" Intikam alınmazsa eğer ne yerin üstü ne de altı, ikisi de haram bize. "
Günler, haftalar, aylar hatta yıllar....
Hiçbiri yetmemişti acıların unutulmasına, yetmediği gibi daha da arttırmıştı acıları, kederleri.Zeyrek, 2 yıldır Malezya'da yaşıyordu, buna yaşamak denirse tabii. Heybetli, etrafında onlarca adamı olan, bir hareketiyle onlarca seveni bir araya gelen Zeyrek, 2 yıldır yapayalnız yaşıyor.
Yaşadığı vahşetten sonra Zeyrek, Malezya'ya yerleşmişti. Ne kadar uzak olursam o kadar çabuk unuturum belki demişti. Bunun mümkün olmadığını o da biliyordu ama bir umut işte. Malezya'da tek odalı bir evde yaşıyordu, buna ev denilemezdi gerçi ama.
Zeyrek, fakirliği yoksulluğu dibine kadar gördüğü için bu tek odalı ev bir lüks onun için. Saçı sakalı uzamış, elbiseleri yırtık, kendisi harap bir haldeydi. Kimseyle konuşmaz kimseyle muhattap olmazdı. Telefon, internet bunların hiçbiri yoktu, dünyadan iletişimini kesmişti adeta.
Fazla bir maaşı olmayan bir işte hammallık yapıyordu. Evet evet yalnış duymadınız, koskoca Zeyrek hammallık yapıyordu. Eeee.. insan olduğu mevkide çok fazla kibirlenmemeli, gün gelir hasret kalır elinin tersiyle ittiği her şeye.
Ama Zeyreğin ne mevkide ne parada ne de başka bir şeyde gözü vardı. Zaten kendisi bütün gücünü, parasını, şanını şöhretini ve namını kendi isteğiyle çöpe atmıştı. Zeyrek bitmişti, bitirmişlerdi...
Istanbul
Rüya... ona artık Dilhun demek olmazdı. Çünkü o, en büyük ihaneti yaparak o temiz kalpli Dilhunu öldürdü. Çünkü o, herkesten beklenip ondan beklenilmeyen şeyi yaparak o naif Dilhunu öldürmüştü. O artık Dilhun değil, Rüya'ydı.
Zeyreği alt ettikten sonra hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu. Zenginlik, magazin, sahte dostlar, çıkarcı arkadaşlar, yalan dünyasına geri dönmüştü. Onu, sevgi isteyen huzur isteyen birisi sanmıştık, hepimiz yanılmıştık.
Rüya, babası Selimle beraber büyük bir yalıda yaşamaya başlamıştı. Izmirden Istanbula taşınmışlardı, ama yalnız değillerdi artık.
Afitab hanım.. dediğim dedik, baskıcı, inatçı ama bir o kadar da sevgi dolu bir kadın. Rüyanın annesi Afitab hanım. Sırf kızı istedi diye ondan tam 4 yıl ayrı kalmıştı, bu ona çok zor gelsede kızını dinlemek zorundaydı, bu onun seçimiydi.
Izmirden Istanbula taşınan bir tek Afitab hanım değildi. Istanbula psikopat, deli, manyak.. ne kadar deli dolu kelimeler varsa hepsini karşılayan Affan da taşınmıştı. Rüyanın kardeşi Affan.
Affan her ne kadar deli dolu, kavgacı bir tip olsa da onu diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği var, vicdanı..
Vicdan, ne derin bir kelime oldu günümüzde. Bir çok insan vicdanının farkında değil, hatta böyle bir şeyin varlığından bile haberi yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DILHUN ILE ZEYREK
Action+18 içerir. Ters köşeleri sever misin ? Hayat hep bir ters köşeden ibarettir. Sen başka şeyler planlarken hayat sana bambaşka hikâyeler yazar. Okurken hikâyenin sonunda " hadi canım " demeye hazır mısın ? Onca kötülüğün içinde aşk temiz kalabilir mi...