Hemen Çınar'ı aradım. Kısa süre sonra açtı. Açtığında nefes nefeseydi.
- A......alo. dedim. Al işte yine sesim titremişti.
- Derin? İyimisin?
- Hayır. Birine ihiyacım var...
- o kişi ben miyim?
- evet sensin şapşal. Dedim ve yine hüngür hüngür ağlamaya başladım
- şşşt tamam sakin ol nerdesin?
- konum atiyimmi
- olur küçük hanım
- bundan kimsenin haberi olmicak ama. Özelliklede abimlerin.
- tamam küçük hanım hadi at konumu en yakın zamanda geliyorum.
Ve bla bla bla...
Telefonu kapattım ve otelde küçük bir gezintiye çıktım. Kendimi iyi hissettiğimde havuza gitmeye karar verdim. Ama kendimi iyi hissedebileceğimi sanmıyordum.
Canım ne bir gram yemek, ne de su istiyordu. Yüzümde bir gram dahi gülümseme yoktu.Yaklaşık 30-40 dk sonra Çınar beni aradı ve geldiğini sóyledi. Onunla resepsiyonun orda buluştum ve odama götürdüm
- Oooo odaya erkek mi atıyosun Derin?
- Ya bi sus allah aşkına sana ihtiyacım olmasaydı seni çağırmazdım. Şu an ihtiyacım olan kişi sensin.
- Tamam küçük Hanım. Evet bakalım dökül ve rahatla.
Ona tüm olanları anlattım. En sonunda ona sarıldım. Birinin kollarında olup ondan destek almaya ihtiyacım vardı. Her şeyden çok...
- Ha bi de bişi sorcam
- sor küçük hanım
- seni aradığımda neden nefes nefeseydin?
- şeyy kız beceriyodumda ondan.
- ya şapşal yapma öyle şeyler ya pis iş yapma. Dedim ve yine sarıldım. Gerçekten bana çok iyi geliyordu. İyi ki arkadaşım diye düşünmeden edemiyordum.
Akşam olmuştu ve gidecekti.
- sen daha ne kadar kalacaksın burda küçük Hanım?
- Kendimi kaybedene kadar. Hadi git ve bi daha benimle iletişime geçme. Bugün içinde çok teşekkür ederim. Bana çok iyi geldin
- rica ederim her zaman küçük hanım.
Çınar
Derin gerçektende çok üzülüyordu. Egemen onun için çom değerliydi. Haliylede sürekli ağlıyordu. Biraz da olsa ona iyi gelebildiğim için sevinmiştim. Sonuçta başkasından yardım istememişte benden istemişti. Ona iyi gelebildiğim için sevindim çünkü o iyiliği, iyi olmayı, mutlu olmayı hak eden bir kızdı...
Sizce Egemen ile Derin ne olacak?
Oylarsanız sevinirim :)