Keyifli Okumalar...
Leyla mı daha çok sevdi? Mecnun mu?
Aşk susmak mı? Yoksa haykırmak mı?
İnsan gerçekten sevdiğinde Leyla olur susar mıydı yoksa Mecnun olup her yerde aşkını dillendirip kendini çöllere mi atardı? Gerçek aşık hangisiydi?
Sevda'nın sayfayı çevirmek için hareketlenen parmağı sayfanın üzerinde durdu. Bakışları satırlardan soru işaretlerine kaydığında bu soru işaretlerinin beynine taşındığını hissetti.
Mecnun'un aşkını düşündü, Leyla'nın aşkını düşündü...
İşin içinden çıkamadığında eline telefonunu alıp sayfanın fotoğrafını çekti ve Ertuğrul'a gönderdi. Ertuğrul'un cevabı ne olacaktı?
Gerçi son zamanlarda Ertuğrul çok yoğun çalışıyordu. İstemenin üzerinden dört gün geçmişti ve Sevda bu süre boyunca Ertuğrul'u sadece bir kez görebilmişti. Geceleri geç saatte eve dönüyordu öyle ki Mine teyzenin dediğine göre bir kere sabah ezanıyla eve gelmişti. İşinin bu kadar yoğun olması ve Ertuğrul'un doğru dürüst uyuyamaması Sevda'nın da uykularını kaçırıyordu.
İyi uyudun mu? Yemeğini yedin mi? Günün nasıl geçti? Aklında Ertuğrul'a soracağı onlarca soru vardı ama onu işte rahatsız etmemek için ne arıyordu ne de mesaj atıyordu. Zaten Ertuğrul müsait oldukça aramaya çalışıyordu.
Sevda bir yandan da korkuyordu Ertuğrul'un işinden. Ona bir şey olma düşüncesi bile hançer olup yüreğine saplanıyordu adeta. Sevda düşünmek dahi istemiyordu. Böyle kötü şeyler düşünmemeli sadece onun iyi olması için dua etmeliydi.
"Sevda kuşum, ne yapıyorsun?" Sevda bakkaldan içeri adeta zıplayarak giren Nergisle hâlâ açık duran kitabı kapatarak gülümsedi.
"Bugün de pek bir neşelisiniz Nergis Hanım." Sevda isteme gününden sonra Nergis'i her gün daha fazla mutlu görüyordu. Kurşun'la bir şeyler konuşmuşlardı ama ne olduğunu Nergis söylemediği için Sevda'da merak etse bile sormamıştı. Zaten Nergis anlatmak istese çoktan defalarca anlatırdı.
"Okuyup üfle kuşum nazar değmesin. Bu arada duydun mu Salih amca evini satıyormuş."
"Ciddi misin? Neden satıyormuş bir bilgin var mı?"
"Duyduğuma göre köyüne gidecekmiş daha fazla buralarda tek başına kalmak istemiyormuş. Benim de aklıma direk sen geldin gelip söyleyeyim dedim."
"Ben mi? Anlamadım."
"Belki Ertuğrul'la bakarsınız bir ara eve. Acelesi yok zaten Salih amca üç ay sonra anca evden çıkarım demiş ilk önce köydeki evinin bitmesini bekliyormuş."
"Yani çok güzel düşünmüşsün de olmaz ki Nergis. Ertuğrul'a gidip ev mi al diyeyim. Yani belki ev alacak durumu yok. Ayrıca zaten düğün falan bir ton masraf çıkacak."
"Haklısın kuşum. Salih amca kiralamaz mı acaba?"
"Bilmiyorum ki sormak lazım. Ertuğrul'da bu aralar çok yoğun şuan ona evden bahsedemem."
"Hayırlısı olsun o zaman. Ama ben yine bir yerde görürsem Salih amcanın ağzını yoklarım."
"Sağ ol Nergisim bu arada çay demlemiştim içer misin?"
"İçerim kuşum."
Sevda çay doldurmak için oturduğu yerden kalktığında Nergis de bisküvilerin olduğu rafa doğru yönelmişti. Elinde iki tane bisküvi ile geri gelip köşedeki sandalyeyi alarak oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Polisi
General FictionBenim hikayemde kötü kraliçe, saf kral, masum kız, beyaz atlı prens gibi ilgi çekici karakterler yok. Bu benim, sıradan mahallemde aşkı bulma hikâyem... Benim ufak dünyamı büyüten güzel kalpli bir adamı size kendi gözlerimle göstermeye çalışacağım...