1. Sezon 10.Bölüm

226 33 179
                                    

10.bölüm
Ağrıya hoş geldiniz beyler.

Elini uzattığın elini kırar, yüreğini sevdiğin yüreğini dağlar.


Yolun sonunda kim kazanacak ? Zeyrek mi, Ağrılı mı ?
Zeyrek yukarıya ulaşıp hem Dilhuna yapılanların hesabını sormak hem de yıllardır beklediği intikamını almak için Ağrılıyı harcamaya karar vermişti. Sırf Ağrılı değil, bu yolda önüne kim çıkarsa çıksın yere serecek eze eze geçecekti. Ilk engel Balyoz ve Atilla bey, ikisi de ölmüştü. Ikinci engel Ağrılı ama diğerleri gibi kolay oyuna gelen birisi değildi.

Zeyreğin planı hazırdı. Ağrılıya ulaşarak kendisine düzenlenen operasyondan dersler çıkardığını, yukarısı için artık her şeyi yapmaya hazır olduğunu ve daha önce yapmadığı ne kadar iş varsa yapmaya hazır olduğunu iletmişti. Zeyrek çok güçlü bir karakterde olduğu için bu yukarısı için harika bir fırsattı. Ama bu güne kadar yukarıdan korkmayan Zeyrek bir saldırıdan mı korkmuştu? " Sevgilisi vurulmuştu, bu aşk denen şey Zeyreği çok zayıflatmış ve korkak biri haline getirmiş galiba " diye düşündü Ağrılı.

Yukarısı Zeyrek yola gelmişken böylesine önemli bir adamını kaybedemezdi. Yukarısı onay verdikten sonra Ağrılı, Zeyreği ilk işini yapması için Ağrı doğubayazıt'a davet etti.

Zeyrek artık Ağrı'da.
Ardında Dilhunu bırakarak gelmişti buraya. Ama Dilhunu asla yalnız bırakmamak için bir kaç adamını onun yanına yerleştirmişti o dönene kadar. Zeyrek artık tam konsantrasyon Ağrılıyı hedefe almıştı. Bu hiç kolay olmayacaktı, hatta belki olmayacaktı.

Zeyrek ve Ağrılı, Ishak paşa sarayında bir görüşme gerçekleştirmek için yola çıkmışlardı. Yolda her ikisi de derin düşüncelere, ince planlara dalmışlardı. Zeyrek 2 arabayla, Ağrılı 6 araba ve bir minibüs dolusu adamla gelmişti buluşma alanına.

- Iş anlatmaya mı geldin savaşa mı Ağrılı ?
- Savaşa gelseydim bu kadar az kişiyle gelmezdim Azad Zeyrek.
- Yalnız ikisinden birisi kullanılıyor genelde.
- Ben genel olanlardan değilim.
- Iş nedir ?
- 4 tane tır, içlerinde ağır mal var. Tırların hepsi sorunsuz şekilde sınırdan alınıp Ağrıdan çıkarılması lazım. Ağrıdan çıktıktan sonra bizi ilgilendiren bir durum yok. Yukarının diğer adamları teslim alacak bizden tırları.
- Biz derken buram buram anadolu kokan Yusuf kardeş ?
- 3-5 adamla 4 tane koca tırı koruyamayacağına göre biz de yardımcı olucaz elbet. Bir tır sende, diğer ikisi bizde.
- Dördüncü tır kendi kendini mi koruyor ?
- Işte o tır tam bir sır. Yukarısı ne bana ne de sana güveniyor o tırı emanet etmek için. Içerisinde ne varsa bize güvenmeyecek kadar değerli bir şey olmalı.
- Kim koruyacak o tırı ?
- Yukarının ta kendisi.

Zeyreğin yıllardır beklediği fırsat ayağına gelmişti. Yukarıdan birisine hiç olmadığı kadar yakındı artık. Her ne kadar riskleri çok fazla olsada o tırı basıp içindekileri ele geçirmeliydi. Bu sayede yukarıya ulaşabilirdi, hatta belki yukarıdan birilerini yakalardı o tırda. Ağrılının dediğine göre tırı yukarıdakiler koruyacaktı, yani yukarının bir ismi açığa çıkabilirdi bu tır uğruna.

Doğubayazıt - Iran sınırı
Zeyrek oldukça titiz bir şekilde ona emanet edilen tırı almış Ağrıdan çıkarmak üzere adamlarıyla yol almıştı. Tır, iki arabanın koruması altında usulca ilerliyordu. Zeyrek ne öndeki arabada ne de arkadaki arabadaydı. Zeyrek tırın içindeydi. Aynı anda nasıl hem emanet tırı teslim edip hem de yukarının belkide içinde olduğu tırı bulup yakalayacaktı ki ? Işte bu tür sorunları Zeyrek çok net bir şekilde çözecek bir zekaya sahipti. Onun adı boşuna Zeyrek değildi.
En zor zamanlarda yardımına koşan, kardeş gibi kardeşi. Adam denilince akla gelen, yalansız dolansız tam delikanlı bir adam. Zeyreğin öz olsa bu kadar kardeş olamayacağı Mestan vardì. Yukarının içinde olduğu tahmin edilen tırı hiç kimsenin orada olduğunu bilmediği Mestan takip ediyordu. Tır, dağlık bir alanda mola verdi. Mestan, Zeyreği arayarak durumu bildirip, burada baskın yapabileceklerni iletti. Zeyrek ve adamları emanet tırı güvenli bir yere çektikten sonra son hız çata pat yapmak için olay yerine gitmeye koyuldular. Mestanın yanına gelerek tırı uzaktan gözlemliyorlardı.

- Zeyrek başkan, tırı tam 4 araba dolusu adam koruyor. Içeride kimler var bilmiyorum. Yukarıda ki puştlardan birisinin olma olasılığı yüksek. Tıra büyük önem veriliyor. Bu önem içinde ki bir kaç kilo beyaz için olamaz.
- Haklısın Mestan, tıra ulaşana kadar sessiz ilerlememiz lazım.
- Sıkıntı yok başkan, biz bu güne dek neler hallettik bunu da hallederiz.
- Eyvallah kardeş.

Tırın etrafı sarılmıştı. Her bir taraftan aynı ayna saldırı düzenlenicekti. Mestan ve Zeyrek bir aradaysa sıkıntı çok büyüktür demektir, Allah yardımcıları olsun diyecem ama Zeyreğin düşmanları zalim oldukları için Allah onlara yardımını değil lanetini gönderecektir. Çok yaklaşmışlardı artık tıra. Tek tek dört bir yandan adamları indirmeye başlamışlardı. Silah sesleri duyuluyordu, Zeyreğin adamlarından birisi vurulmuştu ama önemli bir şeyi yoktu. Sonunda bütün adamları indirip tıra ulaşmayı başarmışlardı. Zeyrek ve Mestan tırın kasasını açmak için ilerlemeye başlamış ve kasa iki adam tarafından açılmaya başlanmıştı. Kasa ardına kadar açılmıştı. Fakat bu da neydi ? Zeyrek ve Mestanın gördüğü kişi kimdi böyle ? Neler oluyordu, bu imkansızdı. Daha demin ya demin, nasıl olurda şimdi burada ? Tırda gördükleri kişi lafa girdi.

- Beyler, Ağrıya hoşgeldiniz. Ulaşmak istediğiniz kişi şuanda meşgul ve size ben yardımcı olmak zorunda kalıcam. Oynadığınız oyun çok berbattı açıkçası. Bu kadar akıllı adamlardan başka bir plan başka bir oyun beklerdim. Ama oynadığınız bu oyun ölüm fermanınızı imzaladığınız son oyundu. Beyler, mezarınız olacak Ağrıya hoş geldiniz !

DILHUN ILE ZEYREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin