Keyifli okumalar...
Sevda bu garip karşılaşmanın etkisini üzerinden attıktan sonra yere düşen bağlamasını almak için eğildi. Kılıfını açıp bağlamasına baktığında dudaklarından "Ah! Lanet olsun." Sözleri eş zamanlı döküldü.
Yere düşmenin etkisiyle bağlamasının teknesi kırılmıştı. Cimrilik etmeyip daha iyi bir kılıf almalıydı en başında.
"Bir sorun mu var?" Ertuğrul'un sorusunu cevaplamadan önce kılıfın sürgüsünü çekerek ayağa kalktı.
"Bağlamamın teknesi kırılmış."
"Bağlama mı çalıyorsun?"
"Evet."
"Şimdi bağlamanın sırası mı hastaneye gidip bileğine baktıralım ilk önce." Nergis araya girdiğinde ikisinin de bakışları Nergis'in üzerine çevrildi.
"Hastaneye gidecek kadar önemli bir şey değil, bence."
"Kuşum önemli olup olmadığına doktor karar versin."
"Çok acısa zaten gidelim derdim ama çok acımıyor."
"Yine de bir baktırın, arkadaşınız haklı." Ertuğrul, Nergise destek çıktığında Sevda bir şey söylemek için dudaklarını aralamıştı ki koşarak yanlarına gelen Semihi görünce sessiz kaldı.
"Ertuğrul iyi misin? Adam nerede?" Semih'in bakışları Ertuğrul'un yanındaki iki kıza çevrildiğinde kaşları şaşkınlıkla yukarı kalktı. Bu kızların burada ne işi vardı? Arkadaşına kızları göstererek kaş göz işareti yaptığında Ertuğrul 'Sonra' diyerek konuyu kapattı.
"Semih sen merkeze geç ben Sevda ve Nergis Hanımı evlerine bırakıp gelirim."
"Gerek yok, biz kendimiz gideriz. Siz oldukça meşgulsünüz bir de bizimle uğraşmayın."
"Hastaneye gitmeyi kabul etmediniz bari eve bırakayım." Sevda bu söz üzerine ısrar etmeyip hafifçe başını sallayarak teşekkür etti.
"Şuradaki polis aracına binin, ben birazdan geliyorum." Ertuğrul eliyle biraz ilerideki aracı işaret ettiğinde iki kız yavaş adımlarla araca doğru ilerlemeye başladı.
Sevda, Nergisten destek alarak yürürken araca binmeden önce başını çevirip ciddi bir yüz ifadesiyle Semihle konuşan Ertuğrul'a baktı.
"İnanamıyorum, bu yaşadıklarımıza inanamıyorum. Film sahnesi gibi." Nergis polis aracının içinde bir elini göğsünün üzerine koymuş kendi kendine söylenirken Sevda pencereden Ertuğrul'a bakmaya devam ediyordu. "Birilerine vurmayı özlediğimi fark ettim." Sevda, bakışlarını pencereden ayırıp Nergise çevirdi. Bu kız olay seviyordu ve boşuna Kurşundan ayrı kalarak kendisine işkence çektiriyordu. İkisi tencere kapak gibiydiler, zaten.
"Yarından itibaren yine boks kursuna yazılıyorum, sen de benimle gelsene kuşum."
"Ben bu tip şeylerde iyi değilim biliyorsun. Ama boksa devam etmene en çok ailen sevinecek."
"Üst mahalledeki Hakanın yerine gideceğim."
"Nergis orası Kurşunun iş yerinin yanı."
"Biliyorum." Sevda arkadaşının dudaklarındaki tehlikeli gülümsemeyi görünce derin bir nefes almakla yetindi. Karışmayacaktı, artık. İyisini de kötüsünü de görmüştü Nergis kararı verecek olanda kendisiydi. "Bu arada kuşum ayağın gerçekten iyi mi? Hastaneye gitseydik keşke."
"Gerçekten iyi. Hatta şuan ağrısı hafifliyor. Eve gidip üzerimi değiştirmek istiyorum."
"Tamam kuşum ısrar etmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Polisi
General FictionBenim hikayemde kötü kraliçe, saf kral, masum kız, beyaz atlı prens gibi ilgi çekici karakterler yok. Bu benim, sıradan mahallemde aşkı bulma hikâyem... Benim ufak dünyamı büyüten güzel kalpli bir adamı size kendi gözlerimle göstermeye çalışacağım...