HÜKÜM 85

7.5K 434 112
                                    

Yanlış gördüğümü umarak Civan'ın açtığı kağıda tekrar baktım ve yine aynı şeyleri okuyunca korku ile Civan'a sordum.

"Bu da ne demek oluyor Civan?"

Civan'ın gözleri bana çevrilirken sıktığı dişleri, seğiren çenesi ile oldukça korkutucu duruyordu. Gözlerini benden çekip elinde tuttuğu kağıdı birinin canını alırmışcasına buruşturduğunda sinirle soludum. Beni cevapsız bırakmasından hoşlanmamıştım. Burnuma hiçte hoş olan kokular gelmiyordu. Ne demek abinin kaderini yaşamak? Aklım cevapsız sorularla dolu iken tekrar sordum.

"Sana bunun ne olduğunu sordum."

diye üzerine bastırarak konuştum. Civan bakışlarını bana çevirmeden önce buruşturduğu kağıdı en uzak noktaya sert bir şekilde attı. Bana baktığında öfkesi hala yerini koruyor fakat bunu yumuşatmaya çalışsa da olmuyordu.

"Siktir et."

deyip kapıdan çıkmak için adım attığında elini tutup onu durdurdum. Yüzü bana tekrar dönerken bana bir cevap vermeden gideceğini düşünüyorsa bu konuda yanıldığını ona gösterecektim.

"Bana bir cevap ver. Böyle bir şey olmamış gibi gitmene izin vermem."

dedim hafifçe sesimi yükseltirken.

"Sana siktir et dedim ya."

"Küfür etmenin hiçbir lügatta bir anlam taşıdığını sanmıyorum. Bu yüzden bana benim anlayacağım dilden düzgün bir cevap ver."

dedim anında ona karşılık verirken. Civan sinirle homurdandı ve ağzının içinde bir şeyler geveledi. Bunu duymazken tekrar konuştum.

"Bana o kağıtta yazılan şeyin manasını söylemek bu kadar zor mu senin için?"

dediğimde eliyle sakalını sıvazladı, ardından elini ensesine götürüp ovaladı. Dudakları aralandığında istediğim cevabı alabileceğimi umuyordum.

"Sadece sormasan olmaz mı?"

"Peşini bırakmayacağımı biliyorsun. Bu konaktan elini kolunu sallayarak çıkmana izin vermem."

dedim onun peşi sıra koşarken. Onunla inatlaşmak istemiyordum ama işi yokuşa sürüyordu. En fazla ne olabilirdi? Gerçi bu sorunun cevabını bende bilmiyordum. Civan en sonunda onunla inatlaşacağımı anladığında konuştu.

"Bir süredir ölüm tehditleri alıyorum."

dediğinde kalbime hangi noktadan geldiğini bilmediğim bir mermi saplandı. Yanlış duymuş olmalıydım. Öyle olmalıydı.

"Yanlış duydum değil mi? "

diye söylediğimde Civan başını sağa sola salladı.

"Hayır, yanlış duymadın. Gerçek bu."

dediğinde aklım karışmıştı. Gözlerimin önüne kan, yüreğime tarif edemediğim bir acı hücum etmişti. Ağzımdan birkaç kelamı zorlukla çıkardım.

"Kim, neden tehdit ediyor seni?"

dediğimde Civan bilmediğini anlatmak mahiyetinde omuzlarını düşürdü. Sonra aklıma o soru geldi.

"Hezan'ın kaderini yaşamaya hazır mısın yazıyordu. Bu ne manaya geliyor? Hezan trafik kazası geçirdi değil mi? Öyle olmalı."

dedim tereddütle. Altında yatan mana oldukça kötü şeyler çağrıştırıyordu bana. Civan bana söylemek ve söylememek arasında tereddüte düştü. Bunu gözlerindeki yoğunluğun aksine hüzün çökmesinden, elini kolunu nereye koyacağını bilememesinden anlamıştım.

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin