Zeyrek olanları yedirememişti gururuna aradan geçen 4 güne rağmen.
Bir şekilde Selim denen heriften hesap sorması gerekiyordu, hem Dilhuna yaptıklarından hemde kendisine yaptıklarından.
Iş bekleyen insanlara işte bulmuştu, kısacası Zeyreği engelleyen hiçbir durum yoktu ortada. Hemen Ağrılı ve Mestanla bir araya gelerek operasyonun olduğunu ve hazırlıklı gelmelerini söylemişti.
- Söyle gardaş, nasıl indiriyoz şu puştu.
- Taktik maktik yok bam bam bam derdimde taktik olmasa bu herif bizi siker.
- Geliştirelim bi taktik ozaman gardaşım.
- Oyun kurmakta üstüme yoktur beni bilirsiniz, boşuna Zeyrek demiyolar.
- Helal beeee, napiyoz şimdi.
- Mestan, sen bana 200 - 300 kişi bulabilir misin ?
- Silahlı mı sılahsız mı ?
- Silaha gerek, çünkü orada çatışma olmayacak.
- Buluruz gardaş sorun yok.
- Eyvallah. Ağrılı, peki ya sen bana bi halay ekibi bulabilir misin ? Memleketten olsun ama ha senin oranın halay tarzını çok beğeniyom ben biliyon oynamayıda çok severim.
- Halay dedin can evimde vurdun ha, bizde halay çekmek nefes almak kadar değerli bir şeydir oğlımmmmm. De ben anlamadım halay ekibi ne alaka şu herifle ?
- Bana bırakın siz, onu öldürmeyecem ama kolay lokma olmadığımızıda göstericem.
- De hayde halaya ozaman, mıdı go me lele lele te dıgo me leeelee lele malan barkır way way...
Halaylar türküler sohbetler... geceyi sabah ettikten sonra yola koyulmuşlardı.
Selim bey medyatik bir isimdi ve dolayısıyla attığı her adım herkes tarafından bilinirdi. Saat 13.30'da toplantısı bittikten sonra yemek yemeye gidecekti. Zeyrek ve arkadaşlarıda işte tam orada önünü kesecekti. Toplantının yapıldığı salonun tek bir çıkışı olduğu için ne sağa nede sola kaçabilirdi Selim bey.
Zeyrek onu öldürme derdinde değildi. Zeyrek hiçbir düşmanını hemen öldürmez, ilk önce bir şans verirdi. Baktıki olmuyor sonra kusursuz bir plan yapar ve işi bitirirdi. Selime bir şans verme aşamasındaydı.
Çıkış saati gelip çattığında Mestanın topladığı 182 kişi kapının önünden Selimin yemek yiyeceği restauranta kadar dizilmişlerdi. Bu kalabalığı Selimin adamları bile dağıtamazdı. Silahı çekip vursalar bile hepsine yetecek kadar mermileri yoktu. Selim gördüğü manzara karşısında hayrete düşerek " Noluyor " demekle yetiniyordu. Kalabalıktan sessizlik damlıyordu. Sessizlik biraz daha sürdükten sonra hoparlörlerden Zeyreğin sesi duyulmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DILHUN ILE ZEYREK
Action+18 içerir. Ters köşeleri sever misin ? Hayat hep bir ters köşeden ibarettir. Sen başka şeyler planlarken hayat sana bambaşka hikâyeler yazar. Okurken hikâyenin sonunda " hadi canım " demeye hazır mısın ? Onca kötülüğün içinde aşk temiz kalabilir mi...