HÜKÜM 15

26.2K 820 69
                                    

Koca bir belirsizlik. Uçurumdan atlamak ve atlamamak arasında kalan bir insanın kaldığı ikilem. Çaresizlik böyle bir şey olmalıydı. Hani film izlerken en heyecanlı yerinde yorum yaparsın kendince. Ama şu zaman diliminde yorum yapamıyordum.Şu an telefondaki sese ne diyeceğimi bilmiyordum. Telefonu kulağımdan uzaklaştırırken banyo kapısına bakış atmayı da unutmuyordum. Telefonun ekranındaki isme baktım.

"Güzelim."

Kadının sesi hala kulaklarıma ulaşmaya devam ederken Civan'ın tıraş makinesinin sesi kesildi. Elimdeki telefonu kapatırken son arama kaydını sildim. Civan beni görmeden balkona geçtim. Kahvaltılıkları dizdiğim tepsiyi elime alıp odaya geri girerken Civan'ın da banyo kapısını kapattığını gördüm. Zamanlamam harikaydı. Yatağın yanındaki komodine gitti ve eline telefonunu aldı.

"Ben banyodayken bana seslendin mi? Kulağıma bir ses geldi ama pek emin olamadım."

Başımı aşağı yukarı salladım.

"Seslendim ama duymadın. Telefonun çalıp durdu sürekli."

Bana bakış atıp telefonunun desenini girdikten sonra arama kayıtlarına baktı. Başını tekrar bana çevirdi.

"Baktın mı?"

Sorusu karşısında son anda yutkunmaktan vazgeçtim. Çünkü her hareketimi kontrol ediyordu ve bir şey sezse gerisinin geleceğine emindim. Ki bana birkaç kelime söylemesi yeterdi. O zaman dökülmeye başlardım. Ve sonuçlarının ne olacağını düşünmek beynimi zorlayacak faaliyetlerde bulunması için yeterliydi. Öğrenmesi Civan'ın bana iyi davranmasını suistimal etmek  demekti. Telefonunu açtım ve biri sana sevgilim dedi bana açıklama yap demezdim, diyemezdim. Hangi sıfatla? Tamam karısı olabilirdim ama bu evlilik bağı sadece zorunluluktan doğmuştu. Dün gece seviştik ve beni karısı yaptı diye kalkıp bana hesap vermezdi. Buna emindim.

"Hayır."

Tek kelimelik cevabımı kekelemeyerek söylemek için çok uğraş vermiştim. Ve şimdi meyvelerini toplamaya başlayacağımdan emindim. Civan sözüme güvenmiş ve başını sallamıştı. Yalan söylemekten nefret ederdim ama şu anda kendi yasaklarımı çiğnemiş bulunmaktaydım. İki gün önce de yalan söylemiştim Botan'ı tanımadığıma dair. Vicdan azabı çekiyordum resmen. Bir günahım varmış gibi. Odanın ortasında öylece dururken Civan telefonunu karıştırıyordu. Hareket edecekken Civan'ın​ sesi beni durdurdu.

"Annem geldi mi?"

"Geldi ama gece uyuyamamış. Odasında uyuyor şimdi."

"Tamam. Ağrın nasıl oldu? Geçti mi?"

Üzerinde olan gözlerimi yere çevirip cevapladım.

"Hafifledi. "

"İyi. Sıkıntı olursa beni ararsın. Ben çıkacağım. Akşama doğru gelirim. "

Kapıya doğru gitmek için adım attı ve sesimle bana döndü.

"Bende numaran yok ki."

Gözleri gözlerime bakarken konuştu.

"Doğru. Kafamdan çıkmış. O kadar hızlı gelişti ki her şey beynim bulandı. Telefonunu getir de söyleyeyim."

Komodinin üzerinde olan son model olan eski telefonumu elime alıp karşısına geçtim mahcupça. Civan'ın elindeki son model yeni telefonun yanında benim ekranı paramparça olmuş, interneti olmayan, sadece konuşma ihtiyacımı gideren bu telefon adını almış teknoloji gerisi cihaz Civan'ın karşısında utanmam için iyi bir gerekçeydi. Bawer çalıştıktan sonra bana yeni bir tane almak istemiş ama ben onu reddetmiştim. Şimdi öyle pişmandım ki. Başımı eğmiştim. Civan'a baksam bana küçümseyici gözlerle bakacağına emindim. Hatta güleceğine. İyi bir insan olması da bir yere kadardı değil mi?

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin