Bölüm 26 / Sembol

199 18 1
                                    


#HELENA#

   Rafların arasındaki gezintim elim boş sonuçlanmış ve diğerlerinin bir şey bulmuş olmalarını umarak yanlarına geldiğimde kayda değer hiçbir şey yoktu. Kendimi kızımın yanına bırakıp ona sarıldım.

- Her şey yoluna girecek bebeğim.

Sığınaktan kaçmayı başarabilsekte bu açlık bizi öldürecekti. Üç gündür yoldayız ve su dışında bir şey yiyip içemiyorduk. Dünya tamamen kurumuştu.

Frank; Devam etmeliyiz.

Hepimiz halsizdik arabayı sürekli dönüşümlü kullanıyorduk ancak artık dayanmak zordu.

Chris; Böyle nereye kadar devam edeceğiz.

Marcus; Duramayız, peşimizde olabilirler. İzimizi kaybettirene kadar hareket halinde olmalıyız.

Lili; Çok acıktım.

Lili ağlamaya başladığında hepimiz sustuk. Durum hepimiz için çok zordu.Oturduğum yerden doğrulup ona uzandım ve kolundan tuttum.

- Haydi tatlım, toparla kendini. Bir yolunu buluruz!

Manuel; Miranda nerede?

O an eksiğimiz olan tek kişiyi idrak etmiştik ve hepimizi bir korku duygusu sarmıştı.

- Bilmiyorum, seninle değil miydi?

Manuel; Beni bırakıp gideli çok oldu.

Chris; Lanet olsun, dağılalım. Helena siz kızlar arabaya gidin. Frank Marcus ile diğer tarafa bizde bu tarafa gidelim. Hadi!

Sokaktaki bir marketin önünde oturduğumuz yerden kalkıp kızım ve Lili ile birlikte arabaya binip direksiyona geçtim. Olası bir durumda zaman kaybetmek aptallık olurdu. Sokağın iki tarafına ayrılan çocuklara baktığımda Miranda için dua ediyordum. Lütfen Tanrım bir şey olmasın! Bonny benim herşeyim ve onu riske atacak tek bir şey yapmam. Bu onları bırakıp kaçabilecek bile olabilirim anlamına gelir ancak onları seviyorum. Bir aile olmuştuk ve onlara sırtımı dönmek istemiyordum. Zoe her ne kadar bizi terketmiş olsada ona hayat borcum olduğunu biliyorum ve onu asla unutamazdım. Aynadan sürekli arka tarafı kontrol ederken ön kısımıda atlamıyordum. Lili titreyen elleri ile tuttuğu tabancasıyla hazırda bekliyor Bonny ise yanında uslu uslu oturuyordu.

Bonny; Miranda'ya ne oldu anne?

- Bir şey olmadı tatlım, muhtemelen sadece kayboldu şimdi bulurlar.

Bonny; Geri gelecek değil mi?

- Elbette gelecek.

Bonny; Zoe içinde öyle demiştin ama gelmedi.

- Tatlım Zoe uzun bir tatile çıktı ne yazık ki. Onun dönüşü bizede sürpriz olur.

Lili; Asla dönmez.

- Evine dönmüştü.

Lili; Sizin için döndü, bizimle bir ilgisi yok. Çekip gitmeye alışık bir kızdı hep, başına buyruk, asi oldu.Şimdi burada olsaydı, bilmiyorum işte her şey farklı olurdu sanki.

- Hala sığınakta olurduk, çünkü onu arayan kimse olmazdı.

Lili; Onu arıyorlardı.

Lili kahkaha atmaya başlayınca arkama döndüm ve yüzüne şaşkınca baktım.

- Derdin ne senin?

Hala kahkaha atıyor konuşamıyordu, sonunda kendini toparlayıp nefes aldı.

Lili; Anlamıyor musun? Zoe hala hayatta yani gerçekten hayatta. Bu kız tam bir şeytan. Onu arıyorlardı bir şeyler karıştırmış olmalı. Hala asi.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin