Bölüm 20

58.4K 3.9K 361
                                    


Keyifli Okumalar...


Sevda, gelen ekmekleri yerleştirirken aklı yine dün geceye gitti. Ertuğrul'un 'Seni Seviyorum' sözü kulaklarında çınlarken o daha ağzını açıp ben de diyemeden Ertuğrul gülümseyerek gitmişti. Sevda ise geride harap bir ülke misali kalakalmıştı.

Yorgunluktan sızlayan gözlerini ovuşturmak için elini kaldırmıştı ki bakışları elindeki eldivene takılınca geri indirdi ve ekmekleri düzmeye devam etti. Ertuğrul'un o sözünden sonra yatakta dönüp durmaktan sabaha doğru uykuya dalmış ve sadece birkaç saat uyuyabilmişti. Sevda'nın bakışları parmağındaki yüzüğe takıldığında yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.

"Sevda."

Sevda sabah sabah tanıdık bir ses tonundan işittiği ismiyle arkasını dönerek sesin sahibine baktı ve karşısında Kurşun'u gördü. Bu kadar erken bir saatte görmeyi bekleyeceği son kişi kesinlikle Kurşun'du.

"Kurşun." Dudaklarından şaşkınlık nidasına benzer bir sesle ismi döküldüğünde Kurşun bir elini saçlarının arasından geçirip tebessüm etmeye çalıştı.

"Günaydın."

"Sana da günaydın. Hayırdır bir sorun mu var?"

"Yok, ekmek almaya gelmiştim."

"Bizim mahalleye sabah sabah ekmek almaya geldin."

"Yürüyüş oldu bana da." Sevda durmadan karşı dükkana bakan Kurşun'un tavrına gülümsemeden edemedi.

"Nergis bu saatte açmaz."

"Biliyorum. Ben aslında seninle konuşmak istiyordum."

"Bu saatte de geldiğine göre önemli bir konu olmalı." Sevda'nın sözü üzerine Kurşun bir şey demeden sessizliğini korudu.

Sevda da kalan iki ekmeği dolaba yerleştirdikten sonra eldivenlerini çıkarıp çöpe attı ve tekrardan Kurşun'a döndü.

"Otur, çay koyayım."

"Eyvallah."

Sevda çayları doldurduktan sonra sandalyesine oturarak Kurşun'a bakmaya başladı. Kurşun ise önündeki çayı inceliyordu sanki tuhaf bir şeymiş gibi.

"Kurşun, ne konuşacaksın benimle?" sesiyle birlikte Kurşun sesli bir şekilde nefes alıp verdi ve bakışlarını sonunda bardaktan ayırdı.

"Ben, Nergise evlenme teklifi etmeyi düşünüyorum."

Sevda işittiği sözler karşısında bir elini şaşkınlıkla açılan dudaklarının üzerine kapattı. Doğru mu duymuştu? Yoksa bu uykusuzluğun verdiği bir hayal miydi?

"Sen ciddi misin?"

"Ciddiyim ama emin olamadım."

"Seni anlamıyorum Kurşun hem ciddiyim diyorsun hem de emin olamadım diyorsun. Çocuk oyuncağı değil bu Nergis'e daha fazla acı çektirme." Sevda sert çıkan ses tonuna engel olamayıp konuştuğunda Kurşun önündeki çaydan koca bir yudum aldı. Adeta kaynar gibi olan çayı içmesine şaşırmıyordu artık Sevda. Kurşun'du işte...

"Şimdi beni biliyorsun Sevda. Yaptığım işleri de az çok biliyorsun."

"Evet ama Nergis bana işlerini yoluna koymaya başladığını söyledi."

"Çabalıyorum ama yıllardır bu işlerin içindeyim bir anda sırtımı dönüp çıkamam."

"Sana nasıl yardım edebilirim bilmiyorum. Ertuğrul'a söylememi ister misin belki yardım edebilir?"

Mahallemin PolisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin