HÜKÜM 113

9.2K 366 124
                                    

"Anne abime istediği kızı alıyorsun iyi hoş ama lütfen istemeye gelmemi isteme benden. O kızdan hoşlanmıyorum, biliyorsun. Onun yüzünden abimle aram  bozuldu. Bana bir ton laf söyledi. Onu görüp iyice delirmek istemiyorum. "

Odanın içinde bir ileri bir geri giderken annemle telefonda konuşuyordum. Annem bana abim için o kızı isteyeceklerini, abimin o mutlu gecesinde yanında olmam gerektiğini söylüyordu. O kıza görümcelik yapmak istediğim en son şeydi ve bu gerçekleşmek üzereydi. Hiç istemesem bile abimin mutluluğu için göz yumuyordum ama daha fazlasını kimse benden bekleyemezdi. Bunu anneme anlatamıyordum ne yazık ki! Komodinin üzerinde duran su dolu bardağı alıp içerken annem hâlâ konuşmaya devam ediyordu. Evli ve taze bir anne adayı olsam da annem hâlâ kendi dediğini kabul ettirmeye yönelik yaptırımları üzerimde uygulamaktan vazgeçmiyordu. Nitekim ısrarıda bu yüzdendi. Er geç kabul edeceğimi düşünüyordu.

"Abini yalnız mı bırakacaksın?"

diye dil döken anneme cevabı vermekte gecikmedim.

"Anne Dilan ablamı götür. Konu komşuyu topla götür ama beni götürmeyi aklının ucundan geçirme. "

Annem söylenmelerimi görmezden gelip kendi dediğini okumaya devam etti.

"Sabahtan beri dil döküyorum. Nuh diyorsun, peygamber demiyorsun. Ben sana geleceksin diyorsam geleceksin. Ayıp kızım, ayıp. Şimdiden hısım değil, hasım oldu derler. "

Kana kana içtiğim su bardağını komodine tekrar bıraktım. Annemin söylediklerine göz devirip, yeniden konuştum.

"Allah'ın bildiğini kuldan saklamak günah değil mi anne? Ben millet güzel konuşacak diye o kızın evinin eşiğinden adımımı atmam, bilesin. "

Annem bıkmadan usanmadan konuşurken odanın kapısının açıldığını duydum. Başımı çevirip baktığımda gömleğindeki kravatı gevşetmiş, ceketini tek eline alan Civan ile karşı karşıya geldim. Yüzündeki ifade yorgun olduğunun göstergesiydi. Bende yorulmuştum. İşten değil, anneme laf yetiştirememekten. Civan'a hafifçe gülümsediğimde o da güldü. Kapıyı kapatıp yanıma yaklaştığında eli belimi kolaylıkla sardı ve sırtım göğsüne çarptı. Annem telefonda konuşmaya devam ederken onu dinlemeye çalışıyordum. Çalışıyordum çünkü Civan salık bıraktığım saçlarımı nazikçe tek bir omuzumda toplayıp açıkta bıraktığı boynum ve omuzuma masum öpücükler bırakıyordu. Kendimi ona iyice bırakmadan hemen önce kolları arasında dönüp yüzümü ona çevirdim. Parmak uçlarımda yükselip sağ yanağına bir öpücük bıraktım ve mırıldandım.

"Hoşgeldin."

Civan beni kolları arasına iyice almaya niyetlenirken telefonu gösterip başımı olumsuzca salladım. O sırada annemin sesini duydum.

"Kime hoşgeldin diyorsun kız sen? Beni dinlemiyor musun?"

Alayla cevap verdim anneme.

"Eve erkek attım anne, ona hoşgeldin diyorum."

dediğimde Civan'ın söylediğimle kaşları çatıldı. Elimi kirli sakalına götürüp hafifçe okşarken bu sefer gerçekçi bir cevap verdim.

"Anne Civan geldi. Ona hoşgeldin diyordum tamam mı? Şimdi artık kapatabilir misin? Çünkü ne sen beni ikna edebilirsin, ne de ben bunu kabul ederim. Bitti. Görüşürüz sonra anne. "

Annemin bir şey demesine izin vermeden telefonu kapatıp derin bir soluk aldım. Darlanmıştım. Annem bana nefes aldırmamıştı telefonun  diğer ucundayken. Telefonu kulağımdan çekip yatağın üstüne gelişigüzel attım. Gözlerimi Civan'a çevirip mırıldandım.

"Çok yorgun gözüküyorsun. "

diye konuştuğumda Civan sıcacık bir gülümsemeyi peyda etti dudaklarına.

HÜKÜM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin