve beklemeyi sevmem o yüzden hazırlıklara başlayayım.
- Sen bu karanlık dünyada nasıl böyle temiz yürekli kalabildin ki ya ?
- Tek Dilhun sen değilsindir belki.Zeyrek adamlarıyla çıktıkdan sonra arkasında Dilhun, bu sözünün nedenini çok merak etmiş ve Dilhun olmak için neler yaşadı acaba diye düşünüp duruyordu.
Zeyrek 23 saate az bir süre kala harekete geçmeye başlamıştı. Balyoz kendini korumak için kesin ortadaki ile görüşmüş ve yardım istemiştir. Zeyrek bunun farkındaydı ve zaten istediği de buydu. Ortadaki ile aşşağıdaki bir görüşme yapınca, görüşme yeri bir şifre ile belirtiliyordu. Şifre Balyoza 4 farklı postacıdan 4 farklı zarfta geliyor ve o 4 zarf birleştirilerek görüşme yeri çözülebiliyordu. Zeyrek bunları biliyordu elbet.
Balyozun evine 2 yol çıkıyordu, yani o 2 yolun kapatılması lazımdı. Zeyrek her 2 yola kendi adamlarını postacı şekline sokup beklemeye koyulmuştu. Ortadaki bazen daha güvenli olsun diye içinde şifrenin bir kısmı olduğu aynı zarfı 2 farklı postacı ile göndererek kendini güvene almak için bir b planı vardı. Birinci postacı şifreyi iletemezse ikincisi iletsin diye. Bu B planı Zeyreğin işine yarayacaktı.
Ilk yoldaki postacı çok yanaşmıştı eve. Zeyrek kimsenin tanımadığı adamlarını seçmişti. Gerçek postacıyı durdurup zarfı kendisine vermesini söylemişti Zeyreğin sahte postacısı. Gerçek postacı böyle bir bilginin kendisine gelmediğini ve arayıp bilgi alması gerektiğini söylemişti. Zeyreğin adamıysa telefonların dinlediğini ve ortadakinin emri ile geldiğini bildiriyordu
Gerçek postacı biraz düşündükten sonra zarfı Zeyreğin adamına verip oradan uzaklaşmıştı. Teker teker diğer postacılarla da aynı uygulamayı yapıp postacıların yerine geçerek şifreleri almayı başarmışlardı Zeyreğin adamları. Şifreleri aldıktan sonra yapmaları gereken tek şey, zarfları sorunsuz Balyoza iletmekti. Balyozun kesinlikle hiç bir şeyden şüphelenmemesi gerekiyordu.Işlem tamamlanmıştı artık.
Bütün zarfların kopyaları Zeyrekteydi.Zeyrek madem Balyozun evine kadar girebiliyor, oracıkta öldürtsün onu ne diye bekliyor dediğinizi duyar gibiyim. Balyoz her türlü ölecek nasılsa ama ölürken Zeyreğin vermek istediği mesajı vererek ölmeliydi
Zarfları tek tek birleştirerek şifreyi çözmeye çalıştı Zeyrek. Şifre bu kez değişik ve zordu.
532 52 336 M ; bu çok zor bir şifreydi.Neresi olabilirdi ki. 23 saate son 1 saat. Zeyrek için zaman daralıyordu, bir an önce buluşma yerini öğrenip 23üncü saat bitmeden balyozun işini bitirmeliydi ve namını korumalıydı. Yaklaşık 20 dakikalık bir düşünme süresinden sonra Zeyrek buluşma yerini çözüvermişti. Ama internette araştırarak değil zekasını kullanarak bulmuştu yeri. Bütün konularda olduğu gibi tarih konusunda da çok iyiydi Zeyrek. Buluşma tarihi bir yerde olacaktı. Buluşma yerebatan sarnıcındaydı ! Peki ama Zeyrek nasıl çözmüştü şifreyi. Rakamları ve M harfini tek tek zekasında birleştirerek çözmüştü.
532 ; Sarnıcın inşa ediliş tarihi.
52 ; 52 basamaklı taş bir merdivenle sarnıca inilmesi.
336 ; Içeride 336 sütunun bulunması.
M ; M ise Medusa için.Buluşma tarihi yerebatan sarnıcında, Medusanın bulunduğu alanda olacaktı.
Vakit geldi artık Balyoz.
Balyoz ortadaki ile Medusanın önünde buluşmuş ve Zeyreğin kendisini öldürmek için verdiği süre olan 23üncü saatin içinde olduklarını söylüyordu. Ortadaki kişi, yani Atilla bey kendisinin güvende olduğunu ve yukarısı ile temas halinde olarak Zeyreği durduracaklarını söylüyordu. Sarnıç, tarihi olduğu için zaten korunuyordu ama Atilla bey orada olunca iyice yıkılmaz bir kale olmuştu. Zeyrek içeri çata pat yaparak değil içeride ki elektrik sisteminde bir sorun olduğunu söyleyerek, tamirci kılığında çok rahat bir şekilde içeri sızmıştı. Klişe mlişe ama işe yarayan bir yöntemdi.
Içeriye 2 adamıyla girmişti sadece. 52 taş basamağı indiler hızlıca, görevli çabuk olmalarını söyledi. Elektrik sistemine doğru götürürken Zeyrek arkadan görevliyi bayıltıp yere bırakıverdi. O adam suçsuzdu öldüremezdi onu. Medusaya doğru gitmeye başladılar. Içeride tam 12 kişi, dışarıda 8 kişi nöbet tutuyordu. Zeyrek, Ismail ve Yasine 4er adam düşüyordu. Tek tek hepsinin boynunu kıra kıra ilerlediler ve son 3 adamıda indirdikten sonra Medusaya ulaştılar. Atilla bey ve Balyoz Zeyreğin geldiğini görünce çok şaşırarak panik etmeye başladılar. Bu nasıl oluyordu. Zeyrek Atilla beyin adamlarını indirerek izinsiz şekilde bir buluşmayı nasıl basabiliyordu ? Buluşma yerini nereden öğrendi bu adam ?
- Senin ne işin var burada Zeyrek ?!
-Atilla bey, bu Balyozlu piçi ne sen nede yukarıdakiler kurtaramayacak.
- Haddini bil ! 2 adam öldürdün diye beni alt ettiğini mi düşünüyorsun ? Benim korumamda olan birisine dokunamazsın !
- Balyozu koruyacağına kendi hayatın için endişelensen iyi olacak toprağam.
- Bana dokunmaya sakın kalkma, bana dokunursan senden geriye bir zerren kalmaz !
- Sen ölücen Atilla dayı, sen ölücen ki mesaj gidebilsin yukarılara.
- Ne mesajı ne diyorsun ?
- Sıranın yukarıdakilere geldiğini.Der demez Zeyrek Atilla beyin üstüne atlayıp iki eliyle boğazını sıkarak boğmaya başlamıştı. Çok geçmeden son nefesini vermişti Atilla bey. O sırada ise Balyozu Yasin ve Ismail tutuyordu. Artık sıra Balyoz ile Zeyrekteydi. Zeyrek adamı bırakmalarını söyledi. Erkekçe dövüşüp kimin gücü kime yeterse artık. Balyoz can havliyle saldırmaya çalıştı ama Zeyreğin bir dönem özel harekatın en yeteneklisi olduğunu bilmiyordu tabii.
Bir iki yumruğuna izin verdikten sonra tek bir hareket ile Balyozun boynunu kırarak oracıkta öldürmüştü onu. Balyozun en sevdiği şey neydi ? Birisini nerede öldürürse öldürsün oraya gömerdi değil mi. Zeyrek onu tamda öldürdüğü yere gömmek istedi ama bu tarihi yapılara zarar vermek istemedi, onun için ikisinin ve diğer 12 korumanın cesedini Medusanın yanına dizmişti. Bu bir milât. Atilla bey ve Balyoz, Zeyrek tarafından öldürülmüş ve yukarıya sıranın ona geldiğini iletmişti adeta. Zeyrek kim için, ne için yukarıya kafa tutuyordu ? Zekasıyla çok önemli iki kişiyi öldürmüştü ama yukarısı bambaşka. Onlarla baş edebilecek misin Zeyrek ?
Yanında Dilhun vardı artık, belli mi olur..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DILHUN ILE ZEYREK
Action+18 içerir. Ters köşeleri sever misin ? Hayat hep bir ters köşeden ibarettir. Sen başka şeyler planlarken hayat sana bambaşka hikâyeler yazar. Okurken hikâyenin sonunda " hadi canım " demeye hazır mısın ? Onca kötülüğün içinde aşk temiz kalabilir mi...