Uyandım ve restauranta gidip kahvaltımı yaptım. Kısa bir süre sonra odama çıktım. Hemen eşyalarımı topladım. Saat 6 da otelden çıktım ve havalimanına geldim. Bir şeyler içip atıştırdıktan sonra pasaport kontrolünden geçtim ve uçağa bindim.
Yaklaşık 9 saatin sonunda Amerikaya gelebilmiştim. Taksiye binip evime geldim. Çok kirli değildi. Telefonumu açmaya karar verdim ve açma/kapama tuşuna uzunca basıp açtım..
Anında mesajlar ve aramalar geldi. Hepsini sildim. Numaramı değiştirmeyi planlıyordum. Ama bu numara kalacaktı yani yeni hat alacaktım ve alacağım yeni hattı Amerikada kullanacaktım.
Mutfağa gittiğimde tabiki de dolap bomboştu. Markete gidip peynir vb şeyler aldım. Eve gelip aldıklarımı dolaba yerleştirdikten sonra televizyonun karşısına geçtim. Bir kaç kanal atladıktan sonra Ellen Show'a denk geldim. Sanırım en çok bu progtamda gülüyordum. Ha bi de bazen Güldür Güldür Show'da.
Saatin geç olduğunu fark edince odama gittim. Telefonumu komodinin üstüne bıraktığımda Ece aramaya başladı. Büyük ihtimal tatilimizin nasıl geçtiğini sorcaktı. Bu olanlardan haberi olduğunu sanmıyorum. Tabi Egemen anlatmadıysa. Yinede açmaya karar verdim.
- Aloooo Deriiin
- Efendim Ece
- Nerdesin Derin!
- bilmem
Ona söylemek istemiyordum.
- Ne demek bilmiyorum! Kaçırıldın mı?
- hayır kaçırılmadım hadi öptüm baayy.
Evet. Hayatımda değer verdiğim bir kişi daha eksilmişti. Ama Ece'nin bu olayın peşini kolay kolay bırakmayacağını da biliyorum. Telefonumu kapattım. Yarın yeni hat alacaktım.
***
Biraz central park'a gitmeye karar verdim. Orda yürüyüş yapıp kafamı dağıtabilirdim. Bu bana iyi gelecekti. Tabi Egemen'i düşünmemeyi başarabilirsem.
Uygun spor kıyafetleri giyindim ve air pod'larımı alıp çıktım evden. Ahh yeni bir hayat beni bekliyordu. Bir iş bulmam lazımdı. Garson olarak çalışabileceğimi düşündüm. Yarında ilanlara bakacaktım. Bugün sadece yürüyüş.
4 saatlik yürüyüşün ardından eve gidip hemen küveti doldurdum. Ilık su beni yorgunluğumdan ve düşüncelerimden ayırdı. Bugün kendime biraz bakım yapmaya karar verdim.
Durulandıktan sonra maske yaptım. Maske yüzümdeyken hafif çıkan tüylerimi almaya karar verdim. Tüm işlerimi bitirdim. Saçlarımada biraz bakım yaptım ve televizyonun karşısına geçip oturdum.
Acıktığımı hissedince hiç yemek yapmaya üşenmedim ve yeni telefonumu alıp 2 tane sandwich, yanındada 1 litre kola söyledim.
Ahh yine aklıma geldi. Egemen. Onu görmeyi o kadar çok istiyordum ki...
Yeniden o yakışıklı yüzüne bakabilmeyi, kokusunu içime çekebilmeyi, başımı omzuna yaslayabilmeyi...Bölüm sonu