HÜKÜM 42

13.6K 509 78
                                    

"Evin."

Civan'ın belli belirsiz duyduğum sesi ile kapattığım göz kapaklarımı açtım. Bana sesleniyordu. Kafamı yasladığım camdan kaldırıp sürücü koltuğunda oturan Civan'a baygın bakışlarımı yönelttim. Civan arabanın kontağından anahtarı alırken konuştu.

"Geldik. Konağın kapısının önündeyiz. "

"İniyorum."

dedim arabanın kapısını açacak kulpu kendime çekerek. Kapı açıldıktan sonra adımımı dışarıya atıp etrafa göz attığımda havanın karardığını gördüm. Akşam olmuştu bile. Bu detaya fazla takılmayıp arabanın arka tarafına yerleştirdiğim çantayı almak için kapıyı açtım. Ben çantayı alıp kapıyı kapatırken Civan yanımda yerini almıştı. Civan'la beraber konağın büyük kapısından içeri adımımızı attığımda ilk dikkatimi çeken şey gülme seslerinin kulağıma ulaşmasıydı. Civan'ın da dikkatini bu durum çekmiş olacak ki bana ne oluyor dercesine baktı. Omzumu silkip konuşma ile tasdikledim cümlemi.

"Hiçbir fikrim yok. Bakma bana öyle."

"Davetsiz misafirlerimiz var galiba Evin."

Civan'la konağa ilk birkaç adımımızı attıktan sonra duyduğumuz seslerden dolayı yerimizde durmuş ve tahmin yürütmeye çalışıyorduk. Civan'ın tahmini davetsiz misafirlerin oluşuydu. Bu düşüncesi kısık bir sesle gülmeme sebep oldu.

"Neye gülüyorsun sen?"

Civan gayet ciddi ve vakur bir şekilde bana bakarak sormuştu. Fazla bekletmeden cevapladım.

"Davetsiz misafir dedin ama asıl davetsiz misafir biziz."

"Burası benim evim. Evime istediğim gibi girer çıkarım. Kime ne?"

"Bir şey demedim zaten. Sadece ortamdaki gergin havayı dağıtmak istemiştim."

dedim en az onun kadar büyük bir ciddiyet örneği göstererek. Yol boyunca suskun kaldığı için uykunun kollarına atmıştım kendimi. Şu an ise değişken ruh hallerine tanık oluyordum. Davetsiz misafir derken ki törpülemiş olduğu kızgınlık çok geç olmadan yine uğramıştı işte.

"Farkındayım. Seni kırmak, üzmek en son istediğim şey Evin. Fakat şartlar insanı olmadığı bir kişiye dönüştürebilecek kadar acımasız davranıyor. Bende bundan en çok payını alanım. Anlıyor musun?"

Kapının önünde yeni bir tartışma ortamı yaratmak istemiyordum. En güzel anıları biriktirecekken kendime acı çektirmeyi planlamıyordum. Bu yüzden Civan'a başımı sallayarak cevap verdim.

"Hadi o zaman. Kimin davetsiz misafir olduğunu hem gösterelim, hem görelim."

diyen Civan bulunduğumuz yerden adım atarak benden önce ilerledi. Bende onun arkasından yavaş adımlarla onu takip ettim. Avlunun tam ortasına geldiğimizde yerdeki minderlere oturmuş kişilere baktığımda bana gözleri dolu dolu bakan annemi, ciddi tavrına rağmen gözlerinden okunan seni özledim diyen abim Bawer'i, ablamın kucağından hızla çıkıp bana koşan Lorin'i, Lorin'i takip eden Baran ve Berfin'i gördüğümde gözlerimden yaş dökülmesin diye kendi içimde mücadele vermiştim. Çocuklar eteğime yapışmıştı. Ne yapacağımı bilmezken Civan'ın çocuklara

" Lorin, Berfin ve Baran annelerinizin yanına. "

demesi ile çocuklar benden uzaklaşmıştı. Ben hala yaşadığım şaşkınlığı ve özlemi atlatamamışken Civan'ın koluma dokunması ve elimdeki çantayı alması beni kendime getirmişti.

"Seni bekliyorlar."

diyen Civan'ın sesi ile ayaklarıma hız verip birkaç adımda yanlarına ulaştım. İlk önce annemin elini öpmek istesem de annemin yanında oturan Hatun anne ile göz göze geldiğimde ona yönelecekken

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin