HÜKÜM 47

10.1K 478 122
                                    

Hatun annenin kararından dönmeyeceğini kesin olarak belirttiği cümlelerinden sonra yanımda duran Xezal ablaya tutundum. Yüzümdeki gülümseme Hatun annenin söyledikleri ile ortadan kaybolmuştu. Yerini derin bir keder almıştı.

"Anne. "

dedim yalvarır tonda çıkan sesimle. Bu yalvarışta bana bunu yapmamalısın diye isyan ediyordum sitemkar bir şekilde. Hatun anne gözlerini gözlerime dikip tekrar aynı cümleleri kurdu.

"Sana o kadın gelecek dedim. Eğer sen ve kocan işi yokuşa sürüp, bu torunu kucağıma vermek istemiyorsanız ben bunu kendi yöntemlerimle hallederim. "

Tutunduğum Xezal ablaya dönüp çaresiz bakışlarımı yolladım. Çaresiz bakışlarım Xezal ablaya dokunmuş olacak ki Hatun anneye dönüp tekrar konuştu.

"Senin kendi yöntemlerinle halletmeye çalıştığın şeyi Civan duyarsa burayı yakar kül eder biliyorsun değil mi? "

Hatun anne Xezal ablanın söylediklerini duymamış gibi davrandı. Öyle ki Xezal ablanın yüzüne dahi bakmadı. Xezal abla diline hakim olamayarak tekrar konuşmaya başladı.

"Bir torun uğruna oğlunun adını lekelemeye değecek mi? Niye beklemiyorsun, niye zaman vermiyorsun? Niye kendi başına iş yapıyorsun? Civan karısına yapılan şeyi duyarsa bunu sana, bana ödettirmez mi sanıyorsun? Anne kendine gel Allah aşkına. Yanlış yapıyorsun, kabul et."

"Yanlış benim yanlışım Xezal. Kes sesini otur yerine."

Hatun annenin Xezal ablaya sesinin yükselmesi ile ortamda büyük bir gerginlik oluşmuştu. Bu gerginliğin sebebi ben dahi olsam susup yerime oturmayı düşünmüyordum. Xezal abla Hatun annenin kendisine yükselen sesine karşı geri durmadı, konuştu.

"Yanlış sadece senin yanlışın olmayacak maalesef anne. Bu yanlışta yara alacak olan Evin. "

"Evin'i bu kadar düşündüğünü bilmiyordum Xezal. Oysa dün gibi kulaklarımda kardeşinin cenazesinde Evin'e herkesin içinde söylediklerin. O gün uğursuz demiştin. Seni göndereceğimiz mezara kardeşimi verdin dedin, uğursuzluğunla evimize ayak bastın dedin. Ne çabuk unuttun bunları? "

"Unutmadım anne. Unutmama da müsaade etmiyorsun zaten. "

Xezal abla birkaç dakika duraksadı ve sonra cümleleri dudaklarından fırlattı Hatun anneye doğru.

"Benim bunları söylemiş olmam şu an Evin'in diğer kardeşim ile evli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yaptıklarımı, söylediklerimi düzeltmek için yanında duruyorum. Şimdi beni yıldırabilmek ve Evin'i yapacağın şeye ikna etmek için mi beni sözlerimle vuruyorsun anne?"

"Hayır, bunu yapan sensin Xezal. O gün sözlerinle Evin'i vuran sendin. Sadece bunu sana hatırlatmak istedim. Gördüğüm üzere çok çabuk unutmuşsun. Sen unutmuş olabilirsin fakat Evin unutmuş mu bir sor bakalım."

Xezal abla ve Hatun annenin bakışları bana dönerken ne cevap vermem gerektiğini bilmiyordum. Xezal abla cevap vermememle tereddüt ettiğimi görmüş olacak ki annesine doğru bakışlarını yöneltti.

"Unutmamış anne. Oldu mu? Ama bu benim Evin'in tarafında olacağım gerçeğini asla değiştirmez. Hala aynı fikirdeyim. Ona bunu yapmamalısın. Bana bunu yaparak neyi amaçlıyorsun? "

"Amaç mı? Benim bir amacım yok Xezal. Sadece senin uğursuz sıfatını o gün herkesin önünde taktığın kadına bir bak istedim. "

"Neden? Aklında ne var anne?"

"Ne mi var? Sana söyleyeyim. Şu an koruduğun Evin'e en büyük zararı veren sensin. Ona herkesin önünde uğursuz dedin. Evimize ayak bastığın an uğursuzluğunu bulaştırdın bize dedin. Sen şu an bunun pişmanlığını yaşıyor olabilirsin fakat o gün söylediklerin herkesin diline pelesenk oldu. Sanıyor musun ki unutuldu? Sanma, unutulmadı çünkü. Bunun en iyi örneği ne biliyor musun? Hatta ben sana bunu söylemeyeyim. Evin söylesin. "

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin