Egemenle ilişkimizi bu kadar çok yürüttükten sonra onla ayrılırsam bir daha asla eski ben olamazdım.
Odaya gidip hemen eşyalarımı toplayıp otelden çıktım. Egemen nereye gittiğime dair hiç soru sormamıştı. Tabi bu beni daha da üzmüştü. En azından olanları ona anlatabilirdim. Taksiye binip havalimanına geldim ve bilet aldım. Şansıma 2 saat sonraya uçak vardı. Doğru düzgün kahvaltı yapamadığım için bir şeyler atıştırdım ve 2 saatin sonunda uçağa bindim.
Aklımdaki düşünceler beni bırakmıyordu. Sakin olmaya çalıştıkça daha da ağlıyordum. Ara sıra yanımda oturan adam iyi misiniz diye soruyordu ama ben hiç bir sorusuna cevap vermiyordum.
1- 1 buçuk saatin sonunda istanbula geldiğimde taksiye binip evden uzak bir otele gittim. Eve gitmek istemiyordum çünkü abimin, Ecenin, Beste teyzenin, murat abinin ve çağrının sorularına mağruz kalmak istemiyordum. En iyisi burda biraz kafa dinlemekti. Yanlız kalmak istiyordum. Kafamı toplayana kadar. Odama çıktım ve hemen banyodaki küveti sıcak su ile doldurup içine girdim bi anda rahatlamıştım ama hâlâ ne yapacağımı bilmiyordum.
Ellerim buruş buruş olduktan sonra çıkmaya karar verip havluya sarılıp odaya geçtim. Klima açık olduğu için bi anda ürperdim. Telefonumu elime aldım belki bir umut öküzüm bana mesaj atmıştır,beni aramıştır diye ama...
Daha fazla göz Yaşlarımı tutamadım ve yine ağlamaya başladım. Uzunca bir süre ağladıktan sonra banyoya gidip yüzümü yıkadım. Gözlerim acayip derecede kızarmıştı.
Egemen'i aramaya karar verdim.
Çalıyor,çalıyor,çalıyor...
Kimi arayabilirdim ki? Bana yardımcı olacak. Ama aynı zamanda da abim, çağrı ve Ece ile konuşmayacak birisi. Çünkü o üçünün öğrenmesini istemiyordum. Aklıma Anıl geldi. Ama o da abimlere söyleyebilirdi.
Uzunca bir süre düşündükten sonra aklıma Çınar geldi. O da en iyi erkek arkadaşlarımdan birisiydi ama uzun zamandır görüşememiştik. Onun kollarında olmaya ihtiyacım vardı. Bana iyi gelecek kollara...
Hikaye nasıl gidiyor?
Rica etsem oylar mısınız??
:)