HÜKÜM 6

27.9K 1K 43
                                    

Botan'ın söyledikleri ile kan beynime sıçramıştı. Ne diyordu o öyle? Bedeninin bana bıraktığı o küçük yerden kaçmaya çalıştım. Ama maalesef bu kaçma eylemim olumsuz sonuçlanmıştı. Botan daha bir adım atmadan beni yakalayıp kollarımı tutup duvara yasladı. Botan o pis kahkahasını etrafa dağıtırken kollarımı tutan ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Ağlamaya başladım.

"Botan lütfen bırak."

"Ama olmaz güzelim. Daha yeni başlıyoruz. Tadını çıkarmaya bak."

dedi göz kırparak. Yüzüne yayılan ve dağılmayan  korkutucu ifade karşısında yapayalnızdım. Korkum her şeyin önüne geçmişti. Boynuma değen Botan'ın dudakları çığlık atmam için yeterli bir sebepti. Hem hareket edip hem bağırırken Botan boynumda olan dudaklarını çekti. Ve boynumdan uzaklaşmadan duyabileceğim şekilde mırıldandı.

"Sence burada seni kim duyabilir? Kim seni benim elimden alabilir?"

Gözlerim sanki daha da açılabilirmiş gibi  büyürken kanımın çekildiğini hissettim. Botan'ın kesin konuşması korkularımın saklandıkları yerden çıkıp gelmeleri için yeterliydi sanırım. Bir çığlık daha kaçarken boğazımdan Botan'ın kollarımı tutan ellerinden kurtulmaya çalıştım. Botan'ın güçlü bedeni karşısında minik bir bedende bulunan ben ona karşı koyamayacağımı anlayıp onunla konuşmaya çalıştım dudakları boynumdan yukarıya doğru çıkarken.

"Botan lütfen yapma. Yalvarıyorum bırak. "

Çaresiz sesim onu bir an bile etkilemezken dudakları boynumda durdu. Ben Botan'ın beni bırakacağını düşünürken o dudakları boynuma tekrar yapıştı ve morartırcasına uzun kaldı boynumda. Bu öyle iğrenç bir şeydi ki vücudumu kullanarak kendimi öne ittim. Ama bu da olumsuzlukla sonuçlanacak hatta Botan tarafından alaya alınacak kadar başarısız bir girişimdi. Pis nefesi boynumdan yukarı çıkarken gözleri benimle buluştu. Dudaklarıma değen gözleri art arda attığım çığlıkları hızlandırdı.

"Sakin ol güzelim. Heyecan yapma. Beni istediğini biliyorum. Vücudunun bana verdiği tepkileri de. Emin ol onları görmezden gelmiyorum. Sadece  yavaştan alıyorum."

"Botan yapma. "

"Yapacağım güzelim yapacağım. Hemde zevkle. Ve sende bana eşlik edeceksin. "

"Hayırrrr."

Bağırarak söylediğim şeylere sadece sırıtarak cevap verdi.

"Evettt."

Botan saklamaktan kaçınmadığı o korkutucu yönünü tekrar gözler önüne eserken ne yapacağımı bilemeden en iyi yapabildiğim şeyi yapıp çığlıklarıma yeni bir tanesini daha kattım. Botan hiç iyi değildi. Ve benim şu an bulunduğum durumda hiç iyi değildi. Bir Allah'ın kulu da sesimi duymaz mıydı? Botan bedenimde gezdirdiği gözleri ile korkularımı hat safhaya çıkarırken birinin beni bulması ve kurtarması için bildiğim bütün duaları okumaya başladım. Ki bunun yanında Botan'a yalvarmalarım da sürüyordu.

"Bırak gideyim Botan. Hiç kimseye bir şey demeyeceğim. Yemin ederim."

Bütün çaresizliğimle çare arayıp Botan'ı ikna etmeye çalışıyordum. Onda pek tesir etmeyen sözlerim bedenimin çırpınışları ile devam ediyordu.

"Sence umrumda mı?"

Hasta ruhlu manyak Botan doğru söylüyordu. Niye umrunda olsundu birilerine bir şey demem? Umrunda olsa çarşının içinde böyle bir şeye kalkışmazdı. Kaybedecek neyi vardı? Erkekti o. Hiçbir şeyini kaybetmez. Üzerine belini sıvazlarlardı iyi bir şey yapmış gibi. Ama ben ne olacaktım? Yollu diye damgayı yiyecektim. Herkes namus bekçisi kesilip fısır fısır konuşacaktı. Yolumu kesecekti.
"Yollu değil misin zaten?" deyip beklenti içinde bulunacaktı. Benim kaybedecek çok şeyim vardı. Botan umursamasa da.

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin