Keyifli Okumalar...
Sevda, kapının yanına konan sandalyede sessizce otururken yüzündeki gülümsemeyle sessizce sohbeti dinliyordu. Şimdilik her şey yolunda gidiyordu. Bakışları kendisi gibi sessizce oturan Ertuğrul'a çevrildiğinde yüzünde yer etmeye başlayan gülümsemeye engel olamadı. Belli etmemeye çalışarak Ertuğrul'u süzdüğünde onun bugün ayrıca yakışıklı olduğunu fark etti. Üniforma ne kadar yakışıyorsa takım elbise de o kadar yakışmıştı. Bakışlarını çekecekti ki Etuğrul'la göz göze geldi. Ertuğrul bir gözünü kırpıp gülümsediğinde Sevda sessizce boğazını temizleyerek bakışlarını kaçırdı.
"Ertuğrul oğlumuz ne iş yapıyordu?" Sevda, teyzesininn sorusunu işittiğinde derin bir nefes aldı. Ne iş yaptığını tabiki de biliyordu ne diye soruyordu ki?
"Polisim."
"Maaşın bir ev geçindirmek için yeterli mi bari?"
"Allah'a şükür yeterli efendim."
"Sabrın?"
"Efendim?"
"Sabrın nasıl peki? Sabır da önemlidir."
"Kendisi çok bilir sabır işini." Sevda bir anda araya giren amcasına baktığında amcasının bıyık altından gülümsediğini gördü.
"Sen bana bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?" teyzesininin bakışları Ertuğrul'dan amcası üzerine çevrildiğinde Sevda derin bir nefes aldı.
"Anladın mı? Şaşırdım, gelişme var sende. Kitap mı okuyorsun?"
"Sana birkaç tavsiye vereyim istersen. İhtiyacın var gibi duruyor. Ama unutmuşum sen kitap okumazdın, bir de bununla övünürdün dimi?"
"Sen okuyorsun da ne oldu?"
"Çok komiksiniz her zamanki gibi. Evet, sevda kızım sen kahveleri yap hadi. Nergis sende yardım et. Biz de havalardan devam edelim." Annesi teyzesinin konuşmasına izin vermeden araya girdiğinde sevda derin bir nefes aldı. Sevda oturduğu sandalyeden kalkarken annesinin ortamı yumuşatmak için abartılı gülüşlerini işitti. Sorun şuydu ki odada annesi haricinde kimse gülmüyordu. Teyzesi ve amcası birbirlerine kötü bakışlar atarken Ertuğrul ve ailesi şaşkın bir haldeydi. Sevda başından aşağıya utanç yağmurları dökülmüş gibi hissetti. Rezil oluyorlardı.
"Sonay teyze iyi toparladı ama." Nergis, teselli verircesine konuşurken Sevda kahve yapmak için iki tane büyük cezve çıkardı.
"Kahvelerin birazını sen yapsana."
"Hepsi sade mi içiyor?"
"Bizimkiler sade içiyor. Ertuğrul ve ailesi de öyle."
"Şükür. Ben birine sade yaparken diğerine şekerli yapma işini hiç beceremiyorum." Nergis söylene söylene kahveleri yapmaya başladığında sevda üzerindeki gerginliğe rağmen gülümsedi ve kahvelere başladı.
"Sevda, sen şimdi ciddi ciddi nişanlanıyorsun?! Benden önce nişanlanacağın hiç aklıma gelmezdi."
"Valla ben de sen önce nişanlanırsın diye tahmin ediyordum Nergisim."
"Adı batasıca Kurşun. Çürüdüm onu beklerken."
"Doğru ya sizin Kurşunla aranız nasıl? En son ona yakın olmak için spora başlamıştın."
"Sporu falan bırak önünde amuda kalksam umurunda değilim. Görünmezlik pelerinimi omuzlarıma atıp sanki adamın önünden geçiyorum. Bu kadar umursamaması normal olamaz çünkü. Bugün senin günün ama ben sana kendimden dert yanıyorum ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahallemin Polisi
General FictionBenim hikayemde kötü kraliçe, saf kral, masum kız, beyaz atlı prens gibi ilgi çekici karakterler yok. Bu benim, sıradan mahallemde aşkı bulma hikâyem... Benim ufak dünyamı büyüten güzel kalpli bir adamı size kendi gözlerimle göstermeye çalışacağım...