Egemen beni hastaneye götürmüştü ve sargıyı çıkartmışlardı.
Artık üstüne basabiliyordum.
- tesekkür ederim egemen.
- rica ederim her zaman yanındayım.
Eve geldik ve bizim eve girdik
Egemen beni yanlız bırakmak istememişti. Abim çağrılarda kalıyordu. O günden sonra hiç konuşmamıştık.
Telefonum çaldı. Arayan annemdi.
Telefonu açtım ve bir kadın sesi kulağımı doldurdu
- Besitzer dieses Telefons hatte einen Unfall ( bu telefonun sahibi kaza yaptı)
- was?! ( ne)
- fühlen ( duydun)
- danke ( teşekkürler)
Telefonu kapattım ve ağlamaya başladım. Egemen ise nolduğunu soruyordu
- kkk..kkkkazaaaa ya......yaaappmış
- sakin ol Derin öncelikle sakin ol eminimki hiçbirşeyi yok.
- Almanyaya gitmemiz lazım
- tamam hemen uçak bileti bakıyorum
- sende geliyosun dimi
- soru mu bu?
Ben hâlâ ağlıyordum. Bi andan da hıçkırıyordum. Odama çıkmak için ayağa kalktım. Merdivenin ordaki bibloları elime aldım ve tüm gücümle yere attım
Egemen geldi ve ellerini belime doladı. Beni kucağına aldı ve odama çıkarttı. Bazamı açtı. Bavul çıkartıp içine birkaç kıyafet tıkıştırdı.
- ben eşyalarımı toplamaya gidiyorum benimle gel
- tamam
Onların evine gittik artık yürüyecek halim yoktu. Birden kendimi yere bıraktım ama Egemen'in kollarındaydım. Sonrasını bilmiyorum.
Uyandığımda odada Egemen ve Beste Teyze vardı. Egemen'in odasındaydım.
- N...n..ne z..a.aamaan gi.gidicez?
- Dero uyandın mıı
- hayır uykumda konuşuyorum. Abimin haberi varmı?
- Evet var valizini hazırlıyor. Seninki burda.
- hâlâ ilk soruma cevap alamadım
- 14.00 da uçak
- tamam. Telefonum nerde
Egemen telefonumu verdi ve hemen babamı aradım
- alo
- vorangehen? ( buyrun)
Neee. Babamda mı kaza yapmıştı?!. Sadece annem değil miydi yani?
-Das ist das Telefon meines Vaters (bu babamın telefonu)
- Dein Vater ist in der Chirurgie (baban ameliyatta)
- meine mutter? ( annem?)
- Ihre Mutter ist in der Chirurgie ( annen de ameliyatta )
- d.....daanke ( t....éşeekürler)
Hemen abimi aradım
- sana muhtaç olmasaydım aramazdım çabuk topla valizini
- tamam derinim. Bu arada çok üzgünüm geçen haftaki olay yüzünden
- sus boş yapma ve toplan. Egemen lere gel
- affe..
- sus dedim sana!
Ve telefonu kapattım. Egemen ve Beste Teyze öylece bana bakıyordu. Benim göz yaşlarım ise hızlı hızlı boşlaıyordu gözlerimden.
Yaklaşık 5 dk sonra Abim gelmişti. Yüzüne bakmak istemiyordum.
- e hadi gidelim artık saat 1 olmuş
- benim arabayla gidelim
- olur egemen
Havaalanına geldik. Yol boyunca kimse konuşmamıştı.
Arabadan indik. Önce bir şeyler atıştırdık sonra pasaport kontrolünden geçtik.
Ardından uçağa bindik. Ben Egemenle oturuyordum çünkü abimin yüzünü dahi görmek istemiyordum. Ama şuan ona muhtaçtım.
Uzun süren bir yolculuğun ardından Berlin'e gelmiştik. Hemen hastanenin yakınlarında bir otele eşyalarımızı yerleştirdik ve hastaneye gittik.
Danışmaya gittik
Ameliyathanelerin yerini öğrendik ve hemen asansöre bindik.Ameliyathanenin önünde bir adam oturuyordu.
- Ist meine Mutter hier? ( annem burdamı)
- ja ( evet)
- wer bist du ( sen kimsin)
- Ich habe den Unfall verursacht ( kazaya ben sebep oldum)
- Wie machst du das?! (Bunu nasıl yaparsın?!)
O sırada Egemene döndüm almanca bilmiyor olabilirdi
- almanca biliyomusun
- evet
- anlıyomusun konuşmamızı
- evet
Abim zaten biliyordu. O sırada gözlerimi yine adama çevirdim. Çok üzgün duruyordu.
Hemen bir sandalyeye oturdum. Yoksa daha fazla ayakta duramazdım.
Ben fark etmeden gözlerimden yaşlar boşalıyordu.
- emin ol geçicek. Onlar iyiler
- İYİ DEĞİLLER ANLAMIYOMUSUN ÇOK KÖTÜ BİR KAZA GEÇİRDİLER VE ŞUAN AMELİYAT OLUYORLAR. EĞER İYİ OLSALAR AMELİYATTA OLURLARMIYDI ŞUAN?!
abim sesini çıkartmamıştı.
- NEDEN KONUŞMUYOSUN NEDEN!
- BEN SANA NAPTIM DERİN BEN SANA NAPTIMDA SİNİRİNİ BENDEN ÇIKARIYOSUN GİT O ADAMDAN ÇIKART
- yanlız gençler bende türküm
Evet o adamda Türk çıktığına göre bir güzel kavga edebilirdik şimdi.
- Sen buny nasıl yaparsın ya?
Biraz dikkatli kullansana arabayı EMBESİL!- Terbiyesizleşme sakin ol
Adam 40 lı yaşlardaydı.
Egemen hemen geldi ve boynunu omzuma gömdü
- sakin ol. O adama bulaşma. Düzgün bir tip değil Derin
- tamam. Seni seviyorum
- bende seni
Fısıldaşarak konuşuyorduk.
Egemenden ayrıldım ve yine oturdum. Göz yaşlarım teker teker beni terk ediyordu.O sırada ameliyathaneden doktor çıktı.
- Entschuldigung. ( özür dilerim)
Wir haben deine Eltern verloren( aileni kaybettik)-kann nicht ( olamaz)
Ve o an çığlığı basıp yere yığıldım. Abim beni kucağına almıştı. Ne kadar bağırabilirsem o kadar bağırıyordum. Sanki bağırmam onları geri getirecekmiş gibi...
Hikaye güzelmi?
Oylamayı unutmayın :)
Derin'e bende üzüldüm :(