HÜKÜM (TAMAMLANDI)

HÜKÜM 66

"Güzelim uyan hadi."

diyen sese kulak asmayarak başımı koyduğum yastığa iyice sarıldım. Başımın tepesinde beni uyandırmaya çalışan sesi kulak ardı ederek yerimde hafifçe kıpırdanıp uykuma devam ettim.

"Hazır uyanmıyorken bedeninden faydalanabilirim."

diyen muzip sesi duyuyordum ama uykumdan kalkmama karşısında ısrarcıydım. Göğsümün üstünde bir karıncalanma hissettiğimde umursamadım. Fakat atletimin yukarıya doğru çekilmesi ile gözlerimi zorlukla aralayarak baktım.

"Ne..."

Ne oluyor dememe izin vermeyen Civan'ın görüntüsü önüme düştü ve dudakları dudaklarıma değdi.

"Uyumaya devam et. Bu bir rüya."

diyen Civan'ın oldukça muzip ve çapkın sesini işitince gözlerimi hızlıca açtım. Civan'ın dudakları dudaklarıma çok yakındı.

"Rüya?"

dedim az önce bana söylediğini tekrar ederken. Başını sallayıp az önce konuşurken dudaklarına çarpan dudaklarımı istilası altına aldı. Gözlerim kendiliğinden kapanırken Civan tutku ile dudaklarımı öpmeye devam ediyordu. Ellerim istemsizce boynuna yöneldiğinde onu kendime daha doğru çektim. Bundan memnun olduğunu anladığım Civan'ın soğuk elini sütyenimin açıkta bıraktığı çıplak yerlerde dolaştırdığını fark ettiğimde ne ara gömleğimi indirdiğini ve atletimi yukarıya sıyırdığını anlamakta güçlük çekiyordum. Eli sütyenimden içeriye girdiğinde elimi elinin üzerine götürdüm ve onu durdurdum. Dudaklarımı dudaklarından zorlukla çektiğimde duyabileceği bir şekilde mırıldandım.

"Rahat durmuyorsun Hükümdar."

Civan gözlerimin içine bakarken dudakları kıvrıldı.

"Sana bunun bir rüya olduğunu söylemiştim. "

dediğinde Civan'ın üzerimdeki bedenini zorlukla yana devirdim ve uzandığım yataktan doğruldum. Aynı benim gibi sırtını yatak başlığına dayamış olan Civan'a baktım ciddi misin der gibi.

"Rüyamda bile olsak benden izin almadan bedenimden faydalanamazsın."

dedim gülmemeye çalışarak. Civan'ın az önce bedenini devirip, göğsümden çektiğim eli bana tekrar uzandığında ona dur diyemedim. Atik hareketi onu engellememe yaramamıştı. Eli tekrar göğsüme geldi ve işaret parmağı göğsümün arasındaki olukta gezindi usulca.

"Sorman gereken sorunun bu olmadığını düşünüyorum. "

dediğinde tenimde gezinen eli oldukça baştan çıkarıcıydı. Bunu belli etmemeye çalışarak sordum.

"Sormam gereken soru ne?"

Civan başını salladı ve konuştu.

"Sorman gereken soru şu; Rüyada bile sana olan sapıklığımı neden koruyamadığım?"

dediğinde güldü. Gülüşü odanın dört bir yanına dağılırken bende ona eşlik ettim.

"Sapık. Birde beni rüyada olduğuma inandırmaya çalışıyorsun."

Civan söylediğime koca bir kahkaha ile cevap verdi.

"Çok uysaldın. Bana karşı koymuyor ve ellerimi üzerinden çekmiyordun. Bu halini uyanık haline tercih ederim."

"Öyle mi?"

dediğimde başını salladı. Onu gafil avlayarak elini göğsümden çektim ve usulca mırıldandım.

"Eğer bu halimi tercih etmiyorsan bu senin düşüncen ama dediğin gibi ellerini üzerimden uyku halindeyken çekmiyordum. Şu an uyanık olduğuma göre ellerini benden çekebilirsin. "