Uyandığımda bir adet Egemen'in beni izlemesiyle karşı karşıya kaldım. Uyanmamış gibi yaptım ve gözlerimi kapattım. Hâlâ gözlerinin üstümde olduğunu hissediyordum.
- Uyandığını biliyorum güzellik
Tek gözümü açtım ve ona baktım. O sırada bir kamera sesi geldi. Evet. Egemen resmen tek gözüm açıkken benim fotoğrafımı çekti. Gözleri hemen dudaklarıma kaydı.
Beni öpüceğini anladığım an kollarımdan destek alıp yatakta oturur hâle geldim. Yanaklarım alev alev yanıyordu. Valizin içindekileri dün dolaba yerleştirdiğim için dolaptan bir şort ve düz beyaz askılı bir atlet alıp banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettim ve üstümü giyinip banyodan çıktım. Aslında sıcak bir duş iyi gelirdi ama üşendim işte.
- şort çok kısa
- bi siktir Egemen ya başlicam şimdi şortunada kısasınada...
- öncelikle bana küfür etme. İkincisi... bu fikrimde hâlâ aynıyım.
Bir şey demeden odadan çıktım. Evet. Mal gibi oda kartını almamıştım. Egemen'le de neden tartıştığımızı anlamadım ama olan oldu işte. Ağzından çıkan çıkıyo bir kere. Geri dönüşü yok. Bunları düşünürken restaruantın oraya geldim ve kahvaltı için açık büfenin oraya gittim.
Tabağıma ne bulduysam doldurduktan sonra cam kenarın da bir masaya geçtim. Sakin sakin meyve suyumu içip salamlarımı yerken karşıma biri oturdu. Egemen dir diye düşündüm ama bu bas baya Selim'di.
- Selam güzellik
- gider misin? Oturmana izin verdiğimi sanmıyorum. Dedim
ve gözlerimi devirip ofladım.- Sormamıştım ki zaten.
- bi siktir olup git Selim zaten sinirliydim şuan sabrımı taşırıyosun. Üçe kadar sayıyorum gitmezsen sapık vaar diye bağırırım. Dedim ve yüzüne alaycı bir sırıtış takındı.
Tam sapık var diye bağıracaktım ki birden dudaklarıma yapıştı. Karşılık vermemekte kararlıydım. Ayrıca ben sözlüyüm. Ve yakında evlenicem.
Bi dakka bu bizi nerden buldu? Takip mi ediyordu. Kesin takip ediyodu.
Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra ona yumruk attım evet bildiğiniz yumruk attım ve yere düşüp yerle ilişkiye girdi.
- bizi nerden buldun? Takip mi ettin?
- bak, Derin bana bir şans vermelisin. Zenginim, seni mutlu yaparım her istediğini alırım. Bi şans versen?
- Sen psikopat falan mı oldun? Sözlüyüm ben sözlü. Ayrıca ben öyle paraya bakan sürtüklerden değilim tamam mı? Sırf senin gibi bi mal yüzünden sözlümden ayrılmam ben. Dedim ve kasıklarına tüm gücümle tekme atıp ordan uzaklaştım. Restaurantın kapısında Egemen'i görmemle büyük bir şok geçirdim. İnşallah öpüşme kısmını görmemiştir diyerek onun elini tutacaktım ki hemen elektrik çarpmış gibi geri çektim.
Yüzüne baktığımda herhangi bir mimik yoktu. Ama gözleri suluydu. İnşallah ona karşılık vermediğimi görmüştür dedim. Tabi içimden. Etrafıma baktığımda herkesin bize baktığını gördüm.
- вернуться на фронт ( önünüze dönün) diye bağırdım ve ordan ağlaya ağlaya uzaklaştım. Egemen'in benim peşimden geleceğini düşünürdüm ama öyle olmadı. Deniz kenarına gidip çok kalabalık olmayan bir köşedeki şezlonga oturdum ve denizin sesini dinlemeye başladım.
Ne yapıcaktım ben şimdi? Acaba Egemen benden ayrılmak isteyecek miydi? Yoksa beni affedecek miydi. Şuan tek çarenin İstanbula dönmek olduğunu hatırladım ve odaya gittim. Kapıyı tüm yüzsüzlüğüyle Egemen açtı. E haklıydı. Ben onun yerinde olsam onunla bir daha konuşmazdım. Aslında konuşurdum. Konuşur muydum?
Oylamayı unutmayın :)