Bölüm 16/ Yolculuk

265 20 2
                                    


  # ZOE#
 
Yine yollardaydık, sabahın ilk ışıklarında çıktığımız yolculuk akıl almaz bir şekilde uzuyordu.

Chris; Bu yolda kapalı! Çıldırmak üzereyim.

- Çocuklar burası da kapalı!

Telsizden diğerlerine bilgi geçmiştim ve çok geçmeden sinir bozucu bir yanıt almıştım.

Miranda; Burası da kapalı!

Arabayı kullanan Chris'e dönüp baktığımda bunalmış olduğunu görüyordum. Camlar açıktı ve sonbahar havasına rağmen bunaltıcı bir hava vardı. Arka koltukta oturan Frank, Githa ve Manuel oldukça mayışmış gözüküyorlardı.3 saatlik yolculuğumuz 5 saattir açık yollardan devam etmeye çalışmamızla geçiyordu.

Frank; Yoldan çıkmaya çalışmak zor, orman yoluna mı girsek.

Manuel; Ne çıkacağını bilmiyoruz, her yerde kazalar var ve ormanda ne bulabiliriz.

Githa; Sanırım başka çaremiz yok ama.

- Öyle gözüküyor tatlım.

Çocuklara bakıp onay bekledim ve her biri başını bilmiyorum anlamında sallayınca telsizden diğer araca konuştum.

- Yoldan çok uzaklaşmadan orman yolundan devam ediyoruz.

Çok geçmeden telsiz Louıs'in elindeydi.

Louıs; Emin miyiz?

- Başka yolu yok! Buna mecburuz. Yola kütük düşmüş kaldırabilirim diyorsan buyur hiç durma.

Louıs; Hulk olsam belki, ama ben sadece Iron Man'ım.

Arabada hepimiz gülmüştük, Chris sessizce "aptal" demişti ama bu kulağa komik gelmiş ve oda gülmüştü.
Çok geçmeden orman yoluna sapmıştık ve her birimiz gözümüzü dört açmış elimizde silahlarımızla etrafı kesiyorduk. 

- Bak ileride ağaçların çok olduğu orman var oraya girmeden yola çıkmamız gerekiyor.

Chris; Yolda barikat var ama .

Manuel; Ne o polisler cezamı keser dostum. Kır geç işte.

Chris; Arabayı düşünmüştüm onu kırmak için hızlı olmam gerek ve onu geçtiğimde de büyük bir gürültü kopar.

- Ama buna da mecburuz.

Frank; Nedense her şeye mecburuz!

- Fikrin varsa söyle Frank, yoksa sus!

Frank;Orman yolunu ben demiştim, her neyse!   

  Chris büyük bir gürültüyle bariyerleri kırdığında diğer araçta peşimizden geliyordu. Düz yola çıktığımızda durmadan devam ettik ve artık Detroit sınırından çıkmak üzereydik. Herkes rahat bir nefes alırken ben henüz alamıyordum. Eve ulaşana kadar da alamayacaktım. Otobandaki sürüşe devam eden Chris yavaşladı.

Frank; Ne oldu? 

Manuel; Bu da Ne?

Hepimiz önümüzde duran askeri alanına bakıyorduk.

- Kimseyi görüyor musunuz?

Chris; Şehirden çıkılmaması için barikat kurmuşlar ancak görünüşe göre işe yaramamış. 

- Dikkatli sür Chris, çocuklar her birimiz camlara gözünüzü dört açın!

Miranda; Neler oluyor?

- Askeri birlik ancak, terk edilmiş yada hastalık kapmışlar. Bariyeri geçeceğiz araya mesafe koyun önden gidiyoruz.

Miranda; Tamam, dikkatli olun!

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin