Herkes gittikten sonra bende kendimi yatağıma attım.Yaklaşık 1-2 saat sonra mutfağa girdim ve dolaptan annemin sarma tenceresini çıkarttım. Ve mutfağın ortasındaki tezgaha oturup yemeye başladım.
Neden sandalyeye oturmuyosun demeyin, üşendim. Telefonum çaldı CADALOZ yazısını görünce hemen açıp hoparlöre aldım.
- Derin yarın spora gidiyoruz dimi?
- bende iyiyim Ece sen nasılsın?
- üfff uzatma
- Tabi ki gidiyoruz kızım. Zaten her hafta gitmiyomuyuz?
Ve telefon yüzüme kapanır. Bir gün bende Ece'nin yüzüne telefonu kapatıcam. Ama kesin 1 saat trip yicem. Bu yüzden boşver.
Saat 22.00 a kadar koltukta yarı oturur yarı yatar bir şekilde televizyon seyrettim.
Sonra odaya çıkıp yattım.
Tabikide sabah ne sesiyle uyandım? Abimin böğürmesiyle tabiki.
- Kalk Derin, spora gidicez sen böyle yatarsan oooooooğooo.
- iyi beeeğ saat kaç?
- 7
- tamam kalktım
Hemen hazırlandım. Sporcu sütyenimi giyip altımada şortumu giydim.
Asağı indiğimde abim kahveleri hazırlamıştı. Spora gitmeden önce kahve içmeyi ihmal etmezdik.
Ece yi aradım ve çıkmasını istedim. Spor çantamı aldım ve abimin arabasına doğru ilerledik
Spor salonu araba ile 5 dakika mesafedeydi.
Salona girdiğimizde direk soyunma odasına girip çantamı bıraktım telefonumu ve kulaklığımı alıp içeri geçtim
Ece de geldiğinde ilk koşu bantlarına gittik. Hızımı zorlamayı seviyordum. Hızı 20 ye getirip 2-3 dakika öyle koştum. Boyum uzun olduğu için rahattım.
Ardından cool down tuşuna basıp biraz nefesimi düzenledikten sonra kol kası çalıştıran bir aletin yanına gittim. 1 saatin sonunda ece ile buluşup boks yapılan odaya girdik. Şansımıza boştu.
1 saat kadar boks yaptıktan sonra Ecenin fotoğrafımı çekmesini istedim. Çekti ve instagrama attım
Biraz ip atladım ve koşu bandında sakince yürümeye başladım.
Bir yandanda müzik dinliyordum.
Bi andan telefonum çalınca abimin aradığını gördüm
- efendim abi
- nerdesin? Gidiyoruz gel
- tamam geldim.
Havlumu suyumu ve kulaklığımı alıp soyunma odasına gittim çantamı filan alıp otoparka gittim
Arabada Ece, abim ve çağrı vardı çağrı ile heralde burda karşılaştılar diye düşündüm.
- selam çağrıcık
Ona çağrıcık dememden hoşlanmazdı. Gözlerini devirdi.
- iyiyim dero senden naber
- iyilik nolsun? Burdamıydın sende
- evet. Mertle kararlaştırmıştık
- heee anladım. Sarılırdım ama görüyosun halimi. Havuza girmiş gibiyim.
- Bendede bi fark yok.
Abim çoktan otoparktan çıkmıştı bile.
- eee senin platonik noldu
Çağrı'nın yüzünde güller açtı. Demekki kızda onu seviyodu.
- çıkıyoruz :)
- iyi hadi bakem bi yenge isterim artık yaşım ilerliyo.
Arabadaki herkes gülmüştü. Derken bizim eve geldik. Kendimi hemen odamdaki banyoya attım.
İç çamaşırlarımı alıp banyoya girdim. Küveti doldurdum. Sıcak suya girer girmez üstümdeki ağırlık gitti. Sanırım küvette yarım saatten fazla kalmıştımki ellerim buruşmuştu.
Hemen durulanıp çıktım. Kıyafetlerimi giyecektim fakat sadece iç çamaşırlarımı fark ettim. İç çamaşırlarımı giydim ve banyonun kapısını açtım.
Adımımı odama attığım an odamdaki koltuğun üzerindeki bir adet Egemen'i görmem bir oldu.
Küçük bir çığlık attım ve hemen banyoya geri girdim.
"Egemen bu görüntüleri aklından sil!!"
" Tamam tamam çıkıyimmi ben odadan?"
" hayır gerek yok. Yatağımın üstünde bir beyaz tişört -üzerinde siyah yazı var- ve siyah bir kot şort var verir misin?
"Tamam kapıyı aç"
Kıyafetleri verebileceği kadar aralayıp kolumu çıkarttım. Elime kıyafetleri tutuşturdu.
Hemen giydim ve kafamı eğerek yatağıma oturdum.
" Sen neden geldin Egemen?"
" herkes aşağıda yani abin çağrı annen ve benim annem. Bi sen yoktun bende seni çağirmaya gelmiştim.
" tamam hadi inelim aşağı" dedim ve kafamdaki havluyu çıkarıp saçlarımı taradım ve kendi haline bıraktım
Aşağı indiğimizde oturma odasından sesler geliyordu. Bizde oraya gittik.
Büyükler koyu bir sohbete dalmıştı. Bi tek üçlü koltuk boştu tabi abimin yayıldığını saymazsak
" Oooo merhabalar Derin Hanım ne yaptınız yukarda öyle. Gidip çarşafı kontrol etmeme gerek varmı?"
" MERT SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN!?" kimsenin bizi duymaması için sessiz ama bir yandanda olabildiğince sinirli bir şekilde söylemiştim.
"Mert, Egemen ben bahçeye çıkıyorum isteyen gelir"
İkiside peşimden yürümeye başladılar. Bahçedeki oturma alanına gittim ve kendimi en büyük koltuğa attım
Tentenin demirlerinde 2 tane vantilatör vardı.
" Mert vantilatörleri aç!"
" emriniz olur Derin Hanım"
" evet olur"
" Egemenle birlikte olmak sana yaramadı galiba"" S...s...en N..ne de...diğini..n farkında mısın?!"
Bu sefer bağırmıştım. Ve ardından hemen abime olabildiğince sert bir tokat geçirdim.
Egemen'in yüzündeki duygular belli belirsizdi; şaşkınlık , öfke ve belirsizlik duyguları birbirine karışmış öylece bana bakıyordu
" Mert noldu sana iyi misin?! Kendinde misin yani? Sarhoş oldun desem içmemişsin kokmuyosun sakın şaka yaptım deme ÇÜNKÜ BÖYLE ŞAKA OLMAZ! "
Abim sinir ve şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu.
Hemen ordan kalktım ve bahçe kapısından çıktım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama gidiyordum işte.
Belli belirsiz yürüyordum. Arkamdan ayak sesleri geliyordu. Kesin abim benim peşimden geliyodu.
*********
Hikaye güzel gidiyormu?
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Seviliyosunuz :)