HÜKÜM 87

7.7K 497 143
                                    

Kapıyı açıp içeri girdiğimde kalbim kor alevlerle sınandı. Tam mutlu olduğum anda bütün hayallerim suya düşmüştü. Hangi kadın bu kadar acı çekerdi ki? Ben çekiyordum. Mutsuzluk yaftası ismim gibi yapışmış kalmıştı bende. Dayanamıyordum. Yere yığılmamak için kendimi çok zor tutuyordum ama yapamadım. Kapattığım kapının arkasında olan bedenimi aşağıya bıraktım. Oturup dizlerimi kendime çektim ve başımı dizlerimin üstüne koydum. Dudaklarımdan bir hıçkırık koptu ve ardından gözlerim gözyaşlarını ağırladı. Kendimi tutmadan, içimden geldiği gibi ağlıyordum. Her şey çok fazlaydı. Benim 21 yaşıma, hassas olan kalbime çok fazlaydı. Ben bunları hak etmemiştim. Civan'ın karnında bebeğini taşıyan bir kadını kapımın önünde görmeyi hak etmemiştim. Işıl hamile olduğunu söyledikten sonra Civan'la aramdaki ilişkinin bozulduğunu biliyordum. Bu kapıdan çıkıp gidecek olanın ben olduğumu biliyordum. İçimdeki her şey gözyaşlarıyla gün yüzüne doğru çıkarken kapı tıklatıldı. Başımı dizlerimden kaldırıp elimle hıçkırığımı bastırdım ve sessiz kaldım. Kapının ardındaki kişi konuştuğunda ise gözyaşlarım bana geçit vermez olmuştu.

"Evin kapıyı aç, içeri gireyim. Biraz konuşalım seninle. "

dediğinde sesim boğuk çıkmasına karşın konuşmayı becerdim ve o sırada da onun kilitli olduğunu düşündüğü için girmediği kapının anahtarını sessizce çevirdim.

"Konuşmamıza gerek yok. Bu iş burada bitti."

dedim kendimden emin ama bir o kadar da yıkık bir şekilde. Yıkıklığımı şu an sadece ben biliyordum fakat aşağıda yaşanan her şey herkesin gözü önünde olmuştu. Civan'dan oflamaya dair bir ses geldikten hemen sonra konuştu.

"Sende biliyorsun bitemez. Biz bu kadar çabuk bitemeyiz."

diyen Civan asıl bizi bitirmişti. Şimdi hamile bir kadınla aynı evde kalmamı mı istiyordu? Bu anlama geliyordu çünkü söyledikleri. Hızla ayağa kalktım ve çevirdiğim anahtarı aynı hızla açtım. Civan ile göz göze geldiğimde ona bir gerçeği haykırarak söyledim.

"Bitti. Bu hikaye burada bitti. Evin öldü ve onu da sen öldürdün."

deyip kapıyı kapatacağım sırada Civan ayağını kapının arasına koydu ve kapatmama engel oldu.

"Bana bunu yapma. Beni severken bunu yapma. Böyle çekip gitmene izin vermem, biliyorsun."

Dudaklarımda sahte bir gülücük, kalbimde onarılmaz bir yara ile konuştum.

"Sakın ama sakın..."

Feryat figan ağlayan kalbim konuşmamı zorlaştırırken yarıda bıraktığım cümlemin devamını getirdim.

"Bunu kullanma. Seni sevdiğimi söylediğim için bunu üzerimde kullanma. "

Bunu akıl ve ruh sağlığım için yapmamalıydı. Civan ayağını koyduğu kapıyı açarken ona karşı koyamadım. Ve o da kapıyı açıp içeri girdikten sonra kapıyı kapattı. Onunla aramdaki mesafeyi açıp, ellerimi kavuşturdum ve ona oldukça kötü bakışlar atarken onu dinlemeye koyuldum.

"Bunu kullanmıyorum. Sadece elini kolunu sallayarak çekip gitmene izin vermem. Benden ayrılamazsın. "

dedi sesindeki kararlılığı korumaya çalışırken, kararsız çıkan sesi ile.

"Öyle mi?"

dediğimde tepki vermedi. Sadece bana öylece baktı.

"O zaman gidişimi izle. "

deyip sırtımı ona dönerek dolaba doğru ilerledim. Dolabın üst kısmındaki el çantasını alıp aşağı indirdiğimde Civan elimdeki çantayı hızla alıp yere çaldı. Böyle bir tepki bekliyordum. Bu yüzden şaşırmadım. Sakince ona dönüp baktım ve Civan bundan rahatsız olduğunu apaçık bir şekilde sözleriyle ifade etti.

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin