Bölüm 39 /Rahat Bir Nefes

156 14 1
                                    


#ROBERT#

Çalınan kapının tokmak sesi beni düşüncelerimden koparırken Carter'in getirdiği adama baktım.

- Uzun zaman oldu.

Ayakta karşımda dururken Carter'a odadan çıkmasını işaret ettiğimde bizi yalnız bırakmıştı.

- Otur!

Emrimle iç çekip masamın karşısındaki kanepeye oturan adamı izlerken bende kendi çalışma masama oturmuştum.

- Neden bu kadar uzun sürdü?

"İşler pek planladığım gibi gitmedi"

- Demek öyle, sana güvenip bu işi verdim peki sen ne yaptın!

"Ben..."

- Sözümü kesmeee! Seni evladım gibi sevdim büyüttüm. Sana bir görev verdim yapman gereken şey onu sağ salim bana getirmekti. Bunu yapmaman yetmiyormuş gibi hiç bir şekilde bizimle temasa geçmiyor ve onun için gönderdiğim adamlarımı da öldürüyorsun! Seninle ne yapacağımı bilmek ister misin?

"Her şeyi onun için yaptım ve bundan pişmanlık duymuyorum. Ona neden getirmek istemediğimi bildiğini sanıyordum."

- Bu senin isteğine mi bağlı sanıyorsun ha!

Yumruğumu geçirdiğim masada çatlaklık bırakırken karşımda bakışlarıma karşılık veren adam beni daha da sinirlendiriyordu.

- Görüyorum ki benden artık korkmuyorsun. Büyümüşsün evlat! Bu saatten sonra benim çatımın altında olduğun sürece emirlerime itaat edeceksin.

"Senin askerin değilim"

- Sen kendini ne sanıyorsun? Dediklerimi yapmadığın her şey için bedelini arkadaşların ödeyecek. Tek tek onları yok ederim.

"Bu en çok ona zarar verir."

- Alışır, onun kanı benim kanım. Şimdiden bir lider ahhh ona bakınca yaptıklarımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlıyorum. O da zamanı gelince anlayacak. O zamana kadar ondan uzak dur! Bildiklerini de kendine sakla eğer ağzını açtığını görürsem ne olacağını biliyorsun.

"Konuşmamdan korkuyorsan beni neden yok etmiyorsun?"

- Bu sadece dikkat çeker, senin gibi bir aptalı sevdiğine çok şaşırdım. Ortadan kalkman onu korkutur. Sana fazla güveniyor gibi ama senin hakkında gram bilgisi yok.Sahi ona ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?

"Henüz değil"

-Komik, her neyse ondan uzak dur. Kendini soyutla ve yok ol anladın mı özellikle de işime sakın ama sakın burnunu sokayım deme!

"Onu tanımıyorsun bile , öylece yönlendirebileceğini sanıyorsan bunu başaramazsın. O imkansız! "

- İmkansız diye bir şey yoktur evlat. Sadece almasını bileceksin. Şimdi git ve dediklerimi unutma!Gözüm üzerinde olacak!

"Senin kızın olabilir ancak onu hiç tanımıyorsun, senden değil ama ondan korkuyorum."

Kapıyı sertçe vurup çıkmadan önce söylediği kelimeler ve yüz ifadesi korkunun ta kendisiydi. Aptal çocuk, diye geçirsem de burada ki tek korkulması gereken kişi bendim!..

                               ***

#KEVIN#

Alex; Fazla güzel...

-Normal mi?

Alex; Bilmiyorum tuhaf.

Alex ile fabrikanın çatısında çıkmış ve dış dünyamıza bakıyorduk. Esen rüzgar yüzüme çarptıkça kendimi daha canlı hissettiğim doğrudur.

ZOMBİ ÇAĞI - DERİ & KEMİK  (1.Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin