1 Sezon. 12. Bölüm

161 23 150
                                    

12. bölüm

Dünyada ölümden başkası yalan.


16 saat önce.

Tırın içindeki kişi " Ağrıya hoş geldiniz. " der demez Zeyrek ve Mestanın etrafını onlarca adam sardı. Ne Zeyrek ne Mestan ne de diğer adamlar bir şey yapabildiler. Adam başına 5-6 kişi düşüyordu. Bütün Ağrı buradaydı sanki. Zeyreğin adamlarını tek tek yere yatırıp etkisiz hale getirdiler. Zeyrek ve Mestan ayaktaydı hala. Tırın içinde ki adam tırdan inerek ;

- Beyler.... Ağrıda, Ağrılı Yusufa oyun oynamak nedir ? Kafayı mı yediniz. Ben yukarısına benzemem. Bana oyun oynayana sıkarım hiç acımam. Yok bu adamdan verim alıcam bize lazım falan siklemem. Bu tırların sorunsuz şekilde Ağrıdan çıkması gerekirken siz oyun oynamaya çalıştınız.
Mestan araya girer.
- Belliki oyun oynayan tek biz değilmişiz.
- Sadık olup olmadığınızı, sözünüzün adamı olup olmadığınızı görmek için küçük bir oyun oynamamı istedi yukarıdakiler. Ve ne yazık ki sadık kalamadınız. Yukarıya biat edeceğinize onlara ulaşıp pusu kurmaya çalıştınız. Siz onlara ulaşacak kadar akıllı değilsiniz beyler. Ölümü hak ettiniz.
Hadi lan gündiler gidiyoruz.

Dedikten sonra Zeyrek ve Mestan zorla arabaya bindirilip, elleri kelepçelenmişti. Ölüme değil hapishaneye gidiyorlardı sanki. Onlarca araba yola koyulup bir depoya varmışlardı. Zeyrek, Mestan, Ismail ve Yasin kafalarında siyah torbalarla depoya götürülmüşlerdi. Diğer adamlar dışarıda elleri kolları bağlı şekilde bekletilmişlerdi.

6 saat sonra.

".... Kulağınıza küpe yapın diyecem ama nasılsa son bir kaç saatiniz kaldı, kulağınıza küpe yapsanız ne yapmasanız ne. "

Ağrılı çok ağır işkencelerden sonra sıkılmıştı artık onlardan. Ama onları henüz öldüremezdi. Çünkü yukarısı oraya gelip Zeyrek ve arkadaşları hakkında son kararı verecekti. Yukarısı nasıl olurda bu kadar sahaya girer ve kendini tehlikeye atardı ki ? Aslında Zeyreğin ne denli önemli bir adam olduğunu gösteriyordu bu. Biraz daha vakit geçirdikten sonra araba sesleri duyuldu. Beklenen adam gelmişti.

Ağrılı ve adamlarının gözleri bağlanmaya başlanmıştı. Ağrılı her ne kadar yukarısıyla bire bir temas halinde olan birisi olsada henüz yukarıdakilerin yüzünü görmemişti. Yıllardır seslerini duyar ama yüzlerini görmez ve yukarıya hep sadık olarak kalmış birisidir. Gözler bağlandıktan ve etrafın güvenli olduğu anlaşıldıktan sonra yukarısı içeri girivermişti. Bir baston sesi ve ayak sesleri duyuluyordu. Zeyrek daha önce hiç bu kadar yaklaşmamıştı yukarıya. Elleri çözülse, gözleri açılsa oracıkta boğacak onu ama yapamıyordu. Çırpınmalar boşaydı. Yukarıdaki net bir dille ;

- Iznimiz olmadan Atilla ve Balyozu öldürdün ve sana bir şans verdik Zeyrek, ama sen bu şansı kullanmak yerine tekrar ihaneti seçtin. Kredin bitti. Karar verildi. Üçümüzde oyumuzu hemfikir şekilde kullandık.

Azad Akbulut sen artık ölü bi adamsın. Yeteneklerini ve zekanı bizim için kullansaydın şuan çok farklı yerlerde olurdun. Ama bak, kokuşmuş bir depoda cesedin bulunacak bir kaç saat sonra.

Ağrılı, biz çıktıktan sonra hepsine tek tek sıkacaksın. Üçer el sıkacaksın bak her birine, üç el. Sahne senin.

Dedikten sonra gitmeye koyuldu. Zeyrek orada onu parçalamak istedi ama buraya kadardı galiba. Beyefendi gittikten sonra Ağrılı gözlerini çözüp Zeyrek ve diğerlerinin de gözlerini çözdü. Sadece " Yazık oldu sizlere. " demekle yetinip, hepsine teker teker baktıktan sonra silahı belinden çıkarıp sırasıyla Ismail, Yasin, Mestan ve Zeyreğe üçer el sıktı.

Zeyrek ve diğerleri kanlar içerisindeydi. Ölüm onlara hiç yakışmamıştı. Hikâyenin sonu bu kadar erken miydi ? Zeyrek gibi akıllı bir adam nasıl olurda böyle kolay ölebiliyordu. Daha Dilhunla aşk dolu saniyeler, dakikalar, saatler aylar yıllar geçirecekti. Birbirlerini geç bulup erken kaybetmişlerdi, çok erken... Dilhun haberi alınca çok üzülecekti.

Ağrılı görevini yerine getirdikten sonra adamlarına cesetlere dokunmayıp oracıkta bırakmalarını emretti. Ağrılı orayı terk ettikten sonra Zeyrek ve arkadaşlarının cansız bedenleri o köhne depoda çürümeye başlamıştı bile. Bir mezarları bile yoktu. Orada öylece bekleyecek, belki biri gelip bulurda en azından mezar yerleri belli olurdu. Sevenleri gelip dûa ederdi onların ardından. Bu ölüm çok ani olmuştu. Dilhun ile Zeyrek hikayesi burada son bulmuştu.

Yukarıda ki üç isimden biri, Zeyrek ve arkadaşlarının katili, özel olarak korunan arabasında pür neşe ilerlemeye başlıyor ve diğer yandanda diğerlerine bilgi veriyordu.

- Zeyrek bize bir kez daha ihanet etti, ve cezasını kestim. Artık Zeyrek diye biri yok, arkadaşları yok, Mestan yok.
- Işi kime verdin ?
- Ağrılı Yusuf.
- Öldüklerine emin misin ?
- Gizli kamerada her şeyi izledim, emir verdiğim gibi hepsine üçer el sıktı. Şuanda cesetlerini o köhne depoda izliyorum.
- Zeyrek çok önemli bir adamdı, ama yanımızda değil karşımızda olduğu için çok büyük bir tehlikeydi. Güzel iş çıkardın Eien.

Eien.... yukarıdan ilk isme ulaştık ama maalesef artık Zeyrek yoktu..

Bu adamın ismi neden Eien peki ? Eien, sonsuzluk ve derinlik demek. Tıpkı bu oluşumun sistemi gibi. Kime sorarsan sor, kimi indirirsen indir hep ondan daha yukarısı çıkar. Bu Eien denilen kişi Zeyreğin aradığı kişi miydi acaba ?

Çok sıkı şekilde korunan araba düz yolda ilerlerken birden sağa döndü ve kayalık bir alana doğru ilerlemeye başladı.

Eien, " rotamızda böyle bir yer yok niye buraya geldin " diye şöföre seslendi. Mercedes Vito araba olduğu için şöför ve yolcu birbirini göremiyor ancak düğmeye basınca aradaki perde inince birbirlerini görebiliyorlardı. Eien şöförden ses gelmeyince düğmeye basmıştı. Perde yavaş yavaş inmişti. Perde tamamen kalktıktan sonra şöför yavaş yavaş Eien'e dönmüştü. Eien gördüğü yüz karşısında hayrete düşerek ;

- Sen napıyorsun burada Ağrılı ? Niye arabayı sen kullanıyorsun.
- Tehlikedesin Eien bey, seni korumak için geldim.
- Ne tehlikesi ? Zeyrek öldü ne tehlikesi ?
- Tek düşmanın Zeyrek mi sanki.
- Hangi ara bindin arabaya sen.
- Zeyrekleri geberttikten sonra dışarı çıktım, baktım siz hala buradasınız. Haberide alınca atladım arabaya.
- Nereye götürüyorsun şimdi beni ?
- Güvenli bir yere Eien bey, çok güvenli bir yere.

DILHUN ILE ZEYREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin